shawsank redemption' u izleyip, haketmeyenlere gösterilen sevgiyle, kısıtlamalarla geçirilmiş zamanın ne kadar anlamsız olduğunu kavramaktır. özgürlüğün tadına doyup, yağmur altında bile güzel havaları özlemektir.
izlenilen film brokeback mountain ise etkinin dozajını iyi ayarlamak gerekir. dağa çıkıp kovboy olucam derken birileri de sizin üstünüze çıkmasın çadırda.
kesinlikle tabanca filmi. ya adamlar öyle bir film yapmışlar ki, etkisinde kalmamamk imkansız. kendi kendine konuşup, plan kuruyorsun resmen ve herkese şüpheci bakıyorsun.. ha bi de kendini çok zeki sanıyorsun, işte en kötü yanı da bu.*
80 li yılların sonlarına yakın bir tarihte izlediğim kesik el isimli sözüm ona korku filminden etkilenip annemin gözü gibi baktığı deri eldiveninin içini pamuk ile doldurup,salça ile kesik bir elmiş havası yaratıp, babamın olta takımından aldığım misinalarla bağlayıp, salonumuzun meşhur kristal taşlı avizesinin içinden geçirdiğim misinalar ile güzel bir düzenek kurarak ablamı korkutmaya çalışmam ve ablamın hiç korkmaması bir kenara annemden yediğim dayak ve babamdan yediğim fırça yanıma kar kalması sonrasında bir daha hiç bir filmden etkilenmeme dürtüsüne sahip olmamı sağlayan hadisedir.
ninja kaplumbağaları izledikten sonra kendini sokağa atan çocukların her birinin kepenklere, ağaca, düz duvara tırmanıp kendini ninja, hatta kaplumbağa sanmalarıdır en güzel örnek.