schuster istifa ettiğinde kadrodaki ve yönetimle takım arasındaki kordinasyonu sağlayan kimseler bir veda düzenleyelim dedğinde, 'ne gerek var buna, hoca bizi yarı yolda bırakıp gitti' diyebilecek kadar hangi tkaım olursa olsun oynadığı takımı sahiplenebilecek bir kişiliğe sahip olduğunu öğrendiğimiz ve gerekirse ve isterse tayfur hocaya elimden geldikçe yardımcı olmaya çalışırım diyebilen beşiktaşlı orta saha oyuncusu.
Şu takımda zaten daha fazlası beklenmemesi gereken futbolcudur.
onun dışında alex'le veya bi başkasıyla kıyaslanmak için önce yaptıklarına bakmak lazım..
Yaptıklarına derken türkiye istatistikleri değil, genel ortalama..
onun dışında türkiyede de son bikaç maçını çıkarırsanız ligin en 'kaliteli' oyuncusuydu. hala öyle ama biraz durgun şu sıralar..
beşiktaşlı kardeşlerimi üzmek istemem ama hedefsiz kalınca dibe vurmuş futbolcudur.
bu adamın hayatı real madrid'de haziran ayına kadar sürekli bir aksiyon içinde geçti. ya şampiyonlar ligi'nde finale yürüdüler ya ligde barcelona ile çekiştiler. belkide ilk defa daha mart ayında adam hedefsiz kaldı. ona da hak verin.
beşiktaş'a geldiği günden beri eleştirmeye korkulan adam.
topu kaptırdığında hiç mücadele etmiyor. rakip yarı sahasında kaptırdı koşmadı tamam, anladık. fakat kendi yarı sahalarında kaptırdığı topa bile koşmuyor. çok istekli oynuyor diye gözükse de, aslında değil. hem televizyonda hemde inönü'de izledim kendilerini. maça başlarken hoplayıp zıplar bir şeyler yapar fakat maç başladıktan sonra bir şey oluyor bu adama. faul olan toplarda durmasını anlarım fakat bariz aldatıcı yönelik hareketlerde rakibin kolu çarpsa dahi duruyor faul bekliyor. beşiktaş'a yakışmayan bir futbolcu. sırf adı var diye eleştirilmiyor, korkuluyor. dün oynanan galatasaray - gaziantep maçında culio ve baros'un kaptırdığı topları gördük. rakip yarı sahasında kaptırdığı topu kendi yarı sahasına kadar kovaladı culio ve baros. yorumcu hakan şükür'de değerlendirdi, izleyenler bilir. genç yeteneklere örnek olması gereken bir davranıştı.
takım kötüye giderken nasıl bir profesyonel olduğunu herkese göstermiştir.
adeta hiç inanmamıştır maçı kazanacağına.
zira ilk 10 pasından 9'u top kaybı olmuştur.
ayrıca bir de fenerbahçe maçı sonrası ferrari'ye sen futbol katilisin diye bağırıp soyunma odasından kovma olayı vardır. adama 3-5 ayda kaptanlık pazubandını verirseniz böyle götü kalkar işte.
şu zor günlerde takımı sahiplenişinden sonra şu olayla; http://www.sporzin.com/?s...lt=haber_detay&id=751
gönlümüzde bir kez daha taht kurmuş büyük adam.
38'ine kadar kal. 30 dk de olsa oynarsın, gözümüzü bayram ettirirsin.
geçen gün katıldıgı saba tümer'in "uefa kupasını kazanacak mısınız" sorusunu "sen iste yeter ki" tandanslı bir cevap verip fenerbahçeli olmama rağmen sempatimi kazanmıştırç