hakkında yorum yapılırken, lehine veya aleyhine olsun leyla ile mecnun kıyaslaması yapıldığını gördüğüm her entrysine eksiyi bastığım dizi.
hayır biz milletçe bir şeyi ayrı ayrı aynı veya yakın oranlarda sevemeyecek miyiz? tabi doğruya biz babaları, anneleri ile babaanneleri arasında kalmış neslin mahsulüyüz, yaw bi bırakın adam annesini de karısını da çok sevsin ölçmeye kalmayın arada kalıyor adam.sonra biz de derin yaralar açıyor. bak çok da sevdiğimiz iki diziyi kıyaslamadan duramıyoruz, kurtluyuz biz kurtlu. birini biraz daha fazla sevmeye mecbur hissettiğimizden başlıyoruz kıyasa.bu iki diziyi kıyaslamaya kalkana erkut abi bin dört yüz bölüm akasya durağı izlettirir söyleyeyim.diziyi hiç sevmeyenleri katmıyorum, Allah kurtarsın.
salih abi 5 ekmek için vedatın hayatını kelebek ömrüne çevirdi ya bir günde, helal olsun o ne azim.
sadinin nikah memuru röportajı da ayrı güzeldi. '' bizi bi yönlendiren olmadı ki '' ahahaha.
ama şu da bir gerçek, bu bölüm diğerlerine göre pek bi sönük geçti onu da sıcaklara bağlıyorum, yoksa bizim çocuklar süper. tam mam. *
o değil de dizinin seslerini harbiden o boomcu bebe alıyor galiba, özellikle dış mekan çekimlerinde diyaloglar haşır huşur, ne denildiği anlaşılmıyor. Bi' el atsanız ya la...
neyseki bi leyla ile mecnun değildir. ne lan bu leyla ile mecnun manyaklığı? hastamısınız oğlum siz? karşılaştırmadığınız ne kaldı daha. beğenmezsen beğenme, ne bu sürekli leyla ile mecnun muhabbeti, reklamı! gına geldi kusucam artık.
bazıları da herhalde zeka konusunda baya kompleksli. her esprinin zeka parıltıları falan mı taşıması gerekiyor? böyle olunca kendinizi daha mı zeki hissediyorsunuz?
güldüren güldürür, ister çok kaba ister çok ince espriyle. isterse hiç espri yapmadan da güldürebilir.
işler güçler bomba gibi komedi dizisidir. başka bir komedi dizisi çıksa mal gibi, "bi işler güçler değil" de dedirtmez. böyle de rahattır izleyici kitlesinin çoğu. dikkat çekme heveslisi ergen sürüsü değil.
bu bölümdeki ustalara saygı kuşağı gerçekten çok başarılıydı.
bir de ben daha önce gerçekten duymamıştım ama jim carrey sendromu diye bir şey olmalı cidden hacid.
dünkü bölümüyle türk televizyon tarihindeki en güzel yaz dizisi olmuş dizidir
--spoiler--
yaran sahneler şunlardır*
sadi'nin sünnet düğününde hüngür hüngür ağlaması yarmıştır http://www.startv.com.tr/...rsiv/isler-gucler-5-bolum 7.25
hala: sadi oğlum insan sünnet düğününde ağlar mı millet sünnet çocuğuna bişey oldu sandı hayır bişey değil ailesi de işkillendi oğlanın şeyi bizimkinin pilvına denk gelmiş kafası ona bozuk dedimde idare ettim
bir de şu sahnede yarım yarmıştır
+vedat dolar kaç para oldu lan
- düştü abi bu aralar sabah 1.800 dü
+ bana değil sadi abine anlat ondan bende 100 bin tane var inmiş çıkmış bana koymaz ki
menajerleri evi basıyor, çekimi kaçırmışsınız nerdesiniz siz diye, murat da coşuyor:
elin oyuncusu tibete gidiyor iç huzuru bulsun diye, biz ne yapıyoruz? ahmet'e geliyoruz, niye? kliması var diye. *
üsküdar'a giderken'i şerefsiz doğan medyası kaldırdığında kahrolmuştum, allahtan ntv geldi de, adam akıllı diziler seyrediyoruz. dizi gayet güzel, ama arada kötü bölümler de çıkabiliyor.
jim carrey sendromu ile beni benden almıştır.
"ayrıca o kadar rambonun reklamını yaptık, reytingte bizi geçti" diyecek kadar da kendisiyle barışık bir dizidir.
son bölümdeki sordum soru çiçeğe ilahisiyle öyle bir gülmüşüm ki resmen ağzımdan burnumdan garip sesler geldi. sadicim öpüyorum. neyse iftara son 7 dk.
L&M'nin başlattığı Türk Televizyonlarında absürd komedi yapma furyasının bi halkasıdır. iyi de yapmışlardır. Tek korkum bu dizilerin gitgide artması ve kalitenin düşmesidir.