önümüzdeki yıl başlamayı düşündüğüm fakülte. olmadı bir sonraki yıl. son sınavda barajı zar zor geçmiştim. ancak karar vermenin hedefe ulaşmanın yarısı olduğu gerçeğinden hareketle, bunu başarabileceğime inanıyorum. o gün gelince editlerim.
2013-2014 döneminde 800 birinci öğretim, 400 ikinci öğretim olmak üzere 1200 kişiyi daha bünyesine katan güzel bahçeli fakültedir.
devam probleminin olmaması, dönemlik vize, final olmasından ötürü ilk sene alacağınız on dersin sekizinden kalmanız muhtemel. tabi türkçe ve ingilizceye de hakim değilseniz sayı 10'a kadar çıkabilir.
yazarlardan gelen sorularla bu blogun kapsamını genişletmeyi planlıyorum,özetle söylemek gerekirse adamı pişman etmez asla okuduğunuza. içiniz rahat olsun.
yıllardır kalite olarak ankara hukuku yakalamaya çalışan fakültedir. kalite soyut olduysa açayım; geçme notundan tutun da sınavların test-klasik açısından kıyaslanmasına kadar her alanda içeren farklılıklardır. kolaydır bi kere* ama yiğidi öldürüp hakkını yememek lazım gelirse istanbulda olması gezme-tozma ve sosyal aktivite açısından kat kat avantajdır.
bu fakültede ve merkez binadaki diğer fakültelerde (siyasal bilimler ve iktisat fakülteleri) okuyorsanız her şeyden önce turan emeksiz'i öğrenin. sizinle yaşıt olan bu "adam"ın büstü önünden tıkınmaya giderken hatırlayın onu.
ankara hukukla kıyaslanamayacak, hele hele "hukuka" yerine "hukuğa" yazanlar tarafından asla kıyaslanamayacak fakültedir. ankara hukuk farklı bir sıklette. haa iyi midir? çok iyidir, o ayrı.
insan hakları dersinin hocası prof.dr.semih gemalmaz'ın sınava girenlerin yaklaşık yüzde 10'luk kısmını geçirmesi ve bunu yaparken de sınav kağıtlarının havaya atılması suretiyle en uzağa gidenin dersi geçme şerefine nail olmasıyla ünlü mezunu olduğum ve kardeşimin de bu yıl kazandığı hukuk fakültesidir.
hayatta en önemli şeyi,rekabeti öğreten fakülte. şahsen iki yılın sonunda başka bir insana dönüştürdüğü kanaatindeyim. Lisede en çalışkan bizdik,herkes bizi överdi. Ama iki senedir bu övülenler topluluğu rekabet ediyor. Bir nevi şampiyonlar ligi gibi. Ve bu rekabet eden kişi sayısı 1200'e çıktı. Hal böyle olunca,insan eşek de olsa "ben de bu rekabette yerimi almalı,en azından bir mücadele etmeliyim." diye düşünüyor ve kendini geliştiriyor. Bilirsiniz,yetersizlik duygunuz ne kadar fazlaysa o kadar mutsuz olursunuz. Hiçbir şey için olmasa bile özgüveninizi yerine getirmek için masa başına oturuyorsunuz. Korkmayın,zaman geçtikçe keyif alıyorsunuz. Yeter ki çok düşük puanları görüp pes etmeyin. Savaşın,kendi yönteminiz zamanla oturuyor. Üçüncü sınıfa geçmiş bir üyesi olarak sorularınıza açığım.
şu an bahçesinde oturduğum yer. bahçede gözüme çarpan bir topluluk var; çimlerde oturmuş sıra ile konuşup bir şeyler tartışıyorlar güzel bir şey. şimdi de yakınımda bir bankta konumlanan, yeni kayıt yaptırdıkları görünüşlerinden ve ettikleri dershane muhabbetinden belli olan bir grup var
. bu grupta bir erkek ve 3 kız var. muhabbeti erkek canlandırmaya calişsa da, mubbet tıkandı. ama yine de de o gruptan bir kızla yakınlaşması olası.