Sevdiğimi sanıyordum, hatta fetiş boyutunda bir merakım vardı..
ta ki tecrübe edene kadar..
Hanım arkadaşı aldım kucağıma, standart soyunmacalar filan sıra sütyene geldi..
onu da sıyırıp şöyle bi avuç alayım memişlerden derken anam bi baktım meme yok, bildiğin tahta. iki tane boncuk var başka bir şey yok.
bi kendi memelerime baktım, bi arkadaşınkine.. benimkiler bildiğin daha büyük..
ananskym babinkuk, şimdi bundan kol gibi dalga çıkarsa boku yedin derken
mındığı gördüm de rahatladım azıcık..
neyse uzun lafın kısası, ben tavsiye etmiyorum arkadaşım, azıcık ele gelecek memiş dediğin.
Kusura bakmazlarsa kendilerini akvaryumdaki çöpçü balıklarına benzetiyorum. Olmaları lazım ki tabi küçük memeliler, memesizler de üzülmesin. Ayrıca büyük meme sarkar küçük meme sarkmaz da yalandır. Ne küçük memeler var sarkık. Her küçük memeyi nizami mi sanıyorsunuz. Shakespeare'in bir lafı vardır; beğendiğiniz bedenlere hayalinizdeki küçük memeyi koyup aşk sanıyorsunuz diye.
Emmeye, ellemeye gelmeyen meme seven erkektir, kadınları ilk gördüğünde bakılan yere bakmayıp seçimini yapmıştır, sonuç olarak memesiz bir hayat tutunacak dalın olmamasına benzer o yüzden sevilmez.
Meme ne kadar kadının bir parçası değil bir erkek için yaşam şekli de olsa çok takmamak lazım. Önemli olan sevmek. Yeri gelir bir öpücüğü bin memeye değişmezsin. Hem artık silikon diye bir şey var. Veririz parasını yaptırırlar çok mu zor.
