gerçekten takdiri hakediyor bu adam, hem de çok. bakın 10 kişi kalan genoa ile berabere kalan takımı hakkında gazetecinin sorusuna nasıl cevap vermiş,
gazeteci- takım yorgun muydu ?
mourinho- Yorgun? Günde 15 saat çalışıp ayda birkaç yüz euro kazanıp evine dönen baba yorgun olur. Biz değil..
feyz alsın bizim sahtekar teknik direktörlerimiz. yok hafta arası maçımız vardı, takım yorgundu gibi sikindirik bahaneler bulmasınlar. sene de 2 trilyon'u cukka yap, ama haftada iki maça geleme, mütevazi anadolu takımlardından 4 gol ye. (hem kendi takımım galatasaray, hem fenerbahçe) yok öyle yağma birader. asgari ücretli işçinin anası sikiliyor haftada 100 milyon kazanacam diye. ama patrona dün yoruldum, bugün çalışamam diyemiyor...
Kendisini yakından tanıyan insanların köşe yazılarında Mourinho için çok alçak gönüllü insan dediklerini defalarca okudum. Onun büyüklüğü ve havası sadece kendini en iyi sananlara karşı. Onu hiç küçük bi takımı veya küçük bi teknik adamı yererken gördünüzmü ? Onun işi sadece dunyaya tepeden bakanları yerin dibine sokmakla.
Ondan komik bi söz
- Teknik direktör olmak için önce futbolcu olmak gerekli diyorlar. Ne yani, jokey olmak içinde önce atmı olmak gerek ?
bologna teknik direktörü olan sinisa mihajlovic'e feci bir ayar veren karizmatik teknik adam.
ne kadar antipatik olursa olsun bana göre şu an dünyanın en iyisidir. adam sonuçta futbolcusunu koruyor ve takımından emin. her zaman kazanacağını düşünüyor, kendine ve takımına olan güveni hiç azalmıyor. negatif düşünceyi tamamen kafasından atmış.
gelelim mihajlovic'in yediği ayara;
mihajlovic: Mourinho ile futbol konuşmam. Futbol oynamamış birinin bazı şeyleri anlamasını beklememek lazım.
mourinho: Jokey olmak için önce at mı olmak gerekir?
fm karakteri gibi karakteri olan teknik direktör kuruyor takımını şampiyonluklar kazanıyor sonra haydi ben kaçtım diyor gidiyor başka takıma yeniden kuruyor fm oynuyor lan bildiğin bu adam işte.
inter' in şampiyonluğu garantilediği maçta ibrahimovic, kenara beni değiştirin der. mourinho oyuncu değişikliğine gider ve ibrahimovic' i değil başkasını çıkarır. ibrahimovic şaşkın şaşkın bakıp tekrar beni değiştirin der, mourinho yine oyuncu değişikliği yapar ama ibrahimovic' i yine çıkarmaz. ibrahimovic oldukça sinirlenir ve mourinho' dan son oyuncu değişikliğini kendisini oyundan çıkararak kullanmasını ister. ve mourinho son oyuncu değişikliği hakkını da kullanır. kaleciyi çıkarıp yedek kaleciyi oyuna alır. *
edit: bunun videosunu izledim arkadaşlar kesinlikle aynen anlattığım gibi oldu olay. link koydum ama ölmüştü, tekrar koydum bir süre sonra o da gitti. aradım ama bulamadım youtubede.
barca tribünlerine attığı selamdan sonra kalbimi birkez daha fethetmiş ve ''amına goruk jose başkan'' diye bagırarak üstüne koşma isteği uyandırmış teknik direktör.
bu ukalalığa rağmen 2003'te porto'nun denizlispor'u 6-1 yendiği maçtan sonra "kesinlikle sıradan bir takımı yenmedik. bu adımıza çok büyük bir zaferdir. denizlispor'u kutluyorum ve başarılar diliyorum" tarzı laflar etmişti. bugünse juventus bir yandan, chelsea bir yandan, önüne kim geldiyse makara yapıyor adam, sırf büyük oynadığı için seviyorum bu adamı. mazlumun yanında, tempra olanın da tam karşısında, tam bir halk çocuğu.*
zamanında barça'da sir bobby robson'ın yanında elinde not defteri tercümanlık ve asistanlık yapan jose kardeşimiz şu an tek lafıyla tüm avrupa futbolunu karıştırabiliyor. o zaman da büyük wonderkid'miş de biz görememişiz...
