belli bi oyun felsefesi olan adam. bu felsefe anti futbol değil.
anti futbolla arka arkaya hem chelsea'yi hem barça'yı eleyemezsiniz. arada hücum futbolu adına da ortaya bir şeyler koymanız gerekmektedir ki bu iki fantastik takımı eleyebilesiniz. mourinho bu yüzden kurt hocadır. istediğini elde ettikten sonra sonuna kadar defans futbolu oynatır, oynatmalıdır, bundan sonra da oynatacaktır. çünkü hem chelsea hem barça hücumsal bazda boy ölçüşebileceği takımlar değil. elindeki malzeme bu takımlara kıyasla daha sert, daha defansif. bu malzemeye göre en iyisini yapan adamdır, bundan daha iyisini yapamaz zaten. inter'den sürekli olumlu futbol bekleyemezsiniz. cl şampiyonluğu maalesef ki barça tarzı sistematik bir şekilde inanılmaz hücum eden takımlara verilmiyor. futbol adına en güzel işi yapan, seyir zevki en yüksek olan takım bu kupayı almalıdır diye bir kural yok. inter, tipik bir turnuva takımı görüntüsünde kupaya inanmış bir şekilde birbirine kenetlenmiş oyunculardan kurulu şu an. en büyük farkı da bu.
jose mourinho itici bi insan olabilir, megaloman olabilir, ancak yiğidi öldürdükten sonra da hakkını verelim. bu barçayı yeryüzünde inter'den başka bir takım durduramazdı.
en karizma teknik adamlardan biridir sivri dili ve kendini beğenmişliği ile çok tartışılır ama söylediği sözler ile benim için her zaman bir numaradır işte mourinhodan bir kaç örnek futbol oynamadığı ile yapılan yapılan eleştirilere "jokeylerde ata binmek için at olmuyor " demesi takdire şayan bir cevaptır
chelsea de iken everton ile yapılan bir maçtan sonra everton ın katı savunmasını eleştiriken "rakip takımın bir kulup otobüsünü kale önüne koymadığı kaldı" demesi gene ince bir zekanın ürünüdür.
futbolu çirkinleştirmeyen adamdır. messi,iniesta,xavi,pedro,puyol vs. gibi barca ekolü futbolu sağlayacak ve dünyada ender bulunan adamlara sahip olmadığından dolayı son derece akılcı bir futbol oynatarak uzay takımını elemiştir.
Türkiye'ye gelse 2 hafta da hıncal uluç tarafından "futbol bilmediği, futboldan anlamadığı" kanıtlanacak olan, hali hazırda dünyanın en iyi hocalarından. kendisinin eski bir tercüman olması başarısını daha da "benzersiz" kılıyor.
nip tuck taki christian troy a benziyor bu adam. hem fiziksel olarak hem de karakter olarak. başarılı, zengin, istediğini elde ediyor ama sevilmiyor içten içe.
bütün eleştirileri geçtim de yılmaz vural gibi daha sezon boyu başında kaldığı takım sayısı bile sınırlı olan biriyle kıyaslanmıyor mu ona yanıyorum. sanırım sadece bizim ülkemizde olur bu tür şeyler.
kazandığı son zaferle dünyanın en iyisi olduğunu kanıtlayan adamdır. bu demek değildir ki bundan sonra kaybetmeyecek. belki yarı final zaferinden sonra bir final hüsranı yaşayabilir o başka... fakat bir adamın hep farklı yerlerde, hep aynı başarıyı yakalaması kesinlikle tesadüf değildir.
mourinho barca maçına gelirsek, tıpkı arsenal - messi maçı gibi olmuştur. nasıl messi arsenal'i tek başına devirdiyse, mourinho her seferinde barcayı tek başına devirmiştir. buradan ne messinin süper bir futbolcu olmadığı, ne de barcanın süper bir takım olmadığı sonucu çıkmaz. eğer hocaların yerini değiştirip bir maç yaptırma imkânımız olsaydı, herkes neyin ne olduğunu gayet iyi görebilirdi.
akıl baliğ olmayan ve futbolu pes 2010'dan ibaret sanan sözlük yazarlarınca eleştirilen futbol dehası. dün, 100 bin kişiyi susturması, maç sonu yaşadığı sevinci ve oynattığı oyun çok eleştirilmiştir. 90 dakika defans yapması zavallılık olarak değerlendirilmiş ama ilk maçta takımının 3 tane sapladığı gözardı edilmiştir. şu saatten sonra kim ne derse desin artık; dünyada teknik direktörler ikiye ayrılıyor:
antipatik ve itici bir havası vardır ama dün gece de görülmüştür ki elindeki kadroyu en iyi motive eden ve kazandıran hocadır.
guardiola ile karşılaştırıldığında barça hocası uçurtma uçuran bebe gibi kalmakta. 84'te pike'nin yaptığını yapması gerekiyordu maç boyunca, içeri bir şekilde katetmeleri gerekiyordu ama alışılmış kurgusu sağdan soldan yardır yardır koşturmaktan başkaca birşey yapmadı. maçın bitmesine 15-20 saniye kalmıştı ve barçalılar xavi'ler falan hala ceza yayı üzerinde yan pas yapıyordu. b planın yoksa, ya nasıl olsa messi var xavi var diyorsan öyle geçer gidersin sahneden.
iyi futbol adına tabii ki yazık oldu, seyir zevki adına barça'nın finalde olmasını isterdim ama dün gece hiç mi hiç haketmedi.
tavrı itici olsa da mourinho'nun hakkını vermek gerek.
bazıları ona korkak diyor fakat bunu diyenlerin inter'i geçen sene ki sivasspor ile bir tuttuklarını düşünüyorum. şampiyonlar ligi bir futbol müsabakasında gruptan çıktıktan sonra maçlar çift ayaklı oynanır, eğer ilk maçta büyük bir avantaj sağlarsan ve takımın savunma yönüde iyiyse rövanşta ona göre bir futbol oynarsın ki şampiyonlar liginde başarılı olabilesin, bu öyle bir şey ki sonunda türkiye şampiyonluğu yok biraz daha iyisi var o da şampiyonlar ligi şampiyonluğu. *
ne kadar çirkef, ne kadar antipatikse o kadarda başarılıdır bu insan.
öncelikle 10 kişiyle savunma yaptığı için değil, 10 kişi ile pozisyon vermeden savunma yaptığı için büyük deha diyoruz. futbolu çirkinleştirmişmiş. barcelona karşısında 10 kişi ile nasıl oynayacaktı? hani nerede messi, nerede xavi... kendi aralarında pas yapıp durdurlar maç boyunca. messi' nin şutu ve atılan gol hariç(ki o da ofsayt olabilir), bir tane pozisyonu var mı barcelona' nın ve bu adam bunu ilk kez yapmıyor. hani fark oluyordu? büyüksün mourinho!