çaresizseniz çaresizsiniz sloganıyla desteklenebilir eylem.
mümkünatının olmadığını düşünenlerin tam tersine mümkünatının olabileceğini bir çok kobi ve mikrokredi kullanan girişimciler ispatlamıştır.
yalnız batmamak için bünyede aranan bazı şartlar vardır. şöyleki ;
kaybetmeyi de bir başarı olarak görebilmek.
yapılacak işin sizin kişiliğinize ne kadar uyum sagladığının farkında olabilmek.
iş ve işi tetikleyen her türlü faaliyeti çalışma şekli olarak değil yaşam şekli olarak görebilmek.
gerektiğinde herkese kulakları tıkayabilmek.
kısacası risk almaktan korkmamak.
günümüz dünyasında özellikle de ülkemizde üzerinde iyi düşünülmesi gereken konu.
bakın artık sistem küçük sermayeyi ve bireyleri istemiyor. devir büyük sermaye devri. en basidinden son günlerden güncel bir örnek. bizzat başbakan mahalle bakkalı devrinin bittiğini, onların da sermaye birliğine giderek marketleşmesi gerektiğini açıkladı.
1 yıl boyunca tüm zararı karşılayabilecek kadar sermayeniz varsa kesinlikle başarılı olunacak eylemdir. (aslında ben şirketten değil, genel olarak bir girişimden bahsediyorum) bu yüzden, iyi bir sermayeyle kesinlikle başarılı olunabilir. hemen şöyle bir örnekle açıklayalım;
örneğin bir reklamcı açtınız; (reklam, yalnızca tabela vb. basılı reklamları kapsıyor) böyle bir yer için size, tabela işlerinden az çok anlayan en az iki tane ağır işçi gerekli. sigorta+maaş 1200tl diyelim, 2 taneden 2400tl. eğer ki corel draw vb. programlardan anlamıyorsanız size bir de grafikçi gerekir, tabelaların çizimlerini yapacak, kesici vb. aletlerin kullanımını üstlenecek düzeyde biri. ona muhtemelen daha fazla maaş vermeniz gerekir. sigorta+maaş 2000tl diyelim. ve dükkan kirası. 10 metrelik tabelaların yapılabileceği genişlikte bir dükkan olması gerekiyor, pek merkezi olmasına gerek yok ama dükkanların bol bulunduğu bir yere açarsanız işiniz biraz daha iyi gider. dükkan, yanında boş bir arazi olarak seçilirse çok işinize gelir. (tabelaları dışarı çıkararak rahatça işleyebilirsiniz) böyle bir dükkanın kirasını 1000tl olarak düşünelim (farkettiyseniz tüm masrafları minimum düzeyde tutuyorum.) şuan 5400 liralık bir giderimiz oldu bile. ufak kasalı bir kamyonet, kendi reklamınızın giderleri, malzeme parası falan derken giderleriniz 6000 lirayı bulacaktır aylık. yani, dükkanın devamlılığı için 72.000'liralık bir zararı kaldırabiliyor olmanız şart.
1 sene içerisinde böyle bir zararı karşılayacak kadar sermayeniz varsa, artık zararına çalışmamaya başlarsınız ve kârınız inanılmaz iyi bir şekilde artar. çünkü referanslarınız artar, referanslarınız arttıkça müşterileriniz artar ve böylelikle referanslarınız yeniden artar. 2. seneden itibaren 4. 5. 6. ağır işçiyi alabilirsiniz ve hatta 2. 3. grafikçinizi de işe alabilirsiniz. büyük şirketlerin işlerine iyiden iyiye el atabilirsiniz.
sermayesi olan bir kişinin yapacağı en akıllıca iştir. iş araması gereken kişi, paraya ihtiyaç duyduğundan iş aramaktadır. şirket kurmak ise ütopyadır.
hiç bir işte başarılı olamadım bari kendi işimi kurayım mantığının sonucudur. halbuki ticaret en zor iştir. küçük yaştan başlamadıkça başarı şansın çok azdır.
iş kurmak isteyenlere halkbank genç girişimci kredisiyle hızır gibi yetişmektedir. ha aynı işi daha önce yapmamışsanız verdiği para 5000 tldir. o paraylada artık limon tezgahı mı alırsınız yoksa ayakkabı sandığı mı orası tamamen sizin ticari zekanıza kalmıştır.
tabi işin risk boyutuda önemlidir. öyle çeklerle uzun vadelerle dönen işler büyük sermaye ister. küçük balık olarak başlamanın dezavantajları çoktur. diğer şirketlere göre extra güzellikler sunmalısın. sermayen yoksa en güzel güzellik müşteri mennuniyetidir.
(bkz: abi çay sölim)
(bkz: abi kola)
(bkz: abi kahve)
(bkz: pardon abi ramazandayız dimi)
(bkz: sıçtık)
ülkenin içinde bulunduğu şartlar göz önüne alındığında eğe gerekli alt yapınız ve sağlam bir sermayeniz yok ise üzerinde çokça düşünmeniz gereken bir atılımdır.
şu noktayı asla unutmayın, her zaman için başkalarının yaptığı işler size dışarıdan kazançlı gözükür. işin iyice analizini yapmadan sakın bodoslama dalmayın.
ve en önemlisi asla ama asla anlamadığınız, bir başkasının yardımı olmadan yürütemeyeceğiniz işe yatırım yapmayın.
şunu da bir yere yazın, ticaretin yarısı kar ise yarısı zarardır. tek atımlık barutunuz varsa bekleyin derim.
herbalife yahut questnet gibi kolay yoldan para kazanmanızı talep eden paravan şirketlerin kullandığı dalaveredir..
inanılırsa ve para yatırılırsa geri dönüşü yoktur..daha sonra para kazanmak en azından verdiğin parayı kurtarmak için titan zincirinde olduğu gibi arkadaşlarını da üye yapman gerekir hem sana hem de arkadaşına yazıktır günahtır..boş iştir böyle insanlara güvenmemeniz tavsiye edilir..
sermaye bulması da iş arayıp bulmak kadar zorlu iştir. hem riskleri de vardır; şirketin batması, borçlarını ödeyememek, krizin seni teğet geçmemesi vs.
ama doğuştan zenginsen iyi iş yapan şirketlere ortak ol der üstat.
hergün çalıştığım şirkete gelirken hayalini kurduğum, profesyonel iş hayatımdaki en büyük hedefim. kendini işinin patronu olmak, limon satsan dahi ciğeri beş para etmez patron- müdürlerin altında çalışmaktan çok daha keyiflidir.
arkadaşım işsizdi, ve ona dedim ki olum safo, iş arayacağına git işini kur..
bana hassiktir şeklinde cevap verdi.
ben de ona bi kafa attım..
neyse, ne işi dedi .. ben de dedim ki ona: git benzin istasyonuna 1 ytl ile çalışan elektrik süpürgesi cihazı kur.
gerçekten de ona verdiğim cüzi miktar ile işini çevirmeye başladı.. audi a3 sport ile geziyor şimdi. kafamı skym..