Çocukken bostancı da yüksek bir binada oturduk bir dönem.
Açık havalarda adaların arkasından bir dağın tepesi belirirdi bazen.
Uludağ mıdır, başka bir dağ mıdır bilemem ama biz Uludağ diye bakıp sevinirdik.
arkadaşlar lodoslu havalarda istanbul'un sahil kesimindeki birçok yüksek noktadan uludağ görülebilmektedir. evliya çelebi de bunda hemfikirdir. hatta pendik'ten geçen ekim ayında lodoslu net bir havada çekmiş olduğum fotoğrafları sizinle paylaşmak isterim. fotoğraflarda en yakında görülen sıra samanlı dağlarıdır. oratada solda görünen gemlikteki 1200 metrelik gemiç tepesidir. en arkada kalan doğu-batı istikametinde uzanan dağ ise uludağ'dır, keza uludağ tek bir tepesi olan sivri bir dağ değildir.
caddebostan sahilinden eminönü'yü gördüğünü iddia eden insanla tanıştırılması, karşı cins ise evlendirilmesi gerekir. pek bir mutlu olurlar, hatta iyi çocuk olurlarsa karaköy'deki evlerinin camından kıbrısı ve hatta hatta şirinleri bile görebilirler.
ihsan oktay'ın puslu kıtalar atlası'nda rivayet ettiğine göre, bir zamanlar galata kulesi'nde, oturduğu yerden uludağ'ı gören şahin gözlü gözcüler var imiş. iki şehir de karbonmonoksit tehdidi altında değilmiş. maviler mavi, yeşiller yeşilmiş. develer tellal(çağırtmaç), pireler berber imiş.