bugün

yaşam kolaylığı açısından ankara daha düzenli oluşu ve trafiğinin nispeten rahatlığı ile önde gelendir. ayrıca istanbul'a oranla lüks sayılabilecek yerleri bile hesaplıdır. buna rağmen istanbul tüm canlılığıyla monoton ankara'ya inat yıldız gibi parlar. her keseye, her telden insana ortam yaratır* keşmekeştir, kalabalıktır, yorucudur istanbul ama buna rağmen hayatta olmak nedir daha iyi hissettirir. tarihi ve doğal güzelliğiyle tartışmasız dünya başkentlerinden biridir.

iki şehrin ortak özellikleri de vardır. her şeyden önce nefret etmek ya da sevmek için milyonlarca neden bulunabilen bu kentler, insanların aradıklarına göre renk değiştirebilirler. aslında istanbul vs ankara, elma ile armutu kıyaslamak gibidir. ikisinin de tadı başka aslında...
''kedi mi köpeği kovalar,yoksa köpek mi kediyi kovalar?'' cinsinden saçma bir kıyaslamadır.ankara sadece türkiye nin tam göbeğinde olduğundan başkent olmuştur ve bunun sayesinde biraz gelişmiştir.yoksa ağaçsız,kuru,çorak bir arazi üstüne dikili taş yığınlarından ibarettir ankara.birkaç estetik binası ve birkaç milyon insanı var diye istanbulla kıyaslanacak bir il değildir.tek önemi başkent olmasıdır.paris fransa için ne ise istanbul da türkiye için odur.
istanbul'un taşı toprağı altındır, ankara'nın taşı toprağı devletindir.
iki farklı bahçelievler semtini kıyaslamak gerekirse ankara'daki daha bir ışıklıdır,piyasadır,tikkydir.
istanbul kısa sürede sizi sıkıntıya sokacak "aşk evliliği" ankara ise sizi rahata alıştıracak "mantık evliliği"dir.
kalbinin mi aklının mı peşinden gitmek ise insana kalmıştır...
birbiriyle alakasiz iki sehrin kiyaslanmasi.

biri new york digeri de washington d.c dir.
istanbul un deniz dışında pek artısı yoktur.
gece hayatı olarak baktığımızda istanbul'un artılarının saymakla bitmediğini anlayabilirsiniz.
devlerin mücadelesidir. gereksiz yere her ilin eksileri tartışılır söylenir ve hatta ankaralılara -hahaahaaa ankarada deniz yooook denilerek bir gol atılır.işin kötü yanı bunu ankaralıların bir suçu olarak gösterip aşağılayıp küçümsemekten de geri kalmazlar..Ankarada deniz vardı da biz mi içtik yahu??yok ne yapalım...
istanbul'un taşı toprağı altındır, ankara'nın bomba , tüfek.
istanbul rakı'ya anason kokusunu verir, ankara kırmızı hat uygular.
istanbul nutella tadındayken, ankara ise çokokrem bile değildir.
karşılaştırılamaz.
istanbul uzaktayken caziptir. içine girince içinden çıkılmaz bir girdaba dönüşür. ankara dolu dolu yaşanılınca belki güzel olabilir. ankara'nın her köşesinde anınız varsa sizi cezbeder. istanbul her köşesinde sizin olmasa bile ezbere bildiğiniz yaşanmışlıkları saklar.
elma ile armut un kıyaslanmasıdır.

istanbul ve ankara yapı itibari ile birbirinden çok farklı iki şehirdir. istanbul'un olduğu kadar ankara'nın da kendine göre güzellikleri vardır. ankara bozkır ortasında kurulmuş bir medeniyet iken istanbul asya ve avrupayı bağlayan bir başyapıttır.
Pek bir farkları yoktur. ikisi de zevksiz şehir plancılığından bolca nasibini almış, her yeri dandik apartmanlarla dolu 2 şehirdir. daha doğrusu köy şehirdir.
yiğit özgür'ün şu şekilde özetlediği kapışmadır:

-ankara'da yaşamak bir ev hanımıyla salonda çay içmek gibi... istanbul'da yaşamaksa bir fahişeyle çılgınca sevişmeye benziyor... Ne dersiniz?

+valla ne diyeyim, yolunuz Adapazarı'na düşerse sizi elimizden geldiğince zikmeye çalışırız..
istanbuldaki can güvenliği tehlikesi ankarada yoktur.
istanbuldaki boğaz ankarada yoktur.
boğaz olmadan yaşanılır ama can güvenliği korkusuyla yaşanmaz.
ankara > istanbul
arkadaş ne de çok geyiği döndü bu mevzunun dimi? hemen bi kaçını döşeneyim de birlikte tiksinelim:

- "aga ankara memur kenti ya, her şey kuralına göre. binalar gri falan.. istanbul öyle mi ya? gecenin ikisinde bile canlı. çok dinamik şehir aga istanbul, ankarada 10da kapanır her yer amk!"

- "ankarada bir tek kızılay var baboli, istanbulda 10 tane kızılay var. istediğin yerde takıl, valla yeminle bak. geçen gece dedim ya bi dışarıya çıkayım.."

- "aga ankara dedin mi kural ya! ben gelemem öyle kasmalara, istanbulda "free"sin beeaa."

- "aga metropol hayatı beni korkutuyor yaaeee. ankara çok güvenli. siyasetçiler, bakanlar ,m,lletvekilleri var ya abi o yüzden. başkent baba ankara, acayip güvenli."

hee amskym! hepsi doğru. sizi ankara ya da istanbulseverler. ha bire bi tanesini övüp diğerini yeryorsunuz. ulan gören de şehirleri siz kurdunuz ya da emniyet genel müdürlüğü/valilik yapıyorsunuz sanır.

(çok acayip subjektife bağlıyorum, demedi deme abi!)

ulan hiç birini seçmem. yaşıyoruz işte bir şekilde, haa ankara haa istanbul.

hee ama şimdi istanbulda olmak isterdim. hatta ortaköyde.

ortaköy yalnızlar semti be aga. semt dediğin ne ola ki? bak ben bunu da bilemedim hiç ahir ömrümde. ilçe falan gibi bir şey mi?

evvel zamanda bir vakit kız arkadaşımdan ayrıldım. sabahın yedi buçuğunda kendimi ortaköyde buldum.

oturdum denizin karşısındaki banklara. arkadaş 7-8 bank vardı hepsinde yalnız oturmuş hatunlar/erkekler. ahaaa dedim ya burası ne güzel bi yermiş, hakkaten yalnızların mekanı.

yaktım bi sigara, paket bitene kadar da devam ettim. paket bitince, havuza göbekleme dalan ergen pişmanlığıyla kalktım banktan. "nolacak aga alıp geliriz bi tane hem bi kahvaltı yapayım kendime geleyim" dedim. o kumpircilerin araya dalıvermişim.

arkadan bi ses yükseldi:

- arkadaşım çantanı aç!
+ açayım da sen kimsin?
- polis.
+ kimliğini görebilir miyim?
- gösterelim. istersen üniformalı polisleri de çağırabilirim.(adamda takım elbise üstüne çelik yelek varmış. bi de omzuna makinalı asmış ben çook sonra fark ettim)
+ yok gerek yok, kimliğini göstersen yeter.
- al(kimliğini gösterdi.)
+ bu da benimki. (avukat kimliğimi gösterdim) **
- tamam devam edebilirsiniz.

bu laftan sonra döndüm, iki adım attım. sonra da pişman oldum hoca! babam yaşında adama bi de artizzlik yaptık aşk acısıyla. yediremedim kendime; yurdum insanına bağladım:

+ abi kusura bakma. tuhaf göründüğümün farkındayım kız arkadaşımdan ayrıldım. gel ara çantamı, sorun yok benim için.
- tamam, sorun değil devam edebilirsin.

üç adım attım arkamdan seslendi:

- kardeş baksana!
+ efendim?
- takma kafana, unutursun.

ortaköydü orası. aşk maşk hikaye de bi sigara içerdim şimdi banklarda oturarak..
istabul'da rutubet vardır, Ankara'da yoktur. Yaz geceleri Ankara serinler, istabul nemle pişer. istanbul'da köprü trafiği vardır, Ankara'da yoktur. istanbul'da kar yağınca hayat kilitlenir, Ankara'da kar yağınca trafik yavaşlar ama hayat devam eder.
ankara siyaset anlamında tanınmakta - istanbul ise eğlence de.
istanbul gençler içindir, ankara kravatlı memurlar.
istanbul da boğaz vardır ankara gölbaşı.
istanbul un kızları güzeldir, ankara nın gudubet.
istanbul'a hakarettir. nokta.
ankara azıcık aşım ağrısız başımdır.
istanbul bu gece barda gönlüm hovardadır.
(bkz: her türlü izmir)
(bkz: çorum lan)