başta kültürlü gözükmeye çalışmaktır. ya bir şeyler biliyorsundur ya da bilmiyorsundur veya birşeyler öğrenmeye çalışıyorsundur. gösterişe gerek yoktur, olmayan bir şeyin üzerinden prim yapmaya hiç gerek yoktur.
gözlük tak, düşük bel pantolon bol bir kazak giy. keçi sakalından uzak dur, fular tak ve sakız çiğne. ama cık cık ettirmeden naneli sakız olsun. Hem kültürlü,hem entellektuel..
kızların ağırlıklı olduğu bir ortamda konu klasik müziğe gelir. ortamdan bir eleman çok kültürlü ya taykilovskiyi de çok iyidir dedi. derin bir sessizlikden sonra durumu çakan hatun kişilerden biri çaykvoski (bkz: tchaikovsky) olmasın o dedi.
elemanın yanaklarının kızarışı ile son buldu bu mallığı. onun ismini yanlış sölemesi değil tabi olay, bilmediği bir şey hakkında konuşmak için konuşmuş olmasıydı.
demek ki neymiş. bilmiyorsan sus da adam sansınlar.
gittiğim spor salonunda bir hatun, yürüme bandında hem kulaklıkları takmış kulaklarına müzik dinliyor, hem elinde bir kitap ve onu okuyor, hem de yürüyor.. diyor ki üç işi aynı anda yaparım ve kültürlüyüm.. yersen..
tiklim tiklim otobus minibus veya metro benzeri toplu tasima araclarinda ayakta olmasina ragmen kitap okuyan insanin yaptigidir. he bi de su facebook'taki yer bildirimi olayinin bunu tetikledigini dusunmekteyim cok fazla. kulturlu oldugunu temsil edilebilecek yerler gidilmese bile birkac planlanmis arkadasla etiket yapilir, kulturlu olundugu sanilir.
geçenlerde şahit olduğum bir olayı aktarayım o zaman;
fakülteme dağın başında olması sebebiyle nadir gittiğim günlerin en sevdiğim anı olan geri dönüşünde bazen hep o dağın başında kalsaydım keşke diyebileceğim olaylar yaşıyorum. yine böyle bir gün eve dönmek için bindiğim otobüsüm giderek kalabalıklaştı ve nihayetinde hınca hınç doldu ama yine de şoförün hiç kimsenin göremediği halde sadece 3 saniyelik başını çevirmesiyle görebildiği ''arkadaki boş yerlere'' ilerleyim arkadaşlar nidaları eksik olmadı. derken bir kız gözüme çarptı. başı kapalı kızlar için orta boylu eli yüzü düzgün biriydi. otobüsün tıklım tıklım olması sebebiyle kendine bir direk dibinde yer bulmuş ve ona sımsıkı tutunmuştu bir eliyle diğerinde ise adını şuan hatırlayamadığım bir kitap tutmaktaydı ama en fazla 50-60 sayfalık bir kitaptı. ben tam vizelerde ne halt edecem lan ben moduna girerken bir anda umarım o kitabı açıp da okumaz diye içimden geçirmeye başladım. çok geçmeden hanım kızımız kitabı açtı ve okumaya başladı. bir eliyle direğe tutunmaya çalışıyor diğeriyle kitabı açmış okuyor ve herkese ''ben entelim bakın etrafımı abazalar da sarsa otobüste neredeyse nefes almak dahi zor olsa hatta 87 kez düşme tehlikesi atlatsam da kitabımı okurum '' diyordu. arkadaş zaten kitap 50-60 sayfalık bir şey otobüste geçen 15-20 dakikan da okumasan asla bitmeyecek gibi davranıp o zor koşullarda kitap okumaya çalışman gerçekten ''ben entel dantel görünmeye çalışıyorum'' diye bağırmaktır.
Bir çok örneği mevcuttur. Özellikle gözünde hiç bir problem olmadığı halde ikiye beş camekan misali gözlük takıp, normalde her iki kelimesinden biri küfür olan şehir hanzolarının büründüğü modernist havalardır. Bu kişilerden "Sen nasılsınız?" tarzında bir soruyla ansızın karşılaşma ihtimali çok yüksektir. Korunmak hayat kurtarır, unutulmamalıdır.