istifa etmek

entry265 galeri1
    90.
  1. bugün gerçekleştirdiğim olaydır. daha önce yazdığım (#18792491) a bir baktım, tam 10 ay olmuş ve o zaman ne olacak acaba diye kendi kendimi sorguladığım bir dönemdi.

    Benim denk geldiğim dönem bir dönüm noktası oldu. Öyle bir dönüm noktası ki, vereceğim karar hayatımın geri kalanında geri atamayacağım bir adım atmamı sağlayacak bir yere geldim. ve tercihimi daha genel geçer bilinen, cirosu bol bir sektörden yana kullandım. bulunduğum sektörün uzmanı azdı, hatta belki ben tektim. ama böyle olunca tabii kıymet de bilinmiyor falan.

    neyse, yenilenmek için bazı durumlarda gereklilik olan eylemdir aynı zamanda. işyerinizde olan bitenler kafanızda büyük bir ağırlık yarattıysa, yeni bir ortamda daha fazla hareket edebilecekseniz düşünmeden gerçekleştirilmesi gereken bir olaydır. sadece, istifa aklınızdan geçtiği sırada diğer iş imkanlarının görüntüsü ile gerçekleştirdikten ve geçiş yaptıktan sonraki görüntüler birbirinden farklı olur, o ilk büyük umutlar taşıyan insandan eser kalmayabilir. ancak bu doğal bir süreçtir çünkü var olan işinizi bırakıp gitmenin yaratacağı bir takım sonuçları birebir gerçekleşmeden görebilmeniz mümkün olmaz.

    bugünkü istifamdan çıkartacağım bir sonuç da, işyerinizle ve istifanızı vereceğiniz üstünüzle ilişkilerinizi daima iyi tutun ki, olumsuz gözüken bir olaydan iyi sonuçlar çıkartabilmeniz mümkün olsun.
    2 ...
  2. 89.
  3. sanılanın aksine orgazmik bir zevk vermeyen hadise.. hatta ağızda buruk, ekşimsi bir tat bıraktığını bile söyleyebilirim.. insan ne kadar sevmese de işini, alışkanlıklardan vazgeçmek kolay değildir.
    1 ...
  4. 88.
  5. Aklımdan geçtiği zamanlarda karşıma geliveren (#6580255) den beri çok vakit geçti. O aralar da bırakıp gidememiş, buraya yazdığım aralar istifamı ilan etmiş ama sonradan uzun ve ısrarlı ikna çabalarıyla firarımı uzatmıştım.

    istifa etmek erdemli bir davranıştır, bu kesin. ama insanların işlerinden memnun olmamasının nedenine bakıldığında, gerekçenin işlerin zamanla sarpa sarması mı, kurumların talepleri yerine getirmemesi mi yoksa sorunun insanın kendisinde olması mı olduğu sorusuna bir yanıt verememekteyim. çünkü gelinen yer bir çok özelliğiyle ideale yakın da olsa, kişi-iş uyumu sağlanmadığı sürece, iş-ev arası mesafe fazla olduğu sürece, işten kafanızı kaldırıp kendinize vakit ayıramadığınız sürece bu açmazlar devam edermiş gibi geliyor bana.
    1 ...
  6. 87.
  7. iki gün önce yaptığım ama işverenimin kabul etmediği şeydir. Eğer çalıştığınız yerde patronun bulaşmak hatta görmek istemediği bir bölümü idare ediyorsanız ve herkesten çok daha az istekte bulunuyor, pek sesinizi çıkarmıyorsanız bu eylem sonrasında patronunuz sigaralar yakarak sizin önemli, güvenilir ve gelecek vaat eden biri olduğunuzu geveler. kısaca ben senin gibi bir amele bulamam demeye getirir. tabi ben bu yağlamalara yenik düşerek istifamı erteledim. hala dilekçe yazıp yazmamakta kararsızım.
    3 ...
  8. 86.
  9. türkiye de ne siyasetçilerin ne de bürokratların yapmadığı ve yapmayacağı yegane davranıştır.
    belediye başkanları hakkında onlarca dava olur kaybetse de kazansa da insanların kafası karışmıştır, iddialar yenilir yutulur cinsten değildir ama istifa mekanizması çalışmaz.
    siyasiler zaten öyle bir şeyin adını dahi anmaz, onları mazur görüyorum alayı tuhaf yaratılışta insanlar.
    ama şu son döneme damgasını vurmuş bir dava var ki onun vehametini tanımlayacak kelime bulamıyorum.
    Diyarbakır ın Silvan ilçesinde 13 askerin şehit olduğu saldırıyla ilgili davada er erbaşların verdiği ifadeler çok korkunç.

    --spoiler--
    " HELiKOPTERLER GEÇ GELDiĞi iÇiN iKi YARALI ASKER ŞEHiT DÜŞECEKTi "

    Er Süleyman Altınsuyu: " Dere yatağına yakın yerde mevzilendik.
    Telsiz kestirmelerinden 15 dakika sonra çatışma başladı.
    Birliğimizden 12 şehit verdik.
    Daha güzel ve yüksek yerlerde mevzilenebilirdik. Arazi çok kötüydü. Saldırı bölgesinin tehlikeli olduğu söylenmişti. Ama komutan bu şekilde mevzilenmemizi istedi. Çelik yelek yeteri kadar yoktu. "

    Er Sedat Tatlıpınar: " Yorgunluktan bazı askerler botlarını çıkarıp uyudu.
    Komutanımıza bu yerin alçak olduğunu söyledik ve daha yüksek bir yere mevzilenelim dedik. Ancak Milbay Şahin komutanımız yüksek yere mevzilenmemize izin vermedi.
    Daha yüksek bir yerde olsaydık bu kadar fazla şehit vermezdik.
    Yangın çıkmadan önce askerler şehit olmuştu.
    Saldırıdan 40-45 dakika sonra helikopterler geldi.
    Kestirmeler alındığı zaman helikopter istenebilirdi.
    Sanıkların kusurlu olduğunu düşünüyorum. Yeteri kadar tedbir alınmadı. Saldırı sırasında rütbelilerin çoğu dinleniyordu. Bölgede bulunan 96 askerden bazıları acemiydi ve ilk kez böylesi bir operasyona katılıyordu.
    Suyumuz da azdı. "

    Er Faruk Birbaşlı: " Bazı askerler operasyona katılmak istememelerine rağmen götürüldü.
    Birliğimizden çıktığımızda yeteri kadar su alamadık.
    Hava da sıcak olduğu için susuzluktan herkes bitkindi. Teröristler de sol tarafımızdan sızdı.
    Her yerden ateş açıyorlardı.
    Üsteğmen Mehmet Emin Karagöz, bizim mevziye gelerek bana çelik yelek verin, teröristlerin geldiği yere doğru gideceğim dedi.
    Bir arkadaşımız çelik yeleğini verdi.
    Ancak Karagözün teröristlerin bulunduğu yere gitmediğini gördük.
    Susuzluktan bayılan oldu. Yorgun olduğumuz söyledik ama yine de operasyona götürdüler. "

    --spoiler--

    mahkeme halen devam ediyor. bu işte sorumluluğu olanlardan birisi çıkıp hatasını üstlenmeyecek mi?
    bu işi beceremediğini mertçe ifade etmeyecek mi?

    http://www.haberturk.com/...iz-saldirida-sok-iddialar
    2 ...
  10. 85.
  11. askerlik gibi seve seve omrunun bir kismini feda ettigin donemlerde mecburen yapilir. isinde mutluyken, hicbir kaygi tasimazken "ulan aylar sonra firmanin durumu ne olacak, acaba beni geri alirlar mi?" dersin. neymis, mecburi oldugunda hic cekilmiyormus.
    2 ...
  12. 84.
  13. sadece sizin için mutluluktur. aile için üzüntü ve azalan gelir, komşular için yeni dedikodu malzemesi..
    2 ...
  14. 83.
  15. geçen hafta yaptığım eylemdir. ancak işyeri çıkışımı henüz yapmayıp hizmet belgemi vermediği için yeni işime başlayamıyorum. istifa bile ettirmiyorlar hala hak yemeye devam ediyorlar. dava mı açalım napalım?
    2 ...
  16. 82.
  17. 81.
  18. tek taraflıdır

    gideceksen siktiri basıp gidersin o kadar..
    2 ...
  19. 80.
  20. 79.
  21. 15 eylül itibariyle gerçekleştireceğim eylem.

    globalGAP ininizin de faturalarınızın da işinizin de verdiğiniz maaşın da...

    yeter ulan sinir hastası oldum artık.

    yeter!
    3 ...
  22. 78.
  23. en son yaşar ustada kalmış bir eylem.
    2 ...
  24. 77.
  25. bir zamanlar ülkemizde kıçı kırık da olsa başvurulan bir müesseseydi. şimdi akp pişkinliğinin, utanmazlığının döneminde mekanına dahi uğranmıyor.
    2 ...
  26. 76.
  27. sabahın ilk saatlerinde haftanın önemli bir işini kitlemeye çalışan ekip liderine; ilgilenemeyeceğim, istifa dilekçesi yazıyorum diyerek dumur etmemle başlayan bir gün bugün.

    bilgi ve becerilerimin emeğe dönüştürüldüğü değil, sömürüldüğü bir iş yerinde çalışmak için hiç bir sebebim yok.
    kaypak, çıkarcı, çirkin insanlarla çalışmak için de.
    işten ayrıldığımı söylediğim, sadece günaydın demek, sesimi duymak için arayan arkadaşlarımın değişen ses tonu dışında içimi burkan hiçbir şey yok. pek de afilli, filmlerdeki gibi, kutuya topluyorum eşyalarımı. küçük bir kutu var taşınacak, şimdi onu soner taşıyacak. az evvel gelip atelyeye götürdü kutuyu. küçücük kutu için çok ağır kutular taşıyan bir adam olan soner, "taşıdığım en ağır kutu sanki" dedi.
    5 ...
  28. 75.
  29. Bu sabah itibariyle gerceklestirdigim eylemdir. Yillardir birlikte calistigim asiri alt sinif, ve cahil insanlardan kurtulmanın verdigi hazla beraber dengesiz patronumun geçen hafta ofise gelip bu iş yerini boşlatırım bak! tribinden sonra, istifayı masasına koymam ve aklımdan geçenleri söyleyip kavga kıyamet ayrılmaktansa kariyer planlarını düşünüp son derece sevecen bir tutumla ayrılma isteğimi belirtmiş olmama rağmen, o dengesiz ve yavşak adamın bir iyilik meleğine dönüşerek “sen bu firmanın kilit elemanısın, çok önemli bir noktadasın, sana çok güveniyordum, bu firmaya çok önemli katkılarda bulunuyorsun, gitme kal deyip istifa mektubumu kabul etmeme çabalarına rağmen, ısrarla gitme isteğim üzerine suratında oluşan ifadeyi seyrederken aldığım keyfi anlatamam.

    Hayat, kimileri gelir kimileri gider.
    3 ...
  30. 74.
  31. boynuna gemini vurunca at psikolojisine kapılıp, köpek gibi havlamak yerine at gibi kişnemeye başlayan ve bunun olabilirliğine kendini inandırıp bu şekilde kişnemeye devam eden bir köpeğe , kendine gel lan it, kişnesende ayaklarına nal taksanda sen bir köpeksin deme yollarından biridir.

    modernite olarak adlandırılan dönem ile feodal dönem arasındaki efendi-köle ilişkisinin paradigması teorik ve pratik anlamda aynı kalıp, pratikselliğin şekilselliği açısından farklılık göstermiştir. hegel amcaya selam olsun, hegelyan marksistlere zıkkım olsun, marksistlere helal olsun! anlayabilene...

    şimdi helal olsunlar grubundan bir bakış açısıyla bu farkılılığı şu şekilde ifade etmek mümkündür; feodal dönemde işlerin ne şekilde yürüdüğünü anımsayalım, büyük toprak sahiplerinin emri altında 2 grup bulunur, birisi köleler, diğeriyse köleleri çekip çevirmekle yükümlü amirler, bir nevi kahyalar. efendi-amir ve amir-köle ilişkisinde köle ilk önce efendisinin daha sonraysa amirinin kölesidir, ve ikisi birden efendinin kölesidir.

    efendinin amirine verdiği görev; al bu köleleri şu saatte tarlaya götür, şu saate kadar orada çalıştır, daha sonra onları toplayıp yeniden çiftliğe getir, çiftliğin içindeki şu mekanda yemeklerini yedir, şu saatte al onları şu barakaya götür, orada uyusunlar, yarın sabah yine aynı saatte al tarlaya götür, çalıştır,getir..... genel anlamda rutin şablon bu şekildedir. efendi tarlasında çalıştırdığı kölelere para vermek yerine, yemek ve barınma ihliyaçlarının karşılanmasını sağlıyor.

    modernite olarak adlandırdığımız dönemdeyse patron - amir- işçi triosu arasında şöyle bir ilişki sözkonusudur; bu sefer büyük çiftliklerin yerini fabrikalar, holdingler, atölyeler almıştır, işçi bu mekanlarda amirin denetimi altında belirlenen saatler içinde çalışır, bu çalışmanın karşılığında belli bir para alır, feodal dönemde yemek ve barınak olarak ödenen karşılık şimdi yerini paraya bırakmıştır, bu parayı ödeyen patronun temelde sana buyrduğu şudur; sen bu parayı al, git kendine barınacak bir ev tut, temel ihliyaçlarını bu parayla karşıla, yarın yine aynı saate işine gel ve akşam olunca çek git evine, dinlen yarın tekrar işine gel..... bu kısır döngü bu şekilde devam eder gider.

    işte bu döngünün ve mantalitenin hüküm sürdüğü, kurumsallaşmamış, çalışanına saygı , emeğe değer vermek gibi kavramlardan bi haber olan bir ortamdaysanız bir an önce yapmanız gereken eylemdir, onurlu olmak, aç kalmaktan daha vasıflı ve erdemli bir tutumdur. arkadaşım bu dünyaya bir defa geliyorsun, kendini at sanan köpeklere kendini ısırtmek nereye kadar, at kendini denizlere ısıracaksa seni köpekbalıkları ısırsın, en azından onların gerçek doğaları bu şekilde.
    3 ...
  32. 73.
  33. zaten kovulacak olan kişinin erken davranıp gol atma çabasıdır.
    4 ...
  34. 72.
  35. 4 dakika önce tarafımdan gerçekleştirilmiş eylemdir.
    2 ...
  36. 71.
  37. patrondan nefret ediliyorsa eğer, verdiği haz müthiş olan eylem.
    2 ...
  38. 70.
  39. mezun olalı 5 ay olmasına rağmen 2 kere yaptığım eylemdir. hayat karşıma daha güzellerini çıkardı kısa zamanda sözlük. *
    2 ...
  40. 69.
  41. yeni bir iş bulduğum için yapmam gerekendir. ama nasıl yapacağımı bilemediğim, elimin gitmediğidir.

    edit: yaptım en sonunda sözlük. şimdi kuşlar gibi hafif ihbar süremin dolmasını bekliyorum.

    büdüt: bu entry yi girdiğim dönemde başladığım işten de ayrılıyorum sözlük. zaman ne çabuk geçiyor lan!
    2 ...
  42. 68.
  43. - kovuyorum seni.
    + hayır sen kovmuyorsun. ben istifa ediyorum
    dur.
    2 ...
  44. 67.
  45. 66.
  46. duruma koşullara göre değişir. daha iyi imkanlarla bulunan bir iş, uzun vadede tazminat beklemeye bile gerek bırakmaz.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük