Türkiye'de anlam kaymasına uğrayan fiildir.
Hani bir klişe vardır, Şirket patronu onurlu çalışanı kovduğunda çalışan 'siz beni kovamazsınız asıl ben istifa ediyorum' der, işte o bizim ülkede biraz farklı işliyor:
"Biz seni kovmuyoruz sen istifa et"
istifa etmek, Ne için istifa ettiğinle paralel olarak ilerler. Eğer yeni bir iş bulup istifa ediyorsanız, o zaman gerçekten çok keyifli bir hal alıyor. Özellikle istifa etmeni istemeyen yöneticilerin gelip seni ikna etmeye çalışırsa egonu güzelce tatmin ediyorsun.
Fakat iş yerinde ki huzursuzluklar sebebiyle istifa ediyor ve bu eylemi yaptıktan sonra işsiz kalacaksanız, o zaman biraz sıkıntı yapabilir.
Yinede burnundan kıl aldırmayan psikopat patronlarınız varsa, basın istifayı hiç çekinmeyin.
2 gün önce yaptığım rahatlatan, oh bee dedirten eylemdir.
bu lanet yere artık gelmeyeceğim, patronumun o fesat, o kendinin bir numara olduğunu zanneden kızıyla artık aynı alanda, aynı nefesi paylaşmayacağım. bu mutluluğun tarifi olamaz. fakat grafikteki sevgili arkadaşlarımı ve patronumuzu özleyeceğim.
bu arada patronumuzun kızı işten ayrılacağımı söylediğim günden beri yürümesi değişti. bakın abartmıyorum. gülme isteği geliyor o yürümeye başladığında. kendince şey zannediyor ' sana ihtiyacımız mı var bizim ' havasında yürüdüğünü. çok komik.
Bir işten, bir görevden, belli nedenlerle kendi isteği ile ayrılmak. istifa eden kişiyi buna zorlayan bazı nedenler olabilir. Bunun dışında hiçbir sebep yokken insan işinden istifa edebilir. Her ne sebeple olursa olsun, istifanın başka insanları zor durumda bırakmaması gerekir. Bunun için en uygun zaman seçilmelidir. Evet.
iş ne kadar iyi yada kötü olursa olsun artık yaptığınız işin, çalışma ortamının veya iş arkadaşlarının sizin sağlığınıza (genellikle psikolojik) zararı olduğunuza kanaat getirirseniz lütfen yapın, korkmayın.
işten istifa etmeden önce sadece gerekli prosedürleri iyice inceleyin.Sözleşmenizin bir kopyasını edindiğinizi kabul ederek madde madde üşenmeden okuyun. Okuyun ki o istifa dilekçesini suratlarına fırlatırken ''sen böyle yapıyorsun ama bak şu madde var hayırdır?'' demesinler. Özellikle son yıllarda Çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığının ''alo 170'' hattı bu tarz konularda kanunen nedir? ne degildir? kısmında gerekli bilgileri size verebiliyor.
herkesin ağzında sakız olan '' başka bir iş bulmadan sakın istifa etme!'' lafına cidden bakmayınız. Herkes kendi hayatını yaşar ve içinde bulunduğunuz durum için ağzı olan konuşur, skindirik yorumlar yapar. Zorluklar ve sıkıntılar size aittir ve bunların getireceği sorumluluklar yine size aittir. o yorumlara kapılıp vicdan yapmayın .korkmayın.
bu dediğim şeyler ilk işine güvenip hemen kredi borcu altına giren (genelde hemen araba alma fikri uygulanır) , hemen iş buldum nişanı düğünü yapayım kafasına girip yine kredi borcu altına giren kişiler için geçerli değildir. zira daha ne olup biteceğini bilmediğiniz bir işe güvenerek kredi çekmek ayağınıza pranga bağlamaktan başka birşey değildir.
alt tarafı bir iş asla senin sağlığından değerli değil, korkmayın!
bazen 30000 TL tazminatın uçup gitmesine seyirci kalmaktır.
Özel sektörün bu acımasızlığı ülkem için utanç verici. Neymiş 15 sene önce bir günlük dahi sistemde gözüküp sgk numarasını alsaymışım. yani devlet aldat beni diyor resmen.
3600 günü doldurdum bu konuda sıkıntı yok ama sgk başlangıcımdan dolayı 30000 TL tazminat hakkımı şirkete bırakmak zorunda kalıyorum. adalet mi bu şimdi?!
harika bir rahatlama hissi veren eylem. insanın sırtından kocaman bir yük kalkıyor. çünkü istifa kararı zor bir karar ve düşünülerek verildiyse sonucunda 'doğru yaptım' hissi oluyor. 1 yıl 8 aydır süper yoğun şekilde sürünerek çalıştığım işimden 1 hafta önce istifa ettim. yaklaşık 7 yıl kadar önce de benzer şekilde çalıştığım 1 yıllık işimden istifa etmiştim. hiç pişman olmadım. bunda da benzer şekilde pişman olmam inşallah.
uzun lafın kısası; gerçekten bunaldıysanız, işe giderken her gün ayaklarınız geri geri gidiyorsa, yaptığınız iş ve etrafınızdaki iş arkadaşlarınız artık size rahatsızlık veriyorsa yapılmasını şiddetle tavsiye ettiğim eylem.
istifa dilekçesini verdiğinde o kapıdan çıkarken kuş gibi oluyorsun cümlesini bi milyon kez duyana maldivlerde tatil yapmakla eş değer gelen eylem.
kurt gibi. kemiriyor insanın beynini. zaten bi kere düştü mü beyne sonrasında motivasyon kesinlikle yarıya düşüyor. istifa etme fikrini akla düşüren sebepler hızla saldırıyor güçlenerek.
iyi kötü işe yaramak adına karın tokluğuna zaman geçirilen ve adına çalışmak denilen eylemin manasızlığını yok etme fikri. he bi de be yaparsan yap 16 yaşındaki ruh halini yaşatıyorsa binlerce umutla girdiğin iş kapısı; bi de yükselmede torpil tayinde torpil torpilin yoksa ne bokumsun diyosa sana işverenin isitifa en mantıklısı geliyor insana.
iki kez yaptım ve ikisi de hep daha iyi bir seçeneğim olduğuna inandığım içindi. ikisi de riskli istifalardı ama risk almaya değdi.
demem o ki, çalıştığınız yerden aslında memnun değilseniz fakat alışkanlık ya da cesaretsizlik yüzünden ya daha kötü olursa endişesiyle bu riski almaya korkuyorsanız, şunu söyleyebilirim ki; o riski almadan asla daha iyi olma şansı da elde edemeyeceksiniz. kötü olursa, şu an da zaten kötü hissediyorsunuz, denemeye devam edersiniz.
tabi genelleme yapmak için söylemiyorum, mesleğinize göre iş bulma konusunda sektörel zorluklar muhakkak var, fakat ben, risk alarak daha iyi olabileceğinin de ihtimal dahilinde olduğunu göstermek için yazıyorum sadece.
1 kez yaptım, 2009 yılıydı. karar aşamasında çok zorlandım. yaptıktan sonra pişman oldum mu? olmadım. çünkü istifa etme noktasına gelene kadar 1000 kere düşünmüştüm, kalmak çekip gitmekten daha zor hale gelmişti. gittim. iyi ki de yapmışım diyorum şimdi.
haziran sonunda yani ilkinden tam 7 sene sonra yine istifa edeceğim. yani şuanki planım o yönde. tüm bu şehri, silinmesi gereken anıları, doğal seleksiyonla kaybolması gereken insanları resetleyip gideceğim.
ha bu arada ilk istifamı da tam haziran ayında yapmıştım. enteresan geldi birden.