her televizyonda farklı kanallar olduğunu düşünmek. evet, 8 yaşına kadar ben buna gerçekten inandım. hepsinin birbiriyle aynı olduğunu öğrendiğim an anlamalıydım aslında hayatın monotonluğunu, yaptığım tek şey ''uff burda da mı aynı çizgi film'' demek olmuştu.
mağaza önünde duran görevli kızı manken sanıp parmaklamak. Baya baya parmaklamışım, kız da ay ne tatlı şey bu falan demiş. 5 yasında her şey daha güzelmiş.
5 yaşında Bir yere giderken yolunuz açık olsun dediklerinde bizi yolda askerler durdurabilir bu yüzden öyle diyorlar diye düşünürdüm. 8 yaşında memlekete ilk kez geldiğimde anladım ki doğruymuş.
Her çocuk gibi arap kızını gerçek sanıyordum.
Yoldaki parke taşları çikolatadan esinlenerek öyle yapılmıştı.
Dedemin babası uzun uzun yaşamıştı rahmetli. Adı cevdet sunay'dı. Neyse ilkokul zamanı cumhurbaşkanlarımızı öğreniyoruz. sıra geldi cevdet sunay'a. dedemin babasını uzun süre cumhurbaşkanı sandım.
mandalinayı portakalın çocuğu sananı duymuştum. küçükkken sabah kalktığımda yastığımın altında "türkan şoray göbeği şekeri" denilen o şekerden olurdu ve erken yattığım için kuşlar getiriyo sanırdım. 1. sınıfın yaz tatilinde tam babam şekeri koyarken çişim gelmişti iyi ki.
arabayı sağa çevirince sola, sola çevirince sağa gidiyo sanırdım.
need for speed de sağ sol tuşları tam ters ayarlanmıştı bende küçüğüm tabi anlamamıştım sağa basınca araba sola gidiyodu falan bi gün dedem köye giderken araba sürmeyi öğretmek için verdi işte sonra bida vermedi.
olunce sadece uyuyacagiz
yanlis anlasilmasin ama Minareleri Allah sabirdim buyuk a olmuyimor yapmiyir klavye k.b
bizimkiler tarambaba diye bisey uydurmustu kuzenlerim onu halamin kocasi sanardi.
annenin namaz kıkarken aklınızdan gecenleri okuyabildigini sanırdım. Bu yuzden hic kotu sey dusunmemeye calısırdım. hatta karı kız gelirdi aklıma, gelmesin diye baska seyler dusunmeye calısırdım anne kisisi namaz kılarken.