istanbul da bira markası sponsorluğunda bir festivale gidip alkol alamayan gencin kendince belki de haklı olduğu durumdur. gençtir eğlenmek ister, özgür olmak ister, özenebilir batılı ülkelerdeki gençlere yönelik organizasyonlara, onlara sunulan imkanlara falan. olgunlaştıkça, yaş kemale erip hiç bir yere de gidemeyince ''istanbul gibisi var mı lan'' demeye başlar o da. onlar da öğrenecekler bir gün istanbul gibi yer olmadığını ama öyle ama böyle..
haklı cahildir. istanbul sadece taksim, mecidiyeköy ya da tarihi yarım adadan ibaret değil esenler, bağcılar, sultanbeyli gibi boktan bölgeleri de var. oğlum artık istanbul yaşanılırlığını kaybetti her taraf cahil cühela bir alay maho kültürel seviye berbat durumda.
belki ehliyet kursunda öğrendiği kuralları uygulayabileceği, trafik sorunu ve sorunlu şöförlerin olmadığı bir memleket arıyordur.
belki de sokakta yürürken 100 metrede bir sanki sınır geçiyormuş gibi durdurulup kimliğinin sorulması ve hiç sabıkası olmadığı halde sebepsiz yere, çoraplarına kadar üzerinin aranmasından sıkılmıştır.
ya da çok zekidir, büyük planları, projeleri vardır ya da müthiş bir yeteneği vardır ama bu ülkede bunları çalışabileceği,uygulayabileceği imkanlar yoktur ya da hadi yapabilse bile, yaptığı şeye değer verecek, anlayabilecek insanlar olmadığına inanıyordur. ''ben bu işi bir avrupa ülkesinde yapsam dünya çapında tanınabilirim'' şeklinde bir aydınlanma olmuştur elemanda.
belki askere gitmek istemiyordur, eline silah almak zor geliyordur. vatanı korumayı bir yana bırakın kendini korumak için bile birine ateş edemeyecek kadar korkak bir tiptir. savaş, terörist gibi fobileri vardır...vs bu yüzden de kaçmak isteyebilir.
daha iyi eğitim almak, daha özgür yaşamak, dünyaya açılmak...vs
her şey boğazın, tarihi yarımada nın güzelliği ile bitmiyor malesef, özellikle çoğu zaman o güzelliğin içine eden bir kalabalığın, trafiğin, kaosun içindeyken.
