arsenikli su içmeyi, denizi bok kokan bi yerde yaşamayı, sağanak yağmurda şehrin en merkezini yerini sel götürmesini seven maldır. sanırım düşük zekalı. evet.
kilometrelerce ötedeki topraklarından kopup gelmiş, ortamına uyum sağlamak yerine kendi topraklarının adetlerini inatla sürdürmeye cabalayan maldır. izmirliden fazladır bunlar izmirde. evet.
Benim için yaşanmaz. Mesela cumaya diye gusül alır camiye diye yola çıkarız ama yola çıkınca 2 kız geçer taş gibi abdest gider bu sayede hem sevabı alamazsın hem de boşuna günaha girersin .
belediyecilik adına hiçbir artısı olmayan, insanları nisbeten daha insan olan şehir*dir izmir. yaşanılasıdır, ama belediyecilik adına bir beklentin olmadıkca.
istanbul gibi keşmekeşten gelenler için yaşanılasıdır. çünkü büyükşehir olmasına rağmen trafik, kalabalık gibi sorunları yoktur. tatil için uçağa değil arabanıza binseniz yarım saate çeşmedesiniz gibi durumlar bu düşünceyi oluşturur. fakat dürüst olmak gerekirse izmirliler için büyük bir köy, sıkıntıdan ölünesi bir şehirdir.* küçüktür, büyümeye niyeti de yoktur. gidilecek, yapılacak şey sınırlıdır. yeniliklerden geç haberdar olur. insanına gelirsek insan ayrımı yapmayacağım ama, doğma büyüme bilmem kaç nesildir izmirli olanları iyidir. insan gibi insandır. fakat bütün büyükşehirler gibi izmir de gereğinden fazla göç almıştır. ne kadar adam yiyen, dalavereci, cingöz pislik varsa izmir' e dolmuştur. izmir insanı sefaya, yeme-içmeye düşkün olduğu için piyasa bunlara kalmıştır. adam gibi iş yapamaz, para kazanamazsınız tek başınıza işe atılsanız. ağzınıza sıçarlar, bırakırlar bir köşede. gelelim çevre illere*... onlar için ara ara gidilip, alış veriş yapılası, geri dönüldüğünde ay şekerim izmir' e gittim neler yapmışlar, neler gördüm neler şeklinde günlerde hava atma nedeni sanılabilir. yani izmir güzeldir de içi beni, dışı seni yakar ey sevgili mal.