bir ekonominin en temel sorunlarından biridir. ekonomi içersindeki bireylerin mevcut ücret düzeyinden çalışmayı kabul etmesine ve çalışma istek ve azmi olmasına rağmen ekonomi içersinde istihdam edilememesidir. kronik işsizlik, konjoktürel işsizlik, mevsimsel işsizlik, geçici işsizlik vb türevleri vardır.
şubat 2009 itibariyle had safhaya ulaşmış sorunsal.
Sadece yeni üniversite mezunlarını değil şimdiye kadar çalışıyor olanları da vurmuş olumsuzluk. Daha da artacak. Sanayi şehri olan Bursa'da artık kahveler adam almaz olmuş, ağzına kadar tıklım tıklım dolu.
(bkz: Kötü günler bizi bekliyor)
(bkz: Daha kötü günler bizi bekliyor)
istanbulda 400.000 tane evin boşaltılmasından anlaşılacağı hadisedir.
kriz yokmuş. nasıl yokmuş ya.
evler niye boşaltılıyor.
vardır bir hikmet. acaba bu sene insanlar, köylerinde mi oy kullanmak istemişler?
batılı burjuva iktisatçılarının dünyada~~ -ülkemizdeki uzantıları vasıtasıyla da ülkemizde- normalleştirilmeye çalıştıkları ve insanların bunu kabullenmesi gerektiğini empoze ettikleri, kapitalizmin işçi sınıfını baskılaması araçlarından biri.
2008 yılı Kasım ayında işsizlik yüzde 2,2 artarak, yüzde 12,3'e yükseldi.
Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 645 bin kişi artarak, 2 milyon 995 bin kişi oldu.*
üniversite okuyan her gencin yegane korkusu, parasızlık, boşvermişlik durumu. eğer arkanızda sığınacak bir ailenizde yoksa ömrünüzün kısalmasına engel olamassınız. ayrıca iş arayanların işsiz sayılmaması gerektiğini düşünmekteyim.
tuik'in ağustos ayı açıklamalarına göre 208 bin kişi artarak 2 milyon 439 bine yükselmiştir. krizin ilk etkilerinin ekim ayında yükseldiği ve mevsimlik işçi sayısının kış aylarında azaldığı düşünülecek olursa krizin gerçek boyutları görülecektir.
kapitalist ekonomide işçiler için bir tehdit olarak var edilmesi şart olan olgudur. günde 12 saat çalışan 2x işç,i 3x işçi olurlarsa günde 8 saat çalışacağını düşünmez de işten çıkarılma korkusuyla her şarta 'he' der.
kapitalist ekonomide bugün konjonktürel bir sorun değil yapısal bir sorun halini almıştır. sadece kriz dönemlerinde değil her zaman statik bir işsiz sayısı oluşmaya başlamıştır. bu sayı kriz ile artmaktadır orası ayrı.
herkesin kendine göre,götünden istatistiklerle azaltmaya çalıştığı hede. düşünün bi, milyonlarca işsiz var ve türkiye şuan lisede olan bir genci %90 ihtimalle istediği bölüme yollayamacak, %30 ihtimalle de işsiz kalacak. dediğim gibi ben ne kadar ustruplu atıyorsam ve bir kişi de çıkıp haksızsız birader demeyecekse; ülkeyi yönetenler de kadar götünden salıyor bu işsizlik olgusunu adam gibi çıkıp düzelten de olmuyor.
tamam çözümü bulmuşlar, istediği bölüme girsin diye %25 arttır kontejyanları, zekice. sadece işsiz kalacaklarını bilmeyen milyonlarca yeni aday. ayrıca kalite de ne akdar düşer belli zaten. kalitenin de sokayım bi taraflarına, sanki çok kalitemiz var da. sınıfları kalabalıklaştır, binlerce yeni adayla 22 yaşında iş bulmaya çalış. zaten mezun olunca kendi işini yapmama olasılığın %70 civarı ülkemizde. hiç işi olmayacaklar da var. bu enrtyi yazan arkadaşın da 2 sene sonra çok alakasız bir şekilde aç kalmasın diye kim hangi olasılıkta, götten bir yere girecek, çözemedim. işsizlik türkiye'de ayrı bir istatistlikle yaşanıyor canım, seviyorum ülkemi. asıl burası süprizler ülkesi.
kimi zaman insanın cinnet geçirip kendine veya etrafındakilere zara vermesine neden olan olgu.
edit: evet, ben bugün bunu gördüm. fakülte mezunu, askerliğini tamamlayalı 2 buçuk yıl olmuş ve 3 yıldır işsiz erkek kişinin annesi gözlerimin önünde cinnet geçirdi. bir yandan ellerini kafasına vurup saçlarını çekiştirirken öte yandan da bağırıp çağırıyor ve ağlıyordu. kadıncağız en sonunda bayılır gibi oldu sakinleşti hemen su falan yetiştirdik, sonrada durumu anlattı. meğer oğlunun işsizliği en sonunda kadının canına tak etmiş...
askerden sonra yaşadığım bir süreçtir kendisi. insan işsiz olduğunu etrafındakilere bakarak anlıyor kesinlikle. birer birer arkadaşlarınız iş buluyorsa "bu işte bir terslik var neden ben bulamadım" die bir iç sesle karşılaşıyor bünye. tabiiki "ee askerden geldin şimdi naapacaksın" sorularıda sizin işsiz olduğunuzu sık sık haykırıyor. ancak paniğe gerek yok kanımca. eylül ekim iş bulmak için en uygun zamanlardır. ekimde geçtiyse evet panik yapmak lazım.