çanakkele'den geçerek şehr-i istanbul'umuzu tek kurşun sıkmadan işgal eden ingiliz-fransız askerleri yine tek kurşun sıkmadan istanbul işgalini tamamlayıp 6 ekim 1923 günü aynen mustafa kemal paşa'nın dediği gibi "geldikleri gibi gitmişler"dir.
bu bana biraz acayip gelmektedir. tek kurşun sıkmaya bile değmez miydi bu şehir? ben mi çok şüpheciyim, yoksa kimse görmüyor mu ortalık yerdeki bu saçmalığın gerçek cevabını?
amacı istanbul'u almak plmayan bir savaşın sonucunda olmuştur. birleşik krallık'ın bölgede "istanbul'u" koruyabilecek askeri gücü yoktu. türk ordusu'nunsa gemisi...
ingilizler zaten mısır ve ırak'a konmuşlardı. o noktadan sonra tek amaçları osmanlı devleti'ni sömürgeleştirmekti. tanrı kutkamal atatürk, silâh arkadaşlarıyla birlikte emperyalist taşeronu yunan ordusu'nu anadolu'dan siktir edince öpe öpe barış antlaşmasını imzalamak zorunda kaldılar.
12 adalar'ın lozan'da bırakılmasının nedeni de yukarıda yazdığım donanmasızlıktır. tıpkı batı trakya'nın geri alınamamasının nedeni olduğu gibi.
"çok sıkıldık, çok yorulduk" diyerek istanbul işgalinden vazgeçen ingilizlerin işgali yarıda kesmesi sonucudur. yani istanbul kurtulmamış, şımarık ingilizler tarafından terk edilmiştir.
Yunanlıları denize döken ordunun çanakkale ve istanbul'u kuşatması sonucu türk ordusuyla bir savaşı göze alamayan, asker istediği sömürgelerinin asker göndermemesi sonucu ingilizlerin Ankara hükümeti ile anlaşma yapıp istanbul ve trakyayı terk etmesidir.
ingiliz ve yunanların soyundan gelenlerin hala inanamadıkları olaydır. dedeleri de zamanında "neden teslim ediyoruz savaşalım" demişlerdi ama aralarındaki "iq su ayakkabı numarasından daha büyük olan kesim" asla galip gelemeyeceklerini bildikleri için daha fazla rezil olmadan anlaşma masasına oturmak zorunda kalmışlardı. düşük zeka soyundan gelenlerin torunları tabi hala şaşkınlar. bu zeka ile 100 yıl değil 300 yıl geçse de anlayamayacaklar olayı..