Otobüs hareket ettikten birkaç dakika sonra muavin geldi, "şarj aletin varsa kullanabilir miyim" dedi. ihtiyacı vardır diye verdim. bide benim şarj yarıdan fazlaydı.
Nerdeyse 3 saat oldu, benim şarj zayıfladı. "Şarjı alabilir miyim" dedim. "Yolcuyu indireyim getiriyorum" dedi. Yolcuyu indirdi, üstüne 2 otogarda durduk ses yok. Tekrar seslendim, getiriyorum dedi. 10 dakika sonra geldi.
Yanımdan geçerken "Verir misin artık, suistimal etme istersen" diyecek oldum. Neyse daha fazla konuşmak istemiyorum.
böyle bir şey vardır. ama şöyle bir şey de var. akabinde iyi niyetin içtenliğinden dolayı, hayatın cilvesinin " iyiler sonunda mutlaka kazanır" motttosunu size sunacağı hissiyatı gelir. iyi niyetinizin suistimal edildiğini düşündükten sonra bu his kolay kolay gelmez tamam eyvallah ama, iyi niyetten sonra ki, illa ki ya gerçekten bana iyilik olacak, ya da suistimal edilecek diye bir beklenti içine girmemenin gerekliliğini öğrenebildik den sonra belki de.
Hep başıma gelen sorun. Arkadaş kimseyi kırmayalım diyoruz yüz yüze bakıyoruz diyoruz sonra da başıma çıkıyorlar. Vallahi bezdim bu huyumdan. Birine bağırınca da pişman oluyorum. Napacağım ben bilemiyorum. Askere gidip asteğmen olsam biraz sert bir imaja sahip olur muyum acaba.
Başıma çok gelen. En sonunda ben de kırarım isteyerek ya da istemeyerek ama o an istemeyerek kırsam da sonrasında iyi ki derim, iyi ki bunu yapmışım. Yoksa daha çok kırılacaktım. Hayatta bazen öyle boş çabalara giriyoruz ki, çok sonra anlıyoruz o insanların bu çabaları zerre kadar hak etmediğini.
iyi ki. iyi ki bana zararlı olan insanlarla muhattap değilim. Kimi kırdıysam ya da üzdüysem pişman değilim. Çünkü biliyorum ki üzülmesem bunları yapmazdım. Üzülüyorsam bunları yapmam isabetli olmuştur, daha da üzülmemem için.
iyi insanları salak sanan bir kitle var. bu insanlar tevazuyu, fedakarlığı sonsuz sanıp sömürürler. ta ki o iyi insan tarafından selam dahi verilmeyecek duruma gelene kadar.
"iyi niyetin kaderi, kullanılmaktır" diye bir söz var. katılıyorum bu söze. iyi niyetli insanlar, kuyuya ne zaman çıkacağını bilmeden binlerce iyilik atarlar. ne yazık ki çoğunlukla kazık yerler.