işkencedir. trafikte kime bok atsam diye düşünüyorum, kime sövsem elimde kalıyor.
polislere bok atsam kaç bin araç var hangi biriyle ugraşsın. hatta bir trafik ekibiyle sohbet ettim, adamlarda bıkmış artık koca üsküdar'da sekiz ekibiz diyolar. kazalara yetişemiyoruz ki gidip trafigi düzene sokup, denetim görevimizi yapalım dediler. eee adamlarda haklı.
düşünün altunizade'yi, beylerbeyi'ni, harem sahil yolu'nu, kısacası üsküdar'da bulunan köprü ve çevreyolu baglantı noktalarını ve bu noktalardaki araç sayısını. polis kime yetişsin kimi engellesin.
her on metereyede polis koyulamayacagına göre poliste çaresiz. kontrol noktasını atlatan hop emniyet şeridinde.
-minibüsler ve özel halk otobüsleride trafigin anasını sikmeye yemin etmiş başka bir gruh.
fazla yolcu alcam, para kazanacam diye milletin önünü kesmeler, bodoslama şerit degiştirmeler.
mesai saatlerinde yola çıkmaya karar verdiyseniz kesinlikle yolda minibüs yada özel halk otobüslerinin karıştıgı bir kazayla karşılaşırsınız.
-aklıma takılan bir noktada şirket araçları. istanbul trafiginde çok fazlalar.
trafikte kaldıgımda yada uzun süreli bir trafik ışıgını beklerken en az 5-6 tanesini yakınımda görebiliyorum. plakalıklarına bakınca kendilerini belli ediyolar zaten. x car, y filo vs vs.
şirketlere araç konusunda bir kısıtlama yapılabilirse trafik biraz rahatlatılabilir aslında.
bu araçlar azımsanacak kadar degiller, çok fazlalar.
-milyon tane köprü, tüm geçit yahut arabalı vapur sayısı, seferleri arttırılsa bile istanbul için çözüm degil. köprülerde zaten trafik her zaman akıcı, mevzu köprüye çıkmakta.
birilerinin rant sağlaması için her yere gökdelenler, avm'ler dikip, inşaat alanlarında 3 şeritlik yolu tek şeride indiren ve
bu sayede zaten kötü olan trafiğin iyice kilitlenmesini sağlayan kalın sırtlı o...çocuklarının katkıda bulunduğu işkence
çeşidi. gecenin 12'sinde evime gidemeyip, kendime alternatif yollar yaratmamın hiçbir gerekçesi olamaz evet. ama unutmuşum
burası türkiye..
istanbul trafiği denince çoğu kişinin isyan ettiği olay bazılarımızda bir hasrettir. istanbul'da doğmuş- büyümüş biri için başka bir şehirde uzun süre bulunmak istanbul'un trafiğini bile özlenen durum haline getirmiştir.. **
yanında her zaman su, sigara, abur cubur bulundurmanın faydalı olacağı, bazen akıl oynattırabilecek şekilde tıkanan, istanbulun klasiklerinden biri olmuş kaos ortamıdır.
ancak yüksek sesli müzik dinlemeyi sevip de evde eşin veya çocukların rahatsız olacak diye dinleyemiyorsan bazen çok da keyif verir. hatta keyfe gelip yolun bitmesini bile istemezsiniz bazen. bazen ama. hep değil.
büyükşehir belediyesinin internet sitesinden görüldüğü kadar an itibarı ile yine coşmuş trafiktir. işyeri ile evi farklı yakalarda olup, herhangi bir nörolojik problemi ya da ülser migren gibi rahatsızlığı olmayan bir çalışan bırakmayana kadar süreceği rivayet edilmektedir.
-burası için en güzel lafı zaytung hoca söylemişti
-ne demişti ??
-''Cumartesi Gecesi Avrupa Yakasına Geçmek için Taksiye Binen Genç Kız ve Taksi Şoförü, Uzun Süren Birlikteliklerini Evlilikle Noktalama Kararı Aldılar'' demişti.