bu konuda söyleyebilecek hiçbirşey bulamamakla beraber (o kadar berbat bir durum) işsiz dostlarıma bol şans ve sağlık diliyorum. Onlar herşeyden daha önemliler. 5 dakika sonra öleceğinizi kulağınıza fısıldadıklarında o son 5 dakikanızı neyi düşünerek geçirirdiniz? Ben bu soruyu kendime sorduğumda ''herşeyin boş,bomboş''olduğundan başka hiçbirşeyi düşünemedim.
kapitalist sistemin ürettiği kronik sorun alanlarından biri. özellikle kriz dönemlerinde oranı yükselen olgudur; bunda kapitalist üretim paradigmasının küresel riskleri üretenlerin üzerine yüklemesinin payı büyüktür.
--spoiler--
Tamamen gerçek bir olay!!Yaşanmış bir iş başvuru hikayesi...
Alttaki işbaşvuru formunu dolduran Mehmet Tartar'ın başvuru formuna yazdığı cevaplar:
1. Adınız Soyadınız:
Mehmet Tartar
2.Yaşınız:
Yirmi sekiz.
3.Şirketimizdeki hangi pozisyon için Başvuruyorsunuz?
Mümkünse yatay bir pozisyon için. Eğer daha ciddi bir cevap istiyorsanız, ne iş
olsa yaparım. Şart öne sürebilecek durumda olsaydım, burada bu formu dolduruyor olmazdım.
4. Düşündüğünüz ücret:
Aylık 5.000 YTL maaş artı yıllık kardan yüzde 10 hisse! Eğer bu mümkün değilse, siz bir ücret Önerin, ben size evet yahut hayır derim.
5. Eğitiminiz?
idare eder
6. Son işiniz
Sadist bir şefin deneme tahtası olmak.
7. Son ücretiniz:
Hak ettiğimin çok altında.
8. Önemli başarılarınız:
Arakladığım kalemlerden muhteşem bir kolleksiyonum
var; evde sergiliyorum.
11. Çalışmak istediğiniz saatler:
Pazartesi, Salı ve Perşembe 13.00-15.00 arası.
13. Şimdiki işvereninizle görüşebilir miyiz?
işverenim olsa burada olmazdım.
14. Fizik durumunuz 20 kilogramdan fazla taşımanıza engel Mi?
Belli olmaz, ne taşıdığıma bağlı.
15. Otomobiliniz var mı?
Evet, ama soru yanlış sorulmuş. "Çalışır durumda bir otomobiliniz var mı?" diye
sorsaydınız, cevabım farklı olurdu.
16. Daha önce bir yarışma veya madalya kazandınız mı?
Madalyam yok ama lotoda iki kere 3 tutturdum.
17. Sigara içiyor musunuz?
Otlanacak bir enayi bulabilirsem.
18. Beş yıl sonra ne yapmayı hayal ediyorsunuz?
Bana tutkun zengin bir fotomodelle Bahama Adaları'nda yaşamayı. Bir yolunu biliyorsanız bunu beş yıl beklemeden de yapabilirim.
19. Yukarıdaki bilgilerin doğruluğunu taahhüt ediyor musunuz?
Hayır, ama sıkıyorsa aksini iddia edin.
20. Sizi bu başvuruyu yapmaya iten gerçek sebep nedir?
Birbiriyle tutarlılık derecesini kestiremediğim iki cevabım var:
a) insan sevgisi ve tüketicilerin iyi beslenmesine katkıda bulunma arzum.
b) Gırtlağıma kadar borca batmış olmam..
eriyip gidersiniz bu süreçte adeta, eve kapanırsınız, kimseye gözükmek istemezsiniz. Zordur yavaş yavaş alır götürür adamı neden diye sorarsınız hep işe yapamadığınızı sorgularsınız.
en berbat tarafı yapışkanlığı.. yapış yapış bir şey lan bu. böyle sanki üstüne bulaşmışda bir daha hiç çıkmayacakmış gibi lanet bir hal. yataktan kalkarsın evde kimse yok. herkes işine gücüne, kursuna, dersine bir şeye gitmiş. sen bir boka yaramayan bir insan evladı olarak yarı bitmiş yarım kahvaltı masasına tek başına oturursun ama hiçbir lokmadan tat alamazsın.. ne büyük sıkıntıymış arkadaş. bir de babamın evindeyim ben, şimdilik tek kellemden sorumluyum. öbür türlü olsa bir kadın iki çocuk falan.. aman aman allah korusun. allah işsiz babaların yardımcısı olsun. istediğin kadar gez, istersen dünya turuna çık.. kendine ve etrafına faydalı bir şey yapmadığın sürece huzur bulamıyorsun. alnının teriyle çalışmadıkça önceden yaptığında zevk aldığın şeylerden aynı zevki alamıyorsun. biliyorum ki artık beni bekleyen bir okul snavlar arkadaşlar yok. boş durdukça kendimi gereğinden fazla dinliyorum; o zaman da zihnimin suları bulanıyor. fazla fazla geçmişe dalıyorum çünkü gelecekten umudun boş durduğum her gün azalıyor. yosun tutuyorum..
velhasıl akan su temizdir arkadaş, boş durdukça pisleniyorsun.
başka bir işsiz olan yakın arkadaşının "oğlum pazara gidelim mi?saat kaçta gidicen?" sorularına "dizi daha bitmedi birader, sonra giderim" cevabını yapıştırmaktır.
uzuuuuuuuuunnnnnnn işsizlikler sonucu 940,50 tl brüt asgari ücretle işe giren insanlar sonrası oranı düşen.. tabii bu düşüşe anca mallar sevinir.. çünkü ancak bir mal eşiğindeki sıkıntıların doğuracağı ekonomik krizden habersizdir.. tabii 7/24 samanyolu tv ve kanal 7 izleyince ülke bir nevi cennet gibi geliyor insana..
işsizlik, çalışma istek ve yeteneğine sahip olup, mevcut çalışma ve ücret şartlarına göre emeğini sunduğu halde uygun bir iş bulamayan kişilerin durumunu ifade eder.
uzun süre devam ederse depresyona kadar gider. kişi karamsarlığa, panik atakları hatta intihara kadar itebilecek sonuçlar doğurur. şayet üniversite mezunu iseniz işler çarpı 2 kat artar. ülkemizde yıllar yılı tanıdık vasıtasıyla işe girme olayı klasikleşmiş, çoğu internet iş başvurularının %90'ı negatif olarak tarafımca onaylanmıştır.
liseyi bitirirken dört yıllık üniversiteyi kazanamayan arkadaşlarla alay ederdik, ama onların çoğu iki yıllık bölümlerde okuyup, şimdilerde iyi kötü bir yerlerde gelmişken, dört yıllık okuyan şahsımın evde boş boş oturuyor olması, çok pis koymaktadır.
berbat bir durumdur. sosyal baskıya hiç girmiyorum. hamdolsun hiç işsiz kalmadım, boşta kalmamak için inşaatlarda elektrik hatları bile açtım, elimde keserle sabah 7'den akşam 9'lara kadar yevmiye hesabı çalıştım. mutemetlik yaptım falan filan.
şimdi mahallemdeki gençlere bakıyorum mesela iktisat bitirmiş, o banka senin bu banka benim sırtındatakım elbiseyle geziniyorlar, döndüklerinde ise ağızlarında tek bir cümle;
-hava gazı abi! arayacaklarmış.
sırf bu işsizlik parasızlık yüzünden evlenmeyi düşündükleri insanla yollarını ayıranları da gördüm, iş bulamadı diye alnına tabancayı dayayıp gencecik yaşında canına kıyan öğretmenleri de. yazık çok yazık.
inşaatlarda çalıştığım sıralar bir usta başı vardı. muhabbeti güzel babacan bir adam. bak oğlum, parasız adam adam değildir derdi. yalnız bunu kinaye olsun diye söylerdi, o fikri savunduğundan değil. hakikatende öyle, cebinde paran varsa iyi kötü de bir iş sahibisiysen ailen bile farklı davranıyor yeri geldimi.
mesela para gitmesin diye öğlen bisküvi çay takılıyorsun iş buldun mu ya da iş görüşmelerine giderken anasının nikahına yürüyorsun para gitmesin diye. hele ki sigara kullanıyorsan yandığının resmidir. tamam kıt zamanda sigara belki lüks ama zaten canın sıkkın bir uğraşında sigara. yapılan iyilik söylenmez belki ama mahallemde tahminen 6 kiş işsiz ve üniversite mezunu çocuklar, birini bu yok zamanda kpss kursuna gönderiyorum, diğerini şimdilik yanıma aldım, bir iş bulana kadar kenelensin gariban. bir diğerini nüfusuma alsam yeridir. parasız bırakmamaya çalışıyorum. eziliyor çocuk görüyorum halini.
mesela babası geçenlerde konuşurken duymuş, ya iş bulsun ya da evden gitsin! koskoca adam hüngür hüngür ağlıyor karşımda. bir de kyk borcu var ki ne siz sorun ne de ben söyleyeyim.
hiçbirinizin suçu yok gençler, sizlere inanıyorum. ama işsizm diye ilk bulduğunuz yere girmeyin, sömürürler sizleri, dikkatli adım atın ve asla yitirmeyin umudunuzu. allah büyük.
cebinizde 25 kurus eksik oldugu icin dolmus yerine kilometrelerce yolu yürümek zorunda kalmak, alacakli evsahibi ariyor diye zil ve telefon sesinde psikolojinizin bozulmasi, iki yasindaki cocugun sesi kapiya gelene duyulmasin diye arka odada yorganin altina sokup bogacak gibi agzini kapatmak, is görüsmesi icin arayacak kontur parasi bulamamak evde herhangi bir odada isin olunca odadan odaya ampul söküp takmak, emekli iki evi olan orospu cocugu yöneticinin durumu bildigi halde aidat da aidat diye her gün kapiya dayanmasi asansörde vs rastlasmamak icin ugrasmak, posta kutusuna gelen acma kesme ihbarnamelerini görünce yasananlar, babanizin oglunuza büyü hemen babadan sana fayda yok simit sat sen bak babaya demesi..
