yapıldıkları dönem itibariyle kentin topografyasında, sosyal yaşamında, tarihi dokusunda çok önemli yer teşkil etmişlerdir. şehrin en görkemli yapısı aya sofya'ya baktığımız zaman, hem mimarisi hem süsleme programı hem de tipolojisi bakımından hala kentin en dikkat çekici yapılarından biridir. kubbeli bazilika tipinde, justinianos döneminde 30 bin kişi çalıştırılarak, devrin mahir mimARLARI miletli isodoros ve trallesli anthemios gözetiminde inşaa edilmiştir. Diğer 2 ayasofya ile aynı yerde ve isimde konumlandırılmıştır. 532 yılında başlayıp 537 yılında inşaası sonlandırılan yapı, erken bizans döneminde ve sonraki zamanlarda doğu hristyanlığının kozmolojik ve sembolik üssü; imparatorların taç giydikleri, devlet nişan taktıkları koronasyon; hz isa, meryem ve azizlerin duvarlarında resmedildikleri en görkemli yeni roma tapınağıdır. bunun hemen yanı başında çağdaşları olan küçük ayasofya ve aya irini; imrahor ilyas Bey /Studios Manastırı ve Ayia Euphemia Martyrionu bu dönemdeki diğer belli başlı yapılar arasındadır.
orta bizans(842-1204) döneminde ise önemli bir değişim ve dönüşüme uğrayan kilise mimarisi benzersiz ve göz kamaştırıcı örneklerine bu dönemde kavuşacaktır. Bunların hemen hemen hepsi, Osmanlı imparatorluğu tarafından camiye çevrilmiş, pek azı günümüze orijinal hâliyle gelebilmiştir. yapıların cephe süslemeleri ve kubbe ekseninde değişen mimari şemaları, başkent tipi denilen kapalı yunan haçı planlı kilise modelini ortaya çıkarmıştır. bu dönemdeki yapıların en dikkat çekici ve gösterişli olanı ise, sonraki dönemlere de prototip teşkil edecek olan, günümüzde bodrum camisi olarak adlandırılan ama orjinal adı myrelaion kilisesi olan yapıdır. 10. yy.ın ilk çeyreğinde imparator romanos lakepanos zamanında aynı isimli sarayın yanına paraklesyonu birlikte yapılmış. imparator havariyyun kilisesine gömülme geleneğini çiğneyerek kendisini buraya defnettirmiş, mimari ve dini ritüele aykırı bir davranışla yapıyı daha dikkat çekici bir hale getirmiştir. sonraki yapılara birçok konuda öncülük eden myrelaion'un çağdaşı olan ve Basileos tarafından yaptırılan nea ekklesia kilisesi de dönemin diğer dikkat çeken yapıları arasındadır.
palailogoloslar hanedanının damga vurduğu son devire geldiğimizde geldiğimizde bu kiliselerin hem plan şeması hem de mimari süsleme unsurlarıyla benzeri olan yapılarla karşılaşırız. hagios andreas( kocamustafapaşa camii), khora manastırı paraklesyonu(kariye müzesi), vefa kilise(molla gürani camii), eski imaret camii, arap camisi, Hagia Panaghia Kamariotissa Kilisesi (Heybeli Ada), Gül Camii/Hagia Theodosia, Fethiye/ Pammakaristos Manastırı, Fenari isa/Konstantin Lips Manastırı bu devirdeki diğer önemli yapılardır.
bu yapılar, kentin sonraki yüzyılardaki mimarisine ve dini cemaatlerine hem yaşam biçimi hem de ibadet ritüeli açısından birçok konuda öncülük etmiş, bunun yanı sıra doğu hristyanlığının imparatorluk imzası taşıyan, yetenekli rum ustalarının meydana getirdiği çok değerli örnekler olması itibariyle kültürel mirasın kent ekseninde önemli parçalarını oluştururlar.