20 li yaşların başına tekabül eden aşklara dair bir tanım. aptallığa atılan ilk adımlar, sonrasında düşmekten kanayan dizlerin verdiği acılarla devam edip gider. sanırsın ki o olmazsa ölürsün, nefes alamazsın. öyle değildir oysa, anladığında yaşadığın pişmanlık, yaşadığın o acı aşkın zevkinden az olmayacaktır.
mastar hali ile iki yıldır bizzat ruhumda ve bedenimde vuku bulan şey. şey diyorum çünkü tam olarak tanımlayamıyorum, anlatamıyorum, betimleyemiyorum, bir sıfat bulamıyorum bu şey için.
bardaktan boşanırcasına sırılsıklam kalmak gibi biraz, biraz deliler gibi sokakta fütursuzca bağırmak gibi, biraz biraz uyuşturulmak gibi sokak köpekleri misali. hem hepsi, hem hiçbiri.
yer ile gök arası gibi mazhar bey'in dediği gibi. yeri galan da muamma yani.
uykudan önce ve uyandıktan sonra değil de tam uykuda gibi mesela. ya da değil.
açlık gibi, susuz kalmak gibi. bunları hissederken yemek yemek ve kana kana su içmek gibi de. bi tuhaf, bayağı bi hayvani. ama gönül tellerinin son demi. orası kesin.
köpekler gibi aşık olmak şans ya da şanssızlık, tam bilemem ama mutlu olduğum kesin sevgilim.
insan gibi aşık olanları tercih etmek gerekir. köpek bu sonuçta, kızınca ısırabilir hatta yalama içgüdüsüyle başkaları yalayabilir hatta yalak bişi olabilir filan... yani köpek gibi aşık olan biri bir köpeğin karakteristik özelliklerini alabilir. uzak durmak lazımdır.
deli gibi aşık olmanın, eşşek gibi sevmenin - evet 2 'ş'li eşşek gibi hemde - bir başka versiyonudur.
köpekler de sevdiklerinde çok fazla sevdikleri için dilimize böyle yerleştiği söylenir.
eşekte karpuz kabuğuna aşıkmış mesela sözü de var eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek.
böyle işte.. hayat diyorum vapurlar filan.. tuhaf di mi?
köpek gibi sevmemek gerekir efendim. insan gibi sevseniz yerinde olacaktır.
hayat demiştik di mi? tuhaf tabii.. vapurlar hele. koca koca gemiler, arkasından koşan martılar falan.. bir de istan..
tamam işte köpek gibi aşık olursanız böyle olursunuz. yapmayın etmeyin köprüden önceki son çıkıştan dönün.
adı üstünde köpek gibi sevmektir. gözünün ondan başka bir şey görmemesidir. söylediği herşeye en bariz yalanlara bile inanmaktır. çok kötüdür çok. körü körüna bağlanmaktır.
