Akşam ezanını duyana kadar sokaktan eve girmemekti. Pazar akşamları legende annemizin bizi yıkamasıydı. Çok paramız yoktu ama huzurluyduk mutluyduk, arkadaşlarımızı çağırmak için evlerine gider tek tek toplanirdık.
Keşke gelecek nesildeki çocuklarımızda bizim yaşadığımız masum duyguları yaşabilselerdi. Şimdilerde ise parka bile anneleriyle, dedeleriyle gönderir olduk.
En değerli şeydi bizim çocukluğumuz.
Küçükken paradan değerli hiç bişey yoktu benim için. Çünkü o bütün eğlendiğim zaman geçirdiğim şeyleri parayla alıyordum. Taso misket oyuncak çatpat kızkaçıran topaç yoyo atari tetris vs. Ama şimdi paradan daha değerli olan birşey varsa oda çocukluğum. Herşeyimi veririm geri vermeleri için. O kadar güzelmiş ki. Ve o kadar hızlı geçmiş ki zaman. Ve o kadar değerini bilememişim ki...