Eğlenmeyi gerçekten bilen adam. Sen gittiğin her yerde kendini çok üstün gören herkesi tek cümleyle susturabilirsen *, dünyanın en büyük takımlarından birini kendi evinde eleyerek şampiyonlar ligi finaline gidiş bileti aldıktan sonra "nasıl çaktım ama" bakışı ve duruşunu * yaparsan * demekki sen eğlenmeyi biliyorsundur. Eğlenmene bakıp gerisine karışmayan adamsındır. *
isminin telefuzu çoğu zaman yanlış yapılan portekizli teknik direktör. adamın ismi jose diye değil hose diye telafuz edilmeli. bir diğer benzer hata (bkz: jalapeno)
ya çok seviliyor ya çok nefret ediliyor ama bu başarılı olduğu gerçeğini değiştirmez.
başarısının en büyük bölümünü insan psikolojisi oluşturuyor.
kendi futbolcuları tarafından ''baba'' gibi sevilirken rakipler tarafından ''kötü bir üvey baba'' gibi...
ona bakarken onla uğraşırken hatta onun gözleri üzerinizdeyken bir büyü gibi sizi etkisi altına alıyor...hatta türkiye'den onu izleyen bir insanı bile tahrik ediyor ki o da futbolunun şifresini çözemesin...
en iyisi olduğuna dair şüphesi olan yoktur.
lakin bugün yaptığı hareketleri barcelona maçında da yapabilmesini diliyorum.
real madrid villareal'i yılmaz vural ile de yener zaten.
mourinho'nun real'e gelme sebebi villareal maçı değildir yani.
anlatmak istenilen budur.
ayrıca her ortamda aynı hareketleri yapar, rahat olun. geçen sene inter'in başındayken nou camp'ta barcelona'yı elediklerinde sahaya girip binlerce katalan'ın önünde hareketi çekmedi mi ? her zaman dediğimiz gibi, büyüksün jose...
milliyette'ki röportajında mourinho fanatiği bir fener'liyi intihara sürükleyebilecek açıklamalar yapmıştır. aziz yıldırım şu andan itibaren can düşmanımdır. açık net yazıyorum. ayrıca semih şentürk için özetle "çoh üzülüyom ben bu çocuğa" demiş röportajı bitirmiştir.
" teknik direktör olmak için öncelikle futbolcu olmak gerektiğini söylüyorlar. jokey olmak için öncelikle at olmak mı gerekiyor ? ", der ve insanı kendisinden alır. öyle bir teknik direktör yani...
sempatik olması gerekmeyen teknik direktör, haa zaten değildir, ama sevmeyenlerin derdi o değildir..egoları bu kadar yüksek bu kadar kendini beğenmişlik sınırı aşan çizgidedir..istediği kadar başarılı olsun töbe haşa allah olsun sevmem..başarılımıdır, tabiki..ama severmiyim, asla!..böyle adamların hiçbirini sevmem ki teknik direktör olanını seveyim..benden uzak..
takımının puan kaybı yaşadığı bir maçtan sonraki basın toplantısında bir muhabirin;
-oyuncular yorgun muydu? sorusuna
-yorgun? günde 15 saat çalışıp ayda bikaç yüz euro kazanan insanlar yorgun olur. biz değil.
şeklinde cevap veren, kendi çalıştırdığı takımın taraftarları tarafından pek bi sevilen ama diğer takım taraftarlarının nefret ettiği, ancak nefret edenlerin bile başarısını inkar edemediği teknik direktör.