keynez e göre yatırımı faiz haddi belirler, faiz haddini ise para arzı ve para talebi belirler. istihtam hacmi milli gelire bağlıdır. milli gelirin artması istihtam artışınıda beraberinde getirir.
1974 petrol krizi ile afallayan teorilere sahip kişi. bugünkü resesyonla birlikte gene temcit pilavı gibi kendisi egemen sınıflar tarafından ele alınacaktır. nasıl olsa rüzgar kendi arkalarından estiği için bir kez daha tutacak teorileri. peki sonucu ne olacak? bir elli yıl daha yoksulluk, sefalet,baskı, kan...
"During the economic depression that affected the
whole Western world in the 1930s, with its mass
unemployment, poverty and other social ills,
governments, for the most part, did nothing. The
accepted wisdom was that, given time, the free
market would solve its own problems and that
government interference would only make things
worse. John Maynard Keynes, the British economist
who challenged this belief, argued that it was the
proper responsibility of governments to prevent both
booms and recessions in order to maintain gradual
economic growth and permanent full employment. He
maintained that this could be done by manipulating
taxation, credit and public expenditure. If the
economy was growing too fast, then money and,
therefore, demand could be taken out of the economy
by higher taxes, lower government spending and by
making it harder to borrow money. If there was
recession and growing unemployment, then the
government could put money into the economy
through lower taxes, higher public expenditure and
easier credit. Thus, demand could be encouraged. If,
as a result, there was money in people's pockets,
then more would be spent on goods and more people
would be needed to make the goods to fulfil the extra
demand, and this would reduce unemployment."
devletin ekonomiye müdahalesini meşrulaştıran görüşleriyle klasik iktisat torilerine yeni bir bakış açısı kazandırmış olsa da genel görüşün aksine liberal bir iktisatçıdır.
zira keynes klasik iktisat teorilerine köklü bir eleştri getirmez. daha çok o döneme kadar ortaya konulan klasik iktisat teorilerindeki eksiklikleri tamamlıyan ve o dömende süremekte olan kapitalist sistemin işleyişi sırasında ortaya çıkan sorunları çözmeye dair analizler yapar. keynes'in gerekli zamanlarda devletin ekonomiye müdahalesini ön gören görüşleri de klasik iktisatçıların bir türlü çözüm üretemediği 1929 bunalımına dair çözüm önerilerinden ortaya çıkmıştır.
özetle keynes, devletin ekonomiye müdahalesi düşüncesini sürekli bir devletçi ekonomik sistem olarak değil, mevcut sistemin işleyişi sırasında oluşabilecek sorunlara bir çözüm yolu olarak ortaya atmıştır.
kendisinin başımıza bela ettiği devletin ekonomiye müdahale etmesi gerektiği fikriyle başlayan düşünceler sistemini sevmemekle beraber, şahsını da sevmem.
marjinal fayda teorisyeni (kuramcısı)dır. diger şartlar ayni kaldıgında bir malın miktarını surekli artırırsak o malın sonuncu biriminden elde edilen fayda toplam faydanın maksimum oldugu noktada sıfır olur. başka bir deyişle cok sevdiğiniz muzu sonsuza kadar yiyemezsiniz, bir noktaya gelirsiniz ki bir birim buna ister tane ister lokma deyin muz yiyecek haliniz kalmaz, işte o noktada muzun marjinal faydası sıfır olmustur. bu noktadan sonra hala yemeye devam ederseniz kusarsınız o noktada cok sevdiğiniz muzun marjinal faydası sıfırın altına düşmüş negatif olmuştur. (muz bünyeniz için zararlı olmaya başlamıştır)Siz en iyisi bir grafik cizin yatay eksen tek bir malın miktarını, dikey eksen faydasını gostersin. elinizde ki tek malın ornegimizde muz) miktarı, toplam faydası, tepe yaptıgı anda martjinal fayda egrisi yatay ekseni kesecek sıfır olacaktır. Toplam faydanın maksimum oldugu noktada sııfır olan marjinal fayda bu noktadan itibaren negatif olmasya başlayacaktır. Anlaşılmadı mı?Sozlukte iktisat dersi bu kadar olur. Alın elinize bir mikro çalışın.
yanlış hatırlamıyorsam marx ın öldüğü yıl yani 1883 yılında doğmuştur... uzun yıllar britanyanın sömürgelerinde gümrük memuru olarak çalışmıştır... çok zengin bi adamdır kendisi... bu arada cinsel tercihleri de hetero dan öte homo dur... bisexual takıldığını söyleyenler de olmuştur ama tevatur dur inanmayınız...
1929 ekonomik bunalımı sonrasında çözüm önerileri getirmek amacıyla 1937 yılında yayımlanan "istihdam, faiz ve paranın genel teorisi" adlı kitabında ortaya koyduğu düşünceler yıllarca dünya ülkelerinin ekonomi politikalarını etkilemiştir.o zamana kadar etkili olan klasik ekonomi argümanlarına ciddi eleştiriler getirmiş ve bunları çürütmeye çalışmıştır.klasiklerin söylediği gibi ekonominin sürekli tam istihdamda dengede olmadığını eksik istihdamda da dengeye gelebileceğini öne sürmüştür.ayrıca fiyat ve ücretlerin esnek değil yapışkan olduğunu, faizin para talebi ve para arzı tarafından belirlendiğini, likidite tuzağı nedeniyle para politikasının etkin olamayacağını öne sürmüştür.ona göre 1929 yılında yaşanan depresyonun temel nedeni talep yetersizliğidir.hükümet genişletici maliye politakası yoluyla talebi ve buna bağlı olarak üretimi arttırmalıdır.
adam smithten daha önce fizyokratlar tarafından söylenen "bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" * anlayışından ziyade, devletin ekonomiye müdahale etmesi gerektiğini, bu durumda üretimin ve gelirin artırılabileceğini savunan iktisatçı. üstat adam smithin öncülük ettiği klasik okul her piyasanın tam rekabetçi olduğu, tam istihdam varsayımına dayanırken; 1900'lü yılların başlarında ortaya çıkan büyük bunalım ve işsizlik problemi karşısında bu teorilerin çözüm üretememesi üzerine, keynes amcamız çarenin kendi teorisinde olduğunu ileri sürmüştür. bunalım zamanını açıklayan kısa dönemli analizler yapar. çünkü uzun vadede hepimiz ölüyüzdür. klasik iktisatçılar toplam arz eğrisinin düşey olduğunu, uzun dönemde üretim faktörleri tarafından belirlendiğini savunurken; keynes ve keynesyenler toplam arz eğrisinin bunalım zamanlarında horizantal da olabileceğini * iddia etmişlerdir. genişleyici para ve maliye politikalarının, bu durumda toplam üretimi artırmada etkili olacağını savunmuşlardır. * iktisadi düşünce tarihinde önemli bir yer tutar. 20. yüzyıla damgasını vurmuş iki iktisatçıdan biridir. diğeri ise bu teorileri çürüten milton friedmandır. aslında birinin diğerine üstünlüğü söz konusu değildir. kendi varsayımları içinde ikisi de tutarlılık göstermektedir. milton friedman daha geç bir zamanda yaşamış olması dolayısıyla ampirik verileri daha iyi kullanmıştır.
adam smith'in "bırakınız yapsınlar,bırakınız geçsinler" sözüyle özdeşleşmiş olan liberalizme insancıl bir bakış açısı getirmiş olması dolayısıyla tarihte liberal olduğu halde saygı duyulması gerektiğine inandığım ender şahsiyetlerden birisi. devletçi ve müdahaleci çözümlerle, liberalizmi başarılı bir şekilde birleştirerek iktisat bilimine etkisini günümüzde de devam ettiren büyük bir izler bırakmıştır..
yanlış hatırlamıyorsam marx'ın öldüğü yıl yani 1883 yılında doğmuştur...uzun yıllar britanya'nın sömürgelerinde gümrük memuru olarak çalışmıştır....çok zengin bi adamdır kendisi....rus bir balerinle evlenmiştir..bu arada cinsel tercihleri de hetero dan öte homo dur....bisexual takıldığını söyleyenler de olmuştur ama tevaturdur inanmayınız...
keynesian iktisadın kurucusudur, en bilinen ve bi bok anlaşılmayan eseri general theory'dir..
kabaca,1929 dünya ekonomik buhranindan sonra revaçta olan görüşün sahibi.ona göre devlet zaman zaman ekonomiye müdahele edebilmeli yani liberallerin aksine devlet kolluk gücünden ibaret olmamali.stagflasyon krizi ile birlikte neoliberallerin ortaya ckmasiyla keynesin görüşü de kenara atıldı.ama hala hakllığını koruyor