güneş hep dağların arasından mı doğar
konik mi dağlar hep
hep bir ev mi vardır kainatta
bacasından duman tüten
penceceresinde yalnızlık mı vardır hep
uçurtma büyük müdür evden
yeşil mi her yer,
çocuk seviyorum seni.
şu an bir kağıt verseler yine aynı şeyleri çizer yine aynı hataları yaparız keyifle. Gülen yüzler görmeyi küçükken bile resimlerimize yansıtmışız baksanıza gülümseyen güneşler çizmemiz. kimimiz bir tık öteye giderek bulutlara da yapmıştır bu işi eminim. neyse gelelim o muhteşem hatalara:
-güneş var hava mis lakin çizilen evin bacası hep tüterdi.
-dere varsa içindeki balıklar sekiz ile sonsuz işareti gibi bişiler olurdu.
-iyi ki bi öğrenmişiz elma ağacını her yere elma ağacı kondurmak.
-bayrak olan her binayı okul binası yapmak.
yoldan gelen arabam düşüyormuş gibi gözükürdü. dere kenarına çizdiğim kolkola ağaçlar yıkılmış gibi gözükürdü. bide benim dağdan büyük evlerim olurdu. pencereleri 4 bölümlü olurdu. bide evimin kapısını açık yapardım. heran biri çıkacakmış hissi veriyordu.