ben o halının tomağında uzaktan kumandalı araba kullanıyordum hey gidi günler tabi o arabanın tekerleğine daha bir dolanıyordu o da ayrı mesele. güzel günlerdi.
halı kenarlarındaki çizgileri otoyol olarak kullanır, halının rengine göre kendi dünyasını yaratır, yeşil renk ormanı olur, mavi yer deniz, kahverengiyse dönüp bakmaz bile. geometrik şekilleri bazen garaj, bazen iş, bazen de evi olarak kullanır. genel kanının aksine kızlar için de gayet eğlenceli zamanlardır.
halının dar çizgili kısımlarında sıkışık trafik yaratan, geniş çizgilere geçtiğinde ise yolu çift şerite çıkaran çocuktur. ben öyle yapıyordum en azından. tabi araba sayısı hep az gelirdi. ama kapısı açılıp kapanıyorsa tav olurdum orası ayrı.
üç tekerli bisikleti ile ev içinde otobüs şoförlüğü yapan, evin her odasını bıkıp-usanmadan defalarca gezip sanal yolcular indirip-yolcular alan çocuktan farksızdır.
eşofmanlarının diz yeri yırtık çocuktur. 28'ine geldiğinde en sevdiği tshirtü artık yırtılmaktan yer bezi kıvamına gelse de inatla giymeye devam edendir.
değil araba kullanmak. bildiğiniz şehir inşa ederdim halılara ben. 2 halım yan yanaydı, yollarım daha genişti. ve hiperrealistliğim o zamanlarda da vardı; bütün arabalarımın oranları birbirine eşit olurdu. biri polis, biri de kurtarma olmak üzre 2 koca setim vardı. ikisini de kendi paramla almıştım. 12 yaşında son kez onlarla oynadım. bir daha da bulamadım...
halının desenlerini, yol olarak kullanmış çocuktur.
halının desenlerini, yol olarak kullanmış çocuktur.
Şimdi bilgisayarda need for speed oynayan, çocuklar o hazzı bilemez.
o benim ag. her ne kadar bugün kü ben kimliğinde bu halının payı ne kadar büyük bilmiyorum ama, çift şeritli otoban gibi büyük kaldırım misali desenleyleriyle oyuncak dünyası fantazilerine çok malzeme olmuş bir halıydı. o küçük ama bir o kadar gösterişli demir arabalara yol olacak halının benim çoçukluk dünyamda oldukça önemli yeri vardı. kim ki o halının kenarına, yolun üstüne, ayak veya eşya koyarsa derhal müdahale edilir ve yol trafiğe tekrar açılırdı.
(bkz: bu yollardan az mı geçtik.)
halının kenarların o keskin virajlarda az mı amerikan vari filmleri kıskandıracak dönüşler yaptık ardında halının taban tahtasından yüksekliğini fırsat bilip arabamızı az mı - sağ ön ve arka teker halıda, sol ön ve arka teker taban tahtasında - park ettik.
hey gidi günler.ayrıca tespitin dibine vurulmuştur. (bkz: tebrikler)
O benim. Resmen kendinden yol ve park alanı motifli bir halımız vardı ve büyük bir pist, büyük bir mutluluktu. O yadigar araba şu an komodinimin üstünde hala. Yaş da 25. Yuh mu bana ne?
