ciddiye alınmayan eğlence kanalının, bir televizyon programında geçmişti. burada eğleşen hanımlar sözü Madonna'dan açmışlardı, şarkıcı Madonna'dan. Ve de lafı döndürüp dolaştırıp Sabahattin Ali'ye getirmişlerdi.
Sabahattin Ali'nin "Kürk Mantolu Madonna" isimli eserine. Ya da tersi olmuştu, kitabı tanıtalım derken saçmalamışlardı sanırım, her neyse.
bir Hanım, bu romanda Sabahattin Ali'nin şarkıcı Madonna'yı anlattığını sanmış!
o değil de bendeniz geçenlerde Joan Baez'in "Diamonds and Rust" şarkısını tercüme ederken, "the Madonna was yours for free" dizesini "Meryem Ana'yı bedavaya getirdin" diye çevirmiştim. neyse...
Sabahattin Ali'nin kitabını yayınladığı tarih 1943...
Şarkıcı Madonna'nın doğum tarihi 1958...
Zaten programa katılan öbür değerli hanım da "ay Madonna var mıydı o zamanlar kııız" demişti.
Buna benzer bir olay daha yaşanmıştı onu da anlatayım sizlere, ikibinlerde.
"Aşk-ı Memnu" dizisi yayınlanıyordu...
Yenisi. Merhum Halit Refiğ'in çektiği ve şimdi seyredince meğerse ne berbat bir eser olduğu görülen o eskisi değil. Orada Müjde Ar ilk şöhretini kazanmıştı hani, 1975.
Bu da bize Kıvanç Tatlıtuğ ile Beren Saat'i hediye etmişti. Romanının yayın tarihi de 1895.
1985 değil, 1895... Yüz yirmi bir yıl önce.
Hatta romandan da o ilk televizyon "versiyonundan" da haberi olmayan arkadaşlarıma uyuzluk olsun diye "Bihter intihar edecek" demiştim de çok bozulmuşlardı, "dizinin sonunu açık ettin" diye!
işte olay o günlerde geçiyor.
Gene çok değerli, genç ve güzel iki hanım, birbirinden çarçur ve moloz kitapların sattıldığı kitapçılardan birine girmişler... Belki cep telefonlarına kılıf alacaklar, belki kablo...
Rafta, nasıl olduysa, Aşkı-ı Memnu'yu görmüşler.
Biri ötekine dönmüş, demiş ki, "ay baak, hemen romanını da yazmışlar kıız!" Olay gerçektir, ben uydurmadım. Tanıkları var.
Oluyor efendim böyle şeyler. Doksanlı yıllarda bir manken kızımız "kültürlü olmak için kitap okumak gerektiğine inanmıyorum" demişti!
Rahmetli haminnemin okuması yazması yoktu, tam televizyon sunucusu olacak kadınmış, ama o zamanlar Türkiye'de televizyon var mıydı kıız?
Yoktu.
Bir soru daha sorayım öyleyse;
Acaba Dostoyevski o ünlü "Budala" romanında hangi politikacımızı anlatıyor olabilir?
15 dk önce bitirdiğim kitap. Yemin ederim ağlayasım var. Ben sadece izlediğim birkaç filmde sadece bu kadar duygulandığımı Hatırlıyorum. Öküz oturdu göğsüme.
Bu kitabın ismini ömründe birçok defa duymuştum.Lâkin hiç okuma fırsatım olmamıştı.Şimdi diyorum ki keşke okumasaydım.böyle muazzam bir güzellikte hiç bilinmemeli.Ayrıca reva mı Ali bey bu kadar göz yaşı döktürüyorsun...
varsa öyle bir kadın eklesin, olduğuna inanmıyorum, sabahattin ali'nin hayal gücünden ibaret bir karakter. kitapta en çok hoşuma giden kısım daha raif efendi'nin anılarına geçilmeden önceki kısımdır.
bir insanın hayata ve diğer insanlara küsmesini usta, zengin bir dille kaleme alıp bu olaya edebi bir nitelik kazandıran Sabahattin Ali'nin 1943'te kaleme aldığı eser.