ısrarla vahdettin'i kahraman gibi bizlere kakalamaya çalışan zevatın yüzüne yüzüne çarpılacak bir başka tarihi gerçek de budur.
bakınız anadolu işgal altında, yunan ankara'ya doğru ilerliyor...
ama sarayın derdi başka...
saray zaten ne zaman milletten yana olur, milletten yana kararlar alır ki?
bugün de durum aynı değil mi?
millet geçim derdinde, saray farklı şeylerle meşgul...
neyse, konuyu açalım.
şimdi pek çok kişi başlıkta ne denmek istediğini anlamaz.
o yüzden izah edelim.
abdülhamid ikballeri nedir?
daha doğrusu ikbal nedir?
ikbal; haremde bulunup erkek çocuk doğurmuş cariyelere verilen addır.
osmanlı sarayında o dönem abdülhamid'in 4 ikbali vardı.
-peyveste ikbal efendi,
-behice ikbal efendi,
-fatma ikbal efendi,
-naciye ikbal efendi...
aynı şekilde abdülhamid'in evli olduğu kadın efendiler de vardı.
lakin ikbal efendiler, kadın efendilerden protokol olarak düşük pozisyondalardı.
kadın efendiler on bin kuruş maaş alırlarken, ikbal efendiler beş bin kuruş maaş alıyorlardı.
bu sırada yunan ordusu kütahya ve eskişehir'i almış, sakarya'nın doğusuna geçip ankara üzerine yürümeye çalışıyordu...
ikbal efendiler "geçim sıkıntısı çekiyoruz" diyerek saraya başvurdular.
konu vahdettin'e iletildi.
vahdettin'in işi başından aşkındı.
zira kendisi 19 yaşındaki nimet nevzad hanım ile evllik hazırlığı yapıyordu.
(bkz: 1 eylül 1921 vahdettin in düğünü)
anadolu'da vatanı için çarpışan kahramanlara düzenli karavana verilemezken, vahdettin şak diye bir kararname çıkardı ve abdülhamid'in ikballerinin maaşlarına 5'er bin lira zam yapılarak ikbal maaşları kadın efendi maaşlarına denk hale getirildi.
aynı tarihlerde doğuda kazım karabekir paşa tam 25 bin öksüz ve yetim çocuğa bakmaya, onların yaralarını sarmaya uğraşıyordu.
işte...
işte size osmanlı sarayı, işte size vahdettin döneminden bir örnek.
milletin derdi nedir? sarayın derdi nedir? bunları iyi öğrenin, iyi analiz edin sevgili gençler.
ve aklınızı başınıza alın da kimseyi kendinize sultan yapıp kul olmaya razı olmayın.
