ingiltere`de zamanında 5 hayat kadınının öldürülmesi ile gündeme gelen cinayetlerin gerisinde masonlar yatmaktadır.zamanın kraliçesinin oğlu bir hayat kadını ile evlenmiştir ve mason geleneklerine göre bu olay terstir.dolayısı ile bu evliliğin duyulmaması için adamın karısını da öldürmüşlerdir.devlet kademelerinde sıkı yerleri olduğu için bunu kamuoyuna sapık bir adamın hayat kadınlarını öldürme hikayesi diye duyurmuşlardır..karındeşen jack adı altında masonların yaptıkları cinayetler...
''Tarihe bakıldığında 20.yüzyılı benim başlattığım görülecektir'' diyen efsaneleşmiş, çözülemeyecek bir sır, genelde hayat kadınlarını kurban olarak seçen, sinema da bicok filme senaryo ilhami olan , bir seri katil
(bkz: The Lodger)
(bkz: Hands of the Ripper)
son gelişmelerle, metropolitan polis departmanı' nın araştırmaları sonucunda erkek, bıyıklı ve 1. 65 boyunda olduğu iddia edilen seri katil. daha önceki dna karşılaştırmasında kadın olduğu iddia edilmişti. malesef kimliği bir sır olarak kalabilir ancak kötü ünü konuşulacak.
1888 ağustos-kasım ayları arasında londranın whitechapel semtinde 5 hayat kadınını hunharca katleden ve kimliği bugün bile bilinmeyen efsanevi seri katil. kurban sayısı 5 olarak bilinse de çoğu suç tarihçisi bu sayının 30'u geçebileceğini iddia eder. karındeşen jack çoğu tarafından bir efsane olarak düşünülse de, kimliği ve cinayetler tamamen gerçektir. kurbanlarının önce boğazını kesiyor, sonra yere yatırıp karınlarını deşiyor ve böbreklerini çıkartıyordu, böbreklerin yerini karanlıkta bulması bir cerrah olduğu iddiasını ispatlamaktadır. jack,polise alay ve hakaret dolu mektuplar yazdı, çoğu suç tarihçisine göre fransada da cinayet işledi. ingilizler onu en kötü ingiliz seçti.
daha önce de eleştirdiğim bazı yazarların "başka birine olsa yapacakmısınız" dediği eleştiriyi yapmama meydan veren, yazar demekten kaçınacağım, yaptığı bu olaya gelecek sözlükten düşürme, şukela silme gibi cezaların bundan sonra aynı suçu işlemeyi düşünen yazarlar için caydırıcı nitelikte olmasını umduğum yazar.
bir entrysinin ekşisözlükten alıntı olduğunu farkedip şikayet ettikten sonra diğer entrylerinin de bir kısmını(görebildiğim kadarını) incelemem sonucu çoğu entry sini internetten copy-paste yaparak girdiğini farkettiğim yazardır...birtakım sayfalardan kaynak belirtmeden yaptığı alıntılarda art niyet olmadan, sözlüğe bilgi girme amaçlı olduğunu düşünmeme rağmen arka arkaya ekşisözlükten alıntı entrylerini görmem beni bu düşüncemden vazgeçirmiştir..birkaç örneğini de paylaşmak istedim..
bu işte ustalaştığını alttaki entrysinde de görebiliriz..ekşisözlükten bir entry yetmemiş birkaç(8. ve 47. entryler) entryi birleştirerek girdiği bu entrynin altına "teşekkür ederim beğenenlere" diye de not yazmıştır..
sözlük formatının e şıkkına göre "entry tamamen yazara ait olmalıdır ya da alıntı ise kaynak gösterilmelidir.copy+paste yapılmış olan entry kaynak gösterilerek yayınlanabilir. sürekli copy paste yapan yazar da silinir."
özellikle son yazdığım entrysiyle kesinlikle diğer yazarları ve okurları kandırmaya yönelik davranışta bulunmasından dolayı biz sözlük yazarları olarak gereğinin yapılmasını bekliyoruz..
not: bu yazıyı buraya yazmamın sebebi herkesin bilmesi ve öğrenmesi gerektiğini düşünmemdir.
kaset aldığım zamanlardı.."world of morrissey" albümünde var idi bu şarkı...ve kasetimin kabını bana hatıra bırakarak yürütmüşlerdi içindeki albümü..düşündükçe hala üzülüyorum,hala kimin aldığını bilmiyorum.neyse yenisini almıştım ama ..olsun..