1 kez yaptım, 2009 yılıydı. karar aşamasında çok zorlandım. yaptıktan sonra pişman oldum mu? olmadım. çünkü istifa etme noktasına gelene kadar 1000 kere düşünmüştüm, kalmak çekip gitmekten daha zor hale gelmişti. gittim. iyi ki de yapmışım diyorum şimdi.
haziran sonunda yani ilkinden tam 7 sene sonra yine istifa edeceğim. yani şuanki planım o yönde. tüm bu şehri, silinmesi gereken anıları, doğal seleksiyonla kaybolması gereken insanları resetleyip gideceğim.
ha bu arada ilk istifamı da tam haziran ayında yapmıştım. enteresan geldi birden.
istifa düşüncesi bir kere girdi mi akla daha çıkmıyor. aylardır bunun stresini taşıyorum, günlerdir de kendime konuşma metinleri hazırlayıp duruyorum.
vazgeçmek zayıflık değil aksine bazen güçlü olmak. kendimi şu an çok cesur hissediyorum sonrasında da özgür.
yaşasın sendromsuz pazartesiler, yaşasın bağımsız tatil planları!
11 gün önce gerçekleştirdiğim rahatlatan eylem. öğlen 16.00 sularında uyanıp sabaha karşı 8 - 9 gibi uyuyorum. yıllardır sabah erken kalkmalara inat. iş filan da aramıyorum ayrıca.
türkiye'de pek yapılmayan eylemdir. siyasetçiler bunun farkında bile değildir, kimsenin de doğru bildiğine emin değilim. sana verilen bir görevi yapamıyorsan, yapmamalısın. mesela cam silmeyi bilmeyen biri evde karısı, bacısı, anası dururken "bugün camları sileyim" demez. siyasette böyledir. o görev sana yakışmıyorsa, yapamıyorsan bırakmalısın. en azından gururluymuş, sorumluluk sahibiymiş desinler.
Türkiye gibi ülkelerde olmayan şeydir, çünkü ülke ne hale gelirse gelsin anlamayan, 15 yıldır ülkeyi tek başına yöneten iktidar yerine 60 yıldır iktidara
gelemeyen partiye yüklenilen ülke burası o yüzden adamlar neden istifa etsin nasılsa ihale başkasına kalacak.
istifa etmek çok güzel de sonrasında iş bulamama, kafana göre iş bulamama, eski işinden daha kötü bir iş bulma gibi evreler de insanın hayatında yer edebiliyor , akıllıca hesaplanması gereken bir durum, hele de Türkiye şartlarında.
bugüne kadar istisnasız tüm işlerimden ayrılma şeklim. ama bu sefer çok daha zor olacak, rahatsız olduğum hiç bir nokta yok aksine çok da rahatım, iş yerim güzel bir yerde. ama daha iyi koşullarda bi seçeneğim çıktı görüşmeye gitmeye bile çekiniyorum vicdanım rahat değil ne yapacağım konusunda çok kararsızım.
işveren kalbinizi kırıp haklarınızı çiğnemeye kalkınca vazgeçilmez olan eylem. Eylemi gerçekleştirdikten sonra 2 tür duygu durumu olur bünyenizde.1- hafifler ve rahatlamış hissedersiniz.
2- güveninizi sarsmışlar kalbiniz kırılmış. Hayal kırıklığı içerisinde kırgın mutsuz idealleri çiğnenmiş ruh haline bürünürsünüz. 2.si biraz ağır gelir. Özellikle ikinci kez kaybolmayı tercih etmiş ve enteresanda olsa kısa bir süre öncesine kafa patronunuza güvenmiş ve garip ama ona üzülmüşseniz.
Evet iyi niyetli ve hassas işini ciddiye alan biriyseniz. Böyle olur genelde. iş hayatında birey olarak görmezler sizi. Canları cehenneme diye bir küfür savrulur dudaklarınızdan.iyi polis ve kotu polisi oynarlar çünkü.ve işin garibi aptal bir insan olsanız sizi suçlu çıkarmaya çalışırlar. Lanet olsun dersiniz bu nasıl bir insanlık.
2 ay önce yaptığım eylem. ihbar süresi dahilinde 2 ay daha takıldım. cuma gitme vakti. şu an iş yerinde sanki cuma günü okullar tatile girecekmiş tadında takılıyorum. duygusal boktan muhabbetler falan. demin fanta içtik. çok da büyütülmesi gereken bi olay değilmiş aslında. ama tabi ben başka iş bulup öyle verdim istifayı yoksa kabak gibi ortada kalan nice yiğitler gördük. fanta da ne sikko bi içecek söylemeden geçmeyim dedim.