bugün

her sabah oturup 5000 kelime yazmadan kalkmadığını dile getiren, aynı zamanda gezgin ve denizci de olan, beyaz diş, vahşetin çağrısı, martin eden gibi çarpıcı romanların sahibi olan ünlü edebiyatçı.
Yalanci orospu cocugunun tekidir bu jack london. Denizcilik hakkinda gram bilgisinin olmadigini the pursuit of a dream kitabindan cok rahat bir sekilde dile getirmistir. Hatta bu yalanci orospu cocugu snark adli yatini yaptirabilmek icin ayni anda birkac kitap yazmistir. Cunku got deligine kadar borca battigini sik dile getirmektedir bu kitapta. Bunlardan birisi de martin eden’dir. Sagdan soldan carptigi denizcilik bilgileri ile kendisini denizci ilan etmis. O donemin gercek bir denizcisi olan joseph conrad’a hem bok atmis hem de ondan arak bilgiler kullanmistir.

Iste boyle bir orospu cocugudur jack london. Sosyalist ayagina yatip, kapitalizmden paralari cukkalamistir. Ac bir kopek gibi bes kurus etmeyecek kitaplarini fahis fiyata satmis ve bunu da john barleycorn’da dile getirmistir.
Dünya edebiyatında karşıma çıkan lavuk. Gel de basim kafana soruda.
denizci olarak da çalışmış amerikalı, genelde vahşi doğa hakkındaki eserleri ile tanınan, edebiyatçı.
ademden önce kitabıyla insansı maymunların yaşamlarını çarpıcı bir biçimde ifade etmiştir. henüz konuşamadıkları için bir şeylerin farkına varsalar bile bunu anlatacak kadar uzun süre akıllarında tutamadıkları detayı harika. bir de ağaçtan düşerek ölen maymunların değil de düşerken son anda kurtulan maymunların torunu olduğumuz gerçeğinden bahseder.
muhteşem bir yazar olarak tarif edebilirim onu!
benim en sevdiğim yazar.

''vahşetin çağrısı'' ile girdi hayatıma... ''beyaz diş'' olarakta bilinir..
sonra ''denizin çağrısı''...
sonra devam ettim...
son okuduğum ise ''intihar'' adlı hayat hikayesinin çok eski basımı...
sayfaları sararmış, mavi ciltli çok eski bir basımı...

o insanı çok iyi anlatır, insanın yaptıklarını ve beraberinde iç sesini..
varlıkların yaşadıklarını ve bunun iç dünyalarında karşılıklarını serer önünüze...

''intihar'' isimli roman da tam da böyle bir yaşamsal ve içsel bir çırpınışı anlatmış...
ne kadar birbirlerine geçtiklerini anlatmış...
yaşananlar ve hissedilen duygular bütününün bir yaşamı nasıl etkilediğini aktarmış...
duygular yaşamı ve ardından yaşanılanlar yeni duyguları ve yeni yaşanmışlıklar...
bazen bir içsel direniş, vazgeçiş, değiştirme, değşime çabası...
bazen teslimiyet...
bazen sürükleniş...
o kadar insanı anlatmış ki...
okurken beni nereden tanıyor bu kadar iyi dedim çoğunlukla.

bunu o kadar iyi yapar ki tüm kitaplarında...
vahşetin çağrısında bunu bir kurt köpek, yaşamına ve davranışlarına...
kaderi ve o kaderin şekillendirdiği yeni kaderini..

denizin çağrısı ise başka bir baş yapıt...
bir çocuk evden kaçar, denizlerde gemilerde çalışır ve evine geri döner...
hikaye basittir. fakat bu basit hikayenin içerisinde şekillenen duygular ve yaşanmışlıklar bütünü başyapıt yapar romanı...

insanı anlatırken yüzünü anlatmaz jack landon, ellerini anlatmaz...
onları, yaşanmışlıkları ile, duygusal karşılıkları ile anlatır...
bir çiçeği anlatmaz o. o çiçeğin zaman, yaşam ve duygusal karşılığını da anlatır...

hiçbir romanını okurken sıkıldığımı veya zorlandığımı hatırlamam.

efsane tadı damaklarda kalan bir yazar...
henüz okumamışlar, tanışmamışlar çok şanslı bence...

jack'e saygılar.

iy ki yazmışsın.
"Her zaman böyle olur işte, tam biz kaçış planımızı mükemmelleştirirken her şeyi karman çorman ediverecek bir kadın çıkagelir. Hiç şansımız yok.”

jl.
Okuduğum en iyi kitabı demir ökçe. Bir sosyalist ihtilal hayal etmiş o dönemlerde sanırım. 1907 yılında yazmış. Yani sosyalizmin palazlandığı dönemler.
beyaz diş kitabı okuduğum tek kitabı olmasına rağmen bende bir iz bırakmıştır. bu adam yüzünden ileride yavru bir kurt sahiplenip bakabilirim o derece.
beyaz diş
vahşetin çağrısı (favorim)
bay alkolik
martin eden
kızıl veba (tavsiye ederim mükemmel)
ateş yakmak (ilk benim için)
demiryolu serserileri

hedefimde uçurum insanları var.
sakin bir zamanda ilk işim.
Vahşetin çağrısı, beyaz diş, kızıl veba ve demir ökçe adlı kitaplarını okuduğum yazar. Kitaplarında muazzam bir sistem eleştirisi olduğunu görüyoruz sanırım sosyalist ve eşitlikçi olmasından kaynaklanıyor. En güzel eserinin demir ökçe olduğunu düşünüyorum tabi okuduklarım arasında. Şimdi yeni hedefim martin eden'i okuyup bitirmek.
En iyi dostunun alkol olduğunu ifade eden Amerikalı yazar. Martin Eden isimli kitabında sarsıcı ve çok etkileyici bir dünya sizi bekliyor.
bi kış ayında, şu tarantinonun hateful eight filmindeki gibi bi ortamda, hiçliğin ortasında bi barda denk gelip viski ve sigara eşliğinde uzun uzadıya sohbet etmek istediğim bir bilge.

bir kral.
Asıl mesleği gazeteciliktir.
"...Hınzırca bir de mizah anlayışı vardı, sessizce yaklaştığı sincapları yakaladıktan sonra serbest bırakıyordu ki duydukları ölüm korkusunu ince sesleriyle ağaçların tepelerine taşısınlar..."

(Vahşetin Çağrısı, Jack London , s.99)
"Belki de hiçbir şeyde hakikat yoktu, hakikatin kendisinde bile."

edit medit: çünkü bizler için gerçek olan, yanılgı di-li geçmiş zaman gibi bir eylem. bizler birer kusur elçisiyiz.
Beyaz dis i okumuştum ama hatırlamıyorum.
Okumadan bi adamı araştırmış, hayatina üzülmüştüm.
Ayrıca ortaokul mezunudur,bu beni şaşırtmıştı. Ortaokul mezunu olup dünya çapında taninabilmek büyük olaydır diye düşünürüm.
Kendime çok yakın hissettiğim Keşke bir iki sohbet edebilseydim dediğim zarif yazar.
görsel

Jack London ve karısı Charmian.
Hayatın iyi olmayıp ağzında nahoş bir tat bıraktığını dile getiren yazar. eminim ki kendisi martin'e benziyordu bu yüzden şüphesiz ki harika biridir.
bolca kitap okumuş biri olarak Martin Eden kitabını beğenilerimde tepeye yerleştiririm. kesinlikle okuyunuz.
sanırım martin eden kitabında kendini yansıtmış, anlayacağınız harika biri.
acı kuvvet kitabının yazarıdır. orta öğrenim ve lisede okuyan arkadaşlara tavsiye ederim.
Martin eden eseriyle kendi hayatını kaleme almış olan amerikalı yazar. Bir alkoliğin anıları ve bana göre hayatın anlamı kitaplarında bunu sık sık vurgulamıştır.
jack london'un kendi hayatını anlattığı bir kitabıdır martin eden. jack london 33 yaşında martin eden'i yazdığında vahşetin çağrısı, beyaz diş ve deniz kurdu ile uluslararası başarısını kanıtlamıştı. fakat london ünlü olunca birden hayal kırıklığına uğradı ve güney pasifik'te bir deniz yolculuğuna çıktı. iki yıllık zorlu yolculuğunda, yorgunluk ve bağırsak hastalıklarıyla mücadele ederken, içinde düş kırıklıklarını, ergenlik çağında yaptığı çete kavgalarını ve yazar olarak tanınmak için verdiği mücadeleyi anlattığı martin eden'i yazdı. kitaptaki ruth morse adlı karakter jack london'un ilk aşkı mabel applegarth'tır.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar