Küçükken yazları birkaç haftalığına köye giderdim. Babaannem kümesteki tavuğu gece tilkinin kaptığını söyledi. Kelimelerle aram pek iyi değildir. Karıştırırım. Tilki dediğinde yerde kocaman timsahlar hayal ettim. Hatta kertenkeleleri de yavruları zannederdim. Birgün belgesel izlerken timsahı gösterip anneme anlattım. Annem beni aydınlatınca nasıl rahatladım. Bir de bizim köyde aslan olmadığını öğrenince çok sevinmiştim. Boşuna korkmuşum o kadar.
Erikli suyun erik suyundan yapılmış olduğunu sanmak, içtiğimdeyse kendi kendimi doğrulamak istercesine ' gerçekten de erik tadı geliyor.' Diye içimden geçirmek.
Küçükken büyüyünce erkek olup askere gideceğimi sanıyordum (erkek fatmaydım da ben oralara hiç girmeyelim)
bisküviyi ekmek gibi yararlı sanıyordum
top allıklar varya onları sadece zengin kadınların alıp yiyebildiği şekerler sanıyordum * daha var da bitmez ki