tarabya-sarıyer-moda-beykoz'da yiyin için takılın, tarih düşkünü iseniz yerabatan sarnıcı, kumkapı, topkapı, dolmabahçe'ye gidin, ama o rezalet terminali ile esenlere falan gitmeyin, bir de modern semt demişler görmesek gidip çizdiricez kestaneyi.
müze kartınızı yanınıza alıp arkeoloji başta olmak üzere tüm müzeleri gezin. ortaköy'de kumpir ve waffle yiyin. taksim nevizade'ye gidip bomonti için. istiklal'de enstürman çalan insanlara para atıp gitmeyin, müziklerini dinleyin. cüzdan şişkinse taksi kullanın. toplu taşıma araçları istanbul'a ilk kez gelecek olanlar için bir faciaya dönüşebilir.
eğlence hayatı başınızı döndürür aman diyim uzak durun. oturun evde çayınızı için.
yerleşik bir hayata geliyorsanız sakın "ahan da büyükşehre geldik. ona göre davranalım" diyip te yozlaşmış bir adaptasyon sürecine girişmeyin yoksa yutar sizi bu şehir.
beyoğlunun büyüsüne kapılmayın. anlatıldığı gibi değildir istanbul iki dakikada sikerler adamı. anlayamazsın bile. çakal veya uyanık değilseniz hiç gelmeyin.. kartpostallardaki gibi bi şehir değildir istanbul. adamın amına koyar bir saniyede..
sokaktaki adama adres soracaksanız adresin tarifini birden fazla kişiye sorun.
bilmeselerde tarif etmeye çalışıyolar.
istanbulda 'bilmiyorum' cevabını verenleri dövüyolar galiba.