+daha önce ki iş deneyimleriniz?
-* hmm eğer çok gerekse bi cafe de garsonluk yaptım.
+** bu size ne kattı?
-** çok şey kattı efendim öncelikler insanlarla daha bir yakın oldum.
+aa çok güzel bizim aradığımız şey takım arkadaşı ruhu.
-mutlu oldum efendim. *
+tamam biz sizi sonra ararız
-*
hobi sorarlar ya birde çok ilgileniyormuş gibi .
sanki gelecek basket oynayacak.
sana ne ya ?
herkeste ölümüne sallar , yok efendim tenis , satranç , hafta sonları koşu.
evet arkadaşlar ben gerçekten bu soruyla karşılaştım. ulan kendimi bu işe uygun bulmazsam neden başvurayım ve siz de beni neden görüşmeye çağırasınız değil mi? potansiyel var ki cv'm uyuyor ki uygunum, başvurdum, çağrıldım. aq salağı ya.
- diyelim ki bizimle çalışmaya başladınız. iş arkadaşlarınızla yavaş yavaş samimiyet kurmaya başlıyorsunuz. o sıralarda bir arkadaşınıza cumartesi akşamı için söz verdiniz ama acil bir iş çıktı, patron çağırdı. ne yaparsınız?
- on yıl sonra kendini nerede görüyorsun?
- holdingin başında görüyorum. donunuza kadar almışım, para içinde yüzüyorum.
- biz sizi ararız!
- numaranı ver ben seni ararım bebeğim.
yüksek çalışma temposuna alışık mısınız? mesai saati anlayışınız ne derece esnek. sizi köle gibi çalıştırsak, g.tünüzü s..sek, ağzınıza huniyle löp löp sıçsak zorunuza gider mi? *
yaşanmış hadise:
şirket sahibi kuzenime iş geliştirme müdürlüğü teklif eder. kuzen, tam..."olabilir belki" derken maaş mevzuu açılır. ne kadar düşünüyorsun sorusuna şu an ki iş yerimden "xxx" alıyorum u duyunca... morarır. kuzenin söylediği şu; "düşünün, karar verin. bundan fazlası varsa, olabilir... yoksa, verecek elbet çıkar". **