haklıdırlar. türkiye'de yaşanabilecek birkaç il kalmıştır, en gelişmiş olanı da izmirdir. gittiğinizde insanlarının gerçekten kültürlü, modern kimseler olduğunu anlayabilirsiniz. sanata, sanatçıya verilen önem yine oldukça fazladır. kılık kıyafetle bunun bir alakası olmadığı bariz açıktır. ama açık olana hayvanca laf atmak, türbanlıya pis bakışlar fırlatmak izmir sokaklarında karşılaşmayacağınız durumlardır. bu durum bile izmir in çağdaş bir il olduğunu kanıtlar niteliktedir. yani izmir görmeyecek de neresi görecek, sonuna kadar hakkıdır. *
izmir'liler kendilerini haklı olarak çağdaş görürler. çağdaşlığı kötü olarak değerlendirenler ise, çağdaş yaşama düşmanlıkta, modernliğin simgesi izmir'i hedef seçmişlerdir ve izmir'e bu nedenle gıcık olurlar; akla gelebilecek her türlü pisliği atarlar. klavye başında yırtınıp durmaları bundandır.
haklı bir görmedir. götü başı açan süs güzeli kızlarıyla insanın övünmesi, atatürk ün bu kadar meta olarak kullanıldığı günümüzde, 50 -60 yaşlarındaki menopoz teyzelerin ellerinde bayraklarla cumhuriyet meydanında böğürmeleri sebebiyle izmir türkiyenin modern yüzüdür. başka bir şehirde olsa bunlar (bkz: kan alırlar kamil kan).
normal bir haldir. izmir'e dışarıdan gelenler de kafayı mini eteğe falan değil ama şehirde yaşama kültürüne, insanların hoşgörüsüne, nezaketine, şehirdeki kültür-sanat etkinliklerine yönlendirebildiğinde aynı tespiti yapmaktadırlar.
bir de dışardan gelen göçler olmasa.
yani, öyledir zaten, kültürü bel atına vurandan ne beklersin. ister giyer mini etek, ister giymez...
bunun kültürle alakası ne...
izmir halkının kendini türkiye' nin diğer illerine nazaran daha kültürlü daha birikimli daha aydın olarak görmesidir.
davranışlarıyla, ülkeye katkılarıyla, bunu gerçekten ispatlayan bir izmir halkı mevcut. o kadar kültürlüsünüz ki mini eteği veya takım elbiseyi medeniyete yorarsınız (veya şapkayı evet! ).