bakıyorum bazı insanlar ömrünü işine adamış. instagramda talha uğurluelin fotoğrafına baktım. adam etrafına topluyor tarih meraklılarını çeşmeleri, camileri geziyor. hatta belgrad ormanında tarihi su bendlerini görmeye gitmiş. keşke bu kadar tutkuyla bağlı olacağım bir işim olsaydı. daha az kazanmaya da razıyım.
Az önce metro camını kitap sayfası olarak kabul edip pul kadar resmi sayfanın neresine koyarsam metin kaymaz sorununu çözdüm. Şu saatten sonra tüm sorgulamalara kapalıyım.
şu an ülke insanının %98 inin yaşayamadığı durumdur her halde.
çevremde yaptığı işi seven tek bir insan yok.
Ve ben de ileride o işini sevemeyecek olan mutsuz tayfaya katılabilmek için 4 yılımı heba ediyor gibi hissediyorum.
benim için en önemli olduğunu düşündüğüm bir hissiyattır. işini ve çevreni sevdin mi değme senin keyfine. Rabbim herkese sevdikleri işi yapmayı veya işlerini sevmeyi nasip etsin.
Ben çok seviyorum.
Felsefe öğretmeniyim. Daha iyi bir meslek yokmuş benim için. Mutluyum lan mesleğimden. Bir çok insanın sahip olamadığına sahibim. Daha ne olsun ?
çalışılan ortamda çalışanların adam gibi davrandığı, gereksiz hırsları olmayan, üstlerin mevki şabalağı olmadığı, egoların ikinci planda tutulabilindiği bir workgroup ortamında, pekde imkansız olmayan, gerçekten de mutluluğun sırrıdır, işini sevmek. ama genelde iş ahlakı pek mevcut olmadığından ve insanlar devamlı egolarına yenik düştüğünden gereksiz hırslar mide bulandırır, işten soğutur, hayattan bağını koparır adamın sonrada bütün mülakatlarda sorarlar;
'takım çalışmasına yatkınmısınız acep?'.
Devletin "yoğun" çalıştığı iddia edilen bir kurumundan bildiriyorum.Devlet memuru olmak bu kapsama girebilir. Daha çok yaşamak için güzel bir fırsat. Kazancı özel sektöre nazaran daha az.Üçüncü günüm stajda ve ikinci kitabımı bitireceğim.