Mahallenin bakkali yakariyor eleman bulamiyorum diye..millet is begenmiyor diyor ee mehmet agabey sartlarin ne? Ne veriyorsun dedigim zaman sen calisirmisin bu sartlara kem kum ip pik kaldi. Bu kafadakiler bu tezi savunuyor olmali.
eğitim alıp diplomasını almış kişilere işsizsin mecbursun sen olmazsan başkasını buluruz mantığıyla sömürürcesine mesleki eğitim ve becerisinin çok altında emeğine değer biçildiğinde arkasına saklanan açıklama bu oluyor.
işci ve işveren arasında seçim yapıp emeği hiçe sayan taraflı iktidarlarda emeğin değersizleştirilmesini artırmaktadır.
torpilli olup haketmeyen isimlere iş uydurulan bir ülkede işi yapacak eğitimli kalifiye kişiler işsizliğe itiliyor .
iş beğenmiyorlar değil.. evet iş yok.. işkurun iş ilanlarına baktım komedi resmen 100 ilandan 90 nı hep temizlikçi, çaycı, bulaşıkcı falan filan millet ona buna hizmetçi olmak için okumadı onca seneyi..
işsizlik yok adam sikmeyi isverenlik addeden patronlar var. Illa ki biri sikecekse git fahiselik yap bari parası daha iyi amk.1400 lira için kimsenin kölesi olmaya gerek yok.
tek başına birkaç iş görüşmesi vakası üzerinden çok yüzeysel ve dolayısıyla tartışılabilir beyandır. işsizliğin bir kısmının keyfi olduğu doğru ama belli sebepleri olduğunu düşünüyorum. işe alım tarafında yoğun çalışan birisi olduğumu belirteyim.
keyfi kısmı şurada; şirket olarak tüm iş koşullarını, karşısına çıkacakları insanlara iş görüşmelerinde anlatmaya çalışıyoruz. tüm bu iyi niyet, ihtiyaç vb. göstergelere rağmen iş yerine gelip bazen günler, bazen saatler içerisinde işin beklentisini karşılamadığını söyleyip bırakıp giden insanlarla karşılaştım. işini iyi yapma gayretindeki kişileri böyle bir tavır rencide ediyor, zaten şirketin işi de görülmüyor, sonra dön dola yeni aday bul falan, süreç uzuyor.
ama işverenin kötü niyetli davranması da maalesef aşılamayan başka bir engel. (#34371579) deki model insan kaldı mı diye düşünüyordum ama hep varlar. bunlardan bir tanesi olan, 10 yıl önce çalıştığım şirkette vurgun yapıp tüydüğü dedikodusu dolaşan genel müdürün, aradan 10 yıl geçince tekrar başa geçmiş olduğunu duyduktan sonra zaten şaşırma yetimi kaybettiğim iş hayatında nelere şahit olacağımı çok ama çok merak ediyorum. bakın bahsedilen vurgunu yapıp yapmamasında değilim, iddiadır belki yalandı; ama patronu dahil önemli bir kısmı hala içeride çalışan insanların arkasından konuştukları yol olan genel müdüre tekrar dönecek ne yaşandı? beyin yakan soru burada.
neyse, işe alımı yoruma açık bir süreç gibi ele alan patron ve yöneticilerin olması mı çalışanları umarsız yapıyor, umarsız insanların tavrı karşısında iş yapmaya çalışanlar mı acımasızlaşıyor bilmiyorum. diğer taraftan da, iş arzı ile talep edenlerin beklentisi arasındaki uçurumdan bahsetmek lazım. öğrenciyken gazı veren hocalarda mı sorun, sahaya çıktığınızda amelelik yaptıran patron da mı çözebilmiş değilim. evet ülkenin gelişmesini, katma değerli ürünler üretmesini canı gönülden istiyoruz ama özel sektör yapısal olarak buna ne derece imkan veriyor buna bakmak lazım, iyi okullarda tahsil gören adaylarla karşılaşmak güzel oluyor ama kaç tane işyerinde yapılan işler lise mezuniyetinden fazlasını istiyor işte o tartışmalı.
ama bunlar içerisindeki tek doğru, işler uzaktan gözüktüğü gibi değil. alternatif bulamayanlar bir yerinden iş hayatına bulaşmalılar çünkü çabalanmadan uzaktan o işler olmaz. bir de, okuldaki dersler elbette işle ilgili aydınlatıcı ve referans noktası oluyor; ama tuhaftır; ekmeği ya işyerinde gördüklerinizden ya da okul harici özel merak, hobi vb. şekilde edindiğiniz becerilerden yiyorsunuz.
yine de koca koca şirketlerin çalışanlarını maliyet azaltmak adına ilk tedbir olarak kapının önüne koyduğu noktada aymazlık olan beyandır. çalışan ilk kurtulunacak maliyet unsuru ise personel bütçesi yanlış yapılmıştır, çalışanın kabahati ne?
Hahaha tabi tabi. Bakın anlatayım bugün olan olayı.
Ben toptan kozmetik işi yapıyorum. Yıllarca sağda solda çalıştıktan ve hep kullanılıp bir köşeye atıldıktan sonra kendi işimi yapmaya karar verenlerdenim. Zor mu? Zor... Hele günümüz şartlarında ayakta kalmak zor ama işte bir şekilde sürdürüyoruz bu işi. Neyse işte iş ticaret olunca etrafta tanıdık çok oluyor. Yaklaşık 4 ay önce bir arkadaş bana rica etti. Doğru düzgün konuşmasını bilen kozmetik standında durabilecek bir kız var mı tanıdığın dedi. Bende sağa sola sordum bir tanıdığın kızı yüksek okul bitirmiş 1 yıldır işsizmiş onu yönlendirdim. Kızı tanıyorum bu işi rahatlıkla yapabilecek hatta daha fazlasını yapabilecek biri.
1500 lira maaş + yol + yemek üzerine anlaşmışlar kız tamam demiş ne yapayım gider çalışırım.
Başlamış çalışmaya... Ta ki düne kadar.
Bugün "etrafta tanıdık var mı eleman lazım ama konuşmasını bilen ehe" diye rica eden vatandaş aradı.
"Ya senin buldugun kız işi bıraktı noyancım avm 'deki standı açmamiş aradım ben çalışmıyorum dedi bu nedir" falan diye beni aradı. Bende merakla kızı aradım.
Aynen söylediklerini yazıyorum.
"Abi vallahi 4 ay zor dayandim. Sabah 10 da standı açıyorum akşam 22 ye kadar oradayım. Maaşıma 1500 demişti 1200 veriyor. Aylık 150 lira yemek parası veriyor 25 gün yeter mi abi 150 lira sen söyle. Dün yine baktım sigortam yapılmamış dayanamadım çıktım hakkımı vermiyor"
Ben tabi diyecek birşey bulamadım. Kusura bakma dedim seni ben bulastirdim bu adama.
Neyse vatandaşa geri döndüm. Sigorta yapmamışsın 1500 dediğin maaşı 1200 lira veriyormuşsun olur mu böyle şey kardeşim?
+ ya abicim muhasebeci unutmuş ne yapalım yani! Millet işsizlik var diyo yalan işte adam çalışmıyor! Hep bahane...
Bu konuşma böyle 3 dk sürdü en fazla. Zannettiki ben mahçup olucam adamı ben yönlendirdim ya! Ben kızdan yana olunca pek birşey diyemedi.
Ha bende cins bir adamım hiç sonunu düşünmem. Şuan piyasada açık ve oto parfümü toptan en ucuz verenlerden biri benim bundan sonra zamlı alacak. Bakalım hoşuna gidecek mi?
Oto parfüm adet 1.10 kuruş mu bu vatandaşa 1.25 kuruş. Ay sonu fatura da görür mal benim amk serbest piyasa sikeni sikerim.
Ondan sonra "mal çok beğenmiyorlar ehe" diyeceğim.
Jeoloji mühendisliğini bitirip, avm de güvenlik olarak iş buluyor ve bunu da normal olarak görüyorsan Aziz Nesin'e bir kez daha şükranlarımı sunacağım.
adam heykelin ortasinda arabada salatalik soyup elli kurusa satiyor. salataligin kilosu bir lira beyler bayanlar bu ulkede akilli adam her zaman is yapar is bulur akilli adama is var issizlik yok.
bunu diyen iktidar yalakalarına söyleyecek bir çift lafım var madem işsizlik yok iş beğenmiyorlar diyorsun git o zaman günde 12-14 saat çalışama süresi olan haftasonu yarım gün tatili bile çok gören verdiği üç kuruş parayla seni köle gibi çalıştırma hakkını kendinde bulan bir patronun kişisel egolarını ve fantezilerini tatmin et daha sonra gel iş beğenmiyorlar de.
- insanların beğenmediği işler affedersiniz ama adamın götünden kan gelene kadar si.. rek üç beş kuruş veren işler, bir çok işveren kendilerine çalışan almaktan ziyade, spartacustek, köleler gibi adamlar aramaktadırlar.
- insanlara asgari ücret vererek satın alacaklarını sanan insanların olduğu bir ülkede yaşıyoruz. herşeyimizi avrupaya örnek alarak tasarlarız, emeklilik yaşımızı falan 60' a falan çıkartırız ama. iş güveliği, işci hakları falan denildiğinde patagonya ile eşit seviyede olduğumuzu görürüz.
- başbakanın ise bu durumlar hiç umrunda ya da tabiri caizse si.. de bile değildir. onun için önemli olan işsizlik oranındaki rakamlardır. zira ne kadar düşük olursa, hükümet o kadar başarılıdır.
yahu piyasa'da iş gırla ama elbette insanın alışının kuvvetli olması lazım başbakan çocukları gibi , başbakan orada kendi evlatçığından , onun ekonomi mezunu olmasına rağmen (bkz: gemicik)'lere olan ilgisinden bahsetmiş..
Üniversite mezunu olup hakettiğinin altında bir yerde çalışmak ne kadar kırıcı birşey olsa da boş oturuyorum ben demekten daha iyidir.soranlara da elimde diplomam var ama durum böyle demek daha onurludur.
öyle bir adamdır ki. 2 çocuğu var. Adam çalışmıyor. Yatıyor paso. Lan insan yatmaktan sıkılır be. yazık günah değil mi o bebeklere?
Evli bir erkek çalışmayıp çocuklarını aç bırakıyorsa ve iş yok diyorsa, gitsin ibnelik yapsın.. ama o çocukları doyursun arkadaş!!!
edit: ibnelik yapmayıp çocuğunu aç bırakan birisi daha var beyler, eksiledi.
piyasa da ki en çok maaşı veren ve sadece yoğunluk olduğunde extra iş yaptıran bir mağazaya iş görüşmesine çağırdığım üst üste telefon açtığım halde yine gelmeyen "çok çalıştırıyorlar olm orda" diyen arkadaşımın bir ay sonra iş yok be abi diye mızmızlanmasıyla "iş var sen beğenmiyorsun gött" diyip üstüne bir de; "az çalışayım çok kazanayım diye dusunuyorsun, nah var sana iş" diye kalaylarken kullandıgım sözün bir versiyonudur, ama yine de ülkede ki kalifiyeli elemanın kendini köreltecek bir işte çalışması olumlu karşılanamayacağından tabi ki iş beğenmeyecez denilebilir.
dütdütdüüüt : anı ulan bu eksileyecek ne buldun anımda.