dünya haritası üzerinden silinmesi duasının yüreğimden hiç eksilmediği, ulus olarak içlerinde insaniyet taşıyanlarının bulunduğunu düşündüğüm ama varlığından her daim nefret ettiğim ve edeceğim devlet...dikkat ediniz:devlet diyorum...
israilin politikası 1948den beri misilleme üzerine kuruludur.kendilerine 1 saldırılırsa 100 saldırırlar.böylece karşı taraf bir dahaki sefere 2 kere düşünür.bu saldırıda unutulacaktır ve ne olursa olsun artık hiç kimse değil gemi sandal bile yolluyamıyacaktır gazzeye.
her vatandaşının doğumundan ölümüne kadar ensesinde ölüm korkusu ile yaşamak zorunda bırakıldığı bir ülkedir. her ne kadar bu devleti yönetenlerin ayıbı ise de onları seçip getirenler de o ülkenin insanlarıdır.
misalen,
- beş kişi birlikte sokakta yürüyemezsiniz. hemen bir israil askeri yaklaşıp her an bir canlı bombanın yanınıza yanaşıp pimi çekebileceği ve ayrı ayrı yürümeniz gerektiği konusunda uyarıda bulunur.
- bir kafeteryada, eğlence yerinde de durum farklı değildir. Sinemaların, diskoların ve grup halinde bulunulabilecek tüm mekanların girişinde en mahrem yerlerinize kadar didik-didik aranırsınız.
hiçbir uluslarası hukuk ve kuralı tanımayan, sivilleri öldürmekten zevk alan, elindeki silah gücüne güvenen terör devleti. ama bu yaptıkları yakında g.tüne girecektir, farkında değil.
şu an binlerce kişi tarafından levent'teki israil başkonsolosluğu önünde, yarın ise londra, belçika, madrid ve barselona başta olmak üzere birçok büyük avrupa şehrinde protestolarla kınanacak ülke.
gazze'ye yardım malzemeleri taşıyan ihh'nin gemi konvoyuna sabaha karşı müdahale edip, akp'nin kan merkezi olma konumundaki görevini ifa eden ülke. dikkat edilirse görülecektir; akp'nin oy kaybı ne kadar şiddetliyse, bu ülke aramızda patlak veren krizler de o kadar şiddetli oluyor.
her yere sızmışlar a.q. denilen devletimsi. devlet dediğin kurallara haklara uyar. terör örgütü zihniyetiyle hareket etmez. ediyorsa da, hadi bu kadar şerefsizse de, kalkıp "ama biz gelmeyin dedik, yok bıçak vardı yok silah vardı" demez.
rahat bir ülkedir vesselam. her yere elimi kolumu uzattım, beni kimse sorgulayamaz, bana kimse dokunamaz der. o elini kolunu kırarlar senin. kırarlar bir yerine de sokarlar.