"I believe in everything
until it's disproved,
So i believe in fairies,
the myths, dragons...
It all exists,
even if it's in your mind.
Who's to say that dreams
and nightmares aren't as real
as the here and now"
kraliyet ailesinin de protokol sıralarından izlediği bir konserde arka sıralardakiler alkışlayabilir, ön sıralardakiler mücevherlerini şakırdatsalar yeter diyerek tarihteki en güzel laf sokmalardan birini gerçekleştirmiştir.
1968 - Unfinished Music no. 1: Two Virgins
1969 - Unfinished Music no. 2: Life with the Lions
1969 - Wedding Album
1969 - Live Peace in Toronto
1970 - John lennon / Plastic Ono Band
1971 - Imagine
1972 - Some Time in New York City
1973 - Mind Games
1974 - Walls and Bridges
1975 - Rock 'n' roll
1980 - Double Fantasy
Albümleriyle ölümsüzlüğü yakalamış sanatçı
sadece beatles'ın lokomotifi yada rock yıldızı olarak görülmemesi gerekir, çok daha fazlası.
dünyadaki çarpık sisteme çomak soktuğundan ortadan kaldırılmış, 20. yyıl düşünürlerinden biri. rock müzik dinlesin-dinlemesin her aklı başında insanın araştırıp tanımasında fayda var.
onun zamanında yaşamak isterdim !
onunla sohbet etmek isterdim !
onu bir kere bile olsa görmek isterdim!
birçok kişinin idolü kendisi !
efsane kelimesini severim ve kendisi bu kelimeyi en iyi taşıyan bir efsanedir!
"imagine" isimli şarkısıyla dünyada verilebilecek en önemli mesajları en anlaşılabilir ve en güzel şekilde bir buket haline getirip insanlığa hediye etmiş olan müzik dahisi, efsane hümanist.
ne kadar terbiyesiz, aptal, bos insanlar bu sözlükcüler. john lennon ölmüs 30 sene önce, yaptiginiza bakin. kültürsüz esekler. insan bir entry girer. iyy.
bu aralar fena halde kendisininki gibi bir gözlük almayı istediğim ama askere savaş karşıtı birinin gözlükleriyle gitmenin yaratacağı ironiyi bünyemin kaldıramayacağı düşüncesiyle vazgeçtiğim efsane.
John Lennon, 9 Ekim 1940'da ingiltere'nin Liverpool kentinde dünyaya geldi. Birer işçi olan anne ve babası Lennon iki yaşındayken boşandılar. Teyzesi ( Mary "Mimi" Smith ) ve amcası tarafından büyütülen Lennon, babasını 20 yıl boyunca yalnızca iki kez görebildi.
1957'da lisedeyken,(17 yaşındayken) annesi ona ilk gitarını hediye etti. bu sırada Paul McCartney'le tanıştı. Şubat 1958'de Paul McCartney, George Harrison'ı Lennon'a tanıttı. Daha sonra Stu Sutcliffe basçı olarak gruba katıldı ve grubun adının 'The Silver Beatles' olmasını önerdi.
Lennon 17 yaşındayken, caddeden karşıdan karşıya geçen annesine bir polis otomobili carpti.
Temmuz 1960'da grubun 'The Silver Beatles' olan adı 'The Beatles' adına çevrildi. Bir yıl sonra da Ringo Starr gruba katıldı. Grubun ilk 45'liği olan 'Love Me Do' Ekim 1962'de piyasaya çıktı.
The Beatles ile dünya çapında başarı kazandılar, bazı eleştirmenler tarafından dünyanın gelmiş geçmiş en iyi grubu olarak nitelendirildiler. Kazandıkları ödülleri kendileri bile sayamıyordu.Hem bu kadar ünlü olmak,hem de aykırı tavır takınmak elbette birtakım problemlere de yol açacaktı 1966'da Filipinler'e gittikleri bir sırada devlet başkanının grubu davet etmesinin ve Beatles'ın da resmi davetleri kabul etmediğini açıklamasının ardından ülkeden ayrılırken yanlarına koruma verilmedi ve havaalanında saldırıya uğradılar.
Daha sonra Amerika'daki bir röpörtajında John Lenon o olay yaratacak sözü söyledi:Beatles şu anda isa'dan daha popüler. Her ne kadar espri olsun diye söylemişse de bu söz elbette dokunduğu konu dolayısıyla toplumun büyük bir kesiminin tepkisiyle karşılaştı. Amerika Birlesik Devletleri'nde büyük sorun yaratan bu açıklama sonrasında Beatles plakları yakılmaya başlandı. Daha sonra ABD basınına yaptığı açıklamada:Eğer televizyon isa'dan daha popüler deseydim muhtemelen yakamı kurtaracaktım. Ben isa'dan daha iyiyiz, mükemmeliz demiyorum veya karşılaştırmıyorum. Sadece söylediğim şekilde söyledim; ama yanlış bir ifadeydi ya da yanlış algılandı; hepsi bu. Bunun için üzgünüm; din karşıtı bir söylem değildi. Hala bu kadar yanlış ne yapmış olduğumu tam olarak anlamıyorum. Size ne demek istediğimi anlatmaya çalıştım; ama benden mutlaka bir özür bekliyorsanız ve bu sizi mutlu edecekse özür dilerim. şeklinde konuşmuştu.
1969'da Yoko Ono ile evlenen John Lennon, yine ayni yıl The Beatles'dan ayrıldı.
Bu dönemden sonra Lennon'ın hayatında birçok iniş ve çıkış oldu. Beş yıl aradan sonra müziğe dönme hazırlıkları yaptığı dönemde, akli dengesi yerinde olmadığı iddia edilen Mark David Chapman tarafından 1980 yılında New York'ta kaldığı otelin önünde silahla öldürüldü.
Ölümünden bir ay önce son albümü olan 'Double Fantasy' yayınlanmış ve Lennon, eski politik çizgisinden uzaklaşmış hayatı ve yaşamayı kucaklayan bir çalışma hazırlamıştı.
Kariyerinde yeniden yükselmeye başladığı bir dönemde, Beatles hayranı olduğunu iddia eden ve akli dengesi yerinde olmadığı öne sürülen Mark David Chapman tarafından, 8 aralık 1980'de New York'ta kaldığı otelin önünde öldürüldü. Lennon vurulduğu anda yanına yaklaşan polis memuru tarafından, aldığı yaranın bilincini etkileyip etkilemediğini kontrol etmek için adı sorulduğunda "Ben John Lennon, Beatles'in John Lennon'u" yanıtını verdi.
Bir ingiliz olmasına rağmen New York aşığı olan ve orada hayatını sürdüren Lennon, Nixon yönetimi sırasında ulusal tehlike olarak hedef gösterilmiş ve sınırdışı edilmek istenmişti. Çünkü Lennon, insanları yazdığı ve bestelediği parçalarıyla; katıldığı televizyon programlarında cesur, özgür açıklamalarıyla; peşinde dolanan kameralara verdiği zekice cevaplarıyla ve yaratıcı eylemleriyle her daim barışa çağırıyor, Vietnam Savaşı'nı sorgulatıyordu. Bunu o kadar başarılı yapıyordu ki kitleleri mıknatıs gibi kendine çekiyordu.
otel önünde hayranı tarafından silah ile vurulduktan sonra bir polis koşarak yanına gelir ölüp ölmediğini kontrol etmek için eğildiğinde john lennon kendini tanıtmak için son son sözlerini sarf etmektedir bile;