gün geçmiyor ki şakird başlıklarının seviyesi dahada düşmesin. saçma sapan başlıklarını görünce tamam diyorum, adamlar saçmalamada arşa ulaşmışlar,ama yok birader. adamlarda nasıl bir zihniyet nasıl bir dünya görüşü varsa artık çözmek, anlamak mümkün değil. neymiş? başörtüsüz kadınlar iyi anne değillermişmiş. şimdi ne dersin bu cümleye? birazcık akıl belirtisi olsa sende fikrini sunar tartışırsın. ama ne tartışacan ki bu adamla... anneyle ve kız kardeşle aynı yemek masasında yemek yemek büyük günah dese şaşırmayacam artık.
annelik evrensel bir olgudur. başörtülü olsun ya da olmasın, müslüman olsun olmasın, insan olup olmadığı bile önemli değildir anne için, bir kedi hatta bir tavuk bile yavruları için neler yapıyor nelere karşı koyuyor. lütfen anneler hakkında yazı yazmadan önce dünyadaki tüm annelerin sayısı kadar tekrar düşünün ve anneleri böyle enteresan başlıklara alet etmeyin.
mesela hüseyin üzmez'in taciz ettiği kızın annesinin başörtülü olması ve kızını kendi elleriyle o pisliğe vermesi gerçeğinde olduğu gibi mi? ya da sevgilisiyle beraber olabilmek için çocuğunu öldüren kadının da başörtülü olması gerçeğinde olduğu gibi? hala başörtülü olmanın insanlık değerlerinde bir ölçüt olduğunu düşünen örümcek kafalıların yaşıyor olması çok kaygı verici ancak aynı zamanda bunların toplumun çoğunluğunu oluşturduğu gerçeğini bilmek daha bi kaygı verici.
iddia hakkında tarafsız kalmak en güzeli idi. fakat kendi söylediğine sadece kendisi inanan kanalda yayınlanan bir dizi hakkında duyduğum iddiaları ispatlamak için diziyi biraz takip etmem gerekti, neticede iddia doğru ve şu; dizide 2 veya 3 tane açık oyuncu var, diğerleri komple kapalı, bu başı açıklar sürekli herkesin arkasından konuşuyor, ara bozuyor, olmadık yerde erkeklerle konuşuyor! anlayacağınız kötü kadınlar yani... lafın özü şu; bu tür dizileri izleyen kişilerin zihninde canlanacak sahne ileriki zamanda, bu entry'i ortaya çıkarmıştır. http://www.stv.com.tr/Content.aspx?NewsId=535
bir insanın bunları yazması için nasıl bir ailede nasıl bir çevrede büyümüş olması gerekiyor aklım ermiyor doğrusu. mantığın bittiği yer bu olsa gerek.
ne alaka şimdi bu.birincisi başörtüsünü takmak marifet değil,yaşamak marifet.ikincisi bir insanın iyi anne olması ailesini sevmesine bağlıdır.üçüncüsü senin gibi adamlar sözlükte yaşarsa çok zamanımız boşa gider.
örnek vereyim sana benim annem kuran kursuna dahi gitmiş bir insandır lâkin başı açık. ha sen şimdi gelip bana annen seni iyi yetiştirememiş mi diyeceksin?
peki o halde bende şöyle derim;
- benim annem bana bir insanın giyinişini, yaşam tarzını, inandığı şeyleri eleştirmemeyi ve onlara karşı yalan yanlış fikirler oluşturmamam gerektiğini öğretti.
'iyi anne'den kasıt iyi yemek yapıp hayatını çocuklarına adayıp kendinden vazgeçmek onun yolunda kul köle olmaksa tamam, ama iyi anne denilince benim kafamda şöyle bir portre oluşuyor, çocuğuna hayatı nasıl yaşaması gerektiğini zorla öğretmek yerine nasıl yaşaması konusunda örnek olan, idealleri ve hayalleri olan, kendini geliştirmiş ve sürekli bu yolda çaba sarfeden bir annedir. kısıtlamak yerine ona belli bir seviyeye kadar özgürlükler tanımış, yaşının insanı ve kendi kendine ayakları üzerinde durabilen bir birey yaratmak için uğraşmıştır. anneden çok ona yakın bir dost olmuştur. herşeyini paylaştığı, ona tavsiyeler veren ve dert ortağı olan biridir. çocukta bilir annesine anlattığı zaman yasakların kısıtlamaların gelmeyeceğini, yine kendi kararlarını kendi alacağını. böyle yapıldığı zaman çocuk sanılanın aksine yanlış yöne sapmaz çünkü karşısına birşey çıktığında ona açgözlülükle atlamaz, doğru kararlar verebilmeyi öğrenmiştir. bunu yapabilen anne başı açık bir annedir, benim annemdir. dünyanın en iyi annesidir o.
yuh be prekazi dememe yol açmış bir savdır. annenin başörtülüsü ,bilmem nelisi olmaz arkadaşım. anne annedir. çocuğunu herkesten çok düşünen, ilk kelimesini, ilk adımını, ilkokula başlamasını,liseyi kazanmasını, üniversiteye girmesini vs hayatındaki bütün ilklerini hamile olduğunu ilk öğrendiği andaki heyecanıyla bekleyen,bütün yaramazlıklarına, problemlerine katlanan ,bütün dertlerine seve seve ortak olan kişidir anne. anne, evladı üniversiteye gidince geceleri çocuğum iyi midir ,napıyordur diye düşünerek uyuyamaması nedeniyle,kilometrelerce uzakta olan evladını merak ettiği için gecenin 3ünde babayı uyandırıp evladının yanına yollayan kişidir.anne candır. başının ötüsü bilmem nesi boştur.
Yine sinirleri tavan yapan bir meseledir. Kanım çekiliyo böyle yazıları okuyunca. Ya sen kimsin ya? Bi aynada kendini sorgulasana kimi neyle sorguluyosun ki sen. Kimin annelik gibi kutsal bir göreve dil uzatmaya hakkı var. Ya bu annelik ya dil din ırk tercih dinler mi. Annelik çocuğunun kılına zarar gelsin istemez öksürse içi yanar. Nasıl bi insanlık bu ya?
On numara tespittir. Daha önce bunu hiç düşünememiş olmanın verdiği derin üzüntüden dolayı, utanç duyulur. En yakın yerden bir baş örtüsü alınır, itina ile başa örtülür. Şeytanın yuva yaptığı uzun tırnaklar kesilir. Şeytan savuşturulur. Kurtuluş savaşına hazır moda girilir. Top, tüfek olmadığından, evdeki dumblelar ile antreman yapılır.
Artık iyi bir anne olmak için gerekli olan her türlü vasıfa hazır durumdasınızdır.
Geriye kalan, böyle çocuklar yetiştirmemek için özen göstermektir.
(bkz: bsg)
bugün başörtüsünü kadınlar sadece dini bi emir olduğu için takmazlar. geleneğidir göreneğidir başka bişeydir herneyse.
farzediyoruz ki hepsi dindarlıktan örttü başını. bunun evlat yetiştirme tarzıyla ne gibi bi ilgisi olabilir.
başı açık anne de yavrusunun başını şefkatle okşa, kapalı olan da.
başı açık anne de yavrusunu binbir sıkıntıdan koruma içgüdüsündedir, kapalı olan da.
başı açık anne de yavrusunu gözünden sakınır el üstünde tutar, kapalı olan da.
başı açık anne de yavrusuna ahlak eğitimi verebilir, kapalı olan da.
başı açık anne de yavrusuna titizlenir, kapalı olan da.
annelik içsel bi duygudur. hani beyindedir diycem, üstündeki saçla örtüyle değil ama o da değil. olay kalpte bitiyo.
ki Allahu teala "cennet annelerin ayakları altındadır" buyurmuştur. Başörtülü anneler değil yalnız..
olmayan ilişkidir.
başörtüsüz olan tüm kutsal varlıklara hakarettir ayrıca böyle bir ayrım yapmak.
kimsenin haddine de değildir.
din-iman diyorsunuz. az edep yahu.
"tırnağı ojeli, saçları boyalı ve küt kesilmiş bir kadın " kurtuluş savaşı sırasında türkiyede varmıdır ki, başörtüsü anne konusuna gelirsek başörtülü olsun olmasan anne sıfatını hak eden herkesese saygı duyulmalıdır.
not:başörtüsüyle anneliğin alakası bence yoktur.
uygunsuz bir ilişkidir. bilindiği üzre pauline, "gerizekalı" addedilen oğlunun yeteneklerini keşfetmesine çok yardımcı olmuş, ve onu onun anlayabileceği bir şekilde yetiştirmiştir. ve pauline ne müslümandı ve ne de başörtü takardı. ama o oğlu albert var ya...o fizik dünyasını annesinden aldığı disiplinle altüst etmeyi başaran adam oldu.
ve bunu her fırsatta dile getirmeyi de ihmal etmemiştir. buradan başörtüsüz pauline´ye saygı sunalım da ayıp olmasın.
Düz mantık düşünen her bireyin varabileceği bir kanı olmasına rağmen yanlış olduğunu anlamak çok zor değildir. Süslenmek M.Ö. de vardı şimdide var. Mantıksız bir düşünce olmuş.