olmayacak olan savaştır.
zira israil, düzenli olarak silah sattığı müşterisine savaş açacak kadar salak değildir.
bunun yanı sıra iran, suriye gibi durumlar da olası savaşa engel teşkil eder.
kısacası sadece bir varsayımdır.
şimdi olmasa da ilerde mutlaka çıkacak savaştır. o savaş ta abdsovyetler birliği gibi * dağıldıktan sonra çıkacaktır. çünkü israil'in büyük israil hayali, türkiye'nin güneydoğu bölgesiyle doğu anadolu'nun güneybatı kısmını içerdiği için ülkemizin toprak bütünlüğünü tehdit etmekte ve gerçekte oralarda var olan su kaynaklarıyla, çıkarılmamış maden ve petrol yataklarını ele geçirmeye odaklanmaktadır. haliyle de şimdi olmasa da ileride israil'le yüzleşmek zorunda kalacağız.
hiç gereği ve sebebi yokken kimilerinin rüyalarını süsleyen savaştır, beddua ile sorunların üstesinden gelen hükümetin özellikle uzak durması gerekendir.
türklerin her tülü s*kileceği savaştır. bütün askeri teknoloji israil'den ithaldir, israilden alınan f-16 ile savaş durumunda havalanabileceğini sanan salaklarıda ortaya çıkarmıştır, israil in nükleer gücünden ve arkasındaki ülkelerden bahsetmeme gerek yoktur.
sene 1914 değil. israil diye küçümsediğiniz devlet götünüzü s*ker afedersin.
israil amerikaya güvenmeyip tek başına gelirse vah haline o zaman. türk savaş uçakları israili yerle bir edeceklerdir. israilde cevap verecektir, ama zorlu savaşın galibi ezici üstünlükle türkiye olacaktır. ama amerika karışmazsa tabii.
Serdar Turgut bugun cok ilginc bir yazi yazmis bu savas ile ilgili...
---israil-Türkiye savaşı ve Armageddon---
KONULARI ve bölgeyi çok iyi bilen birçok insan, bugün israil'in neden böyle davrandığını açıklamaya çalışıyor.
Bütün bu çabalar sonuçsuz kalmaya mahkûm; çünkü bunlar rasyonel düşünce sınırları içinde kalmaya çalışıyorlar ve sonunda bilinemeyenin duvarına çarpıyorlar.
Halbuki israil'i ve Amerika'daki yandaşlarını harekete geçiren çoğunuza irrasyonel ve saçma gelecek inançlar ve düşüncelerdir.
Bunları anlamadan, bilmeden ne israil'i ne Amerika'nın durumunu açıklayabiliriz.
Bunu yapabilmek için ülkelerin gizli tarihlerinden ve ezoterik bilimlerden haberdar olmamız gerekiyor.
Ben meraklısı olduğum için uzun yıllardır israil'i motive eden gizli inanışların ve hurafelerin incelemesini yaptım. Bu yüzden bugün onların işlediği hiçbir insanlık suçu bana şaşırtıcı gelmiyor. Bunları bekliyordum çünkü.
Umarım yazıyı sonuna kadar okursanız siz de benim gibi olan bitene farklı bir anlam vermeye başlayacaksınız.
Tepkinizi ortaya koyun ama bu tepkilerin karşıdakini hiç rahatsız etmeyeceğini de bilin; çünkü onlar dini kaynaklar tarafından emredilen ulu bir iş yaptıklarına inanıyorlar.
israil ve Amerika'daki yandaşları savaşmanın kendi kaderleri olduğuna, üstelik bu savaşların kendi dini kaynaklarında yazılı olduğuna ve kendilerine buyurulduğuna inanıyorlar.
---iSRAiL'iN SAVAŞ TAKViMi---
Kendi ülkelerinin dünyanın sonunu getirecek savaşa hazırlandığına inanan israil'in yönetimindeki insanlar bölgede attıkları hemen her adımı Şabat takviminde yazılanlara göre atmaya çalışıyorlar.
Bu takvimde israil'in yeni büyük savaşının 2012-2013 yılında olacağına işaret ediliyor.
Şimdi sıkı durun, bu büyük savaşın Türkiye'yle olacağına da inananlar çok. Bunun da dünyanın sonunun anlatıldığı dini kaynaklarda geçtiğine inananlar var israil'de ve Amerika'da.
Anlatılan ve maalesef inanılan bu hikâyeye göre, Türkiye ile savaş kendi başına sonu getirmeyecek ama sonu getirecek büyük savaşa (ARMAGEDDON) giden süreci başlatacak.
Bu kişilere göre Armageddon'a giden sürecin mutlaka bazı tahrikler ve saldırılarla tetiklenmesi gerekiyor; çünkü Armageddon günü aynı zamanda isa mesihin dünyaya indiği gün de olacak.
Bu inanç olduğu için Amerika'da aşrı dinci çevreler israil'e canları pahasına destek verirler.
Armagedon, israil'in kuzeyinde bulunan Meggidio tepesinin yanı başında yaşanacak. Bu insanlara göre kutsal kaynaklar bunu hem emrediyor hem de mutlaka olması gerektiğini söylüyor. (Kararttığıma inandığım içinizi biraz ferahlatmak için bu tepede bir McDonald's şubesi de açıldığını söylemeliyim.)
Armageddon günü israil'e düşman olan bazı ülkelerin Meggidio'ya gelip koalisyonlar kuracakları düşünülüyor.
Aralarında Türkiye ve iran'ın mutlaka olacağına inanılan bu koalisyon, israil'le çok kanlı ve mutlaka nükleer silahların da kullanılacağı bir savaşa girişecek.
Bu hikâyeye gerçeği anlatıyormuş gibi inananlar o gün dünyada iyi ve kötünün savaşı olacağını söylüyorlar.
Bazıları bu taraflara GOG ve MAGOG adlarını veriyor. Bizler de bunlara YECÜC ve MECÜC diyoruz.
Savaşları tetikleyen aşırı dinci çevreler, o savaşta gökten yere inecek isa mesihin iyiden yana taraf olacağını, kötüler koalisyonunu yeneceğini ve israil'in zaferinin yaşanacağını düşünüyorlar.
Hikâye özetle böyle bir şey.
Dini metinlerde bazı hayata dair dersleri vermek için anlatılan türde bir soyutlama bu ama bazı çevreler kendi ülke yönetimlerinde kullanacak kadar bunun gerçek olduğuna inanıyor ve acımasız savaşları tetikleyebiliyorlar.
---HERKESi ÖLDÜRMEYE KALKIŞABiLiRLER---
Nükleer silahları kullanmak ve çocuk-kadınları öldürmek, saçma hedefler için çok sayıda insan feda etmek, rasyonel insanların yapacağı işler değil tabii ki, ama bu insanlar katiyen rasyonel olmadıklarından ve kutsal metinlerde anlatılan hikâyelerin tamamen esiri olduklarından bugün çoğu insan işin bu yönünü bilmezse israil'in ve Amerika'nın davranışlarını anlamakta zorlanabiliyor.
---BiLGiSAYAR ViRÜSÜ BiLE DiN KAYNAKLI---
israil yönetimi bu sürece o kadar inanıyor ki attığı her adımda bu dini kaynakların işareti görülebiliyor.
iran'ın nükleer sistemini sabote etmek için israil gizli servisi bir süre önce bir bilgisayar virüsü yolladı.
STUXNET adı verilen bu bilgisayar virüsünün yazılım metinlerinde bile Tevrat'taki Perslere karşı Yahudilerin kazandığı zaferle ilgili bölüme atıflar var.
Deliliğin sınırlarında olan bu insanlar isa dünyaya gelmeden önce üçüncü tapınağın inşa edilmesi gerektiğine inanıyorlar. Bu üçüncü tapınağın gök kubbede olduğuna inanılıyor ve yeniden inşanın o gök kubbedeki görünümün yere izdüşümünün olduğu yere yapılması gerektiğini söylüyorlar.
---TÜYLER ÜRPERTiYOR---
Şimdi yine sıkı durun, o izdüşümünün olduğuna inanılan yerde şimdi Mescid-i Aksa bulunuyor.
Bu yüzden israil'deki bazı aşırı çevreler ve Amerika'daki yandaşları, kutsal metinlere göre davranılabilmesi ve üçüncü tapınağın inşasına geçilebilmesi için ilk önce Mescid-i Aksa'yı yıkmak gerektiğini düşünüyorlar.
Şimdi biliyorum, çoğunuz "Bu kadarda saçmalık olmaz, olamaz" diyeceksiniz; ben de bunları ilk kez çalışmaya, incelemeye başladığımda sizin gibi "Saçmalıyor bunlar, bir avuç deliden ibaretler" demiştim.
Ama sonra gördüm ki bölgemizde büyük etkileri olan güçlü insanlar bu tuhaflıklara inanıyorlar ve adımlarını buna göre atıyorlar. Hayatlarımızla buna dayanarak oynayabiliyorlar.
Bu çılgınlık karşısında tabii ki korkup sinmeyeceğiz, ama en azından neyle karşı karşıya olduğumuzu bilip ona göre karar alalım.
Erdoğan böyle düşünen insanları bilir ve onların oyunlarını görür; bu yüzden çok akıllı, her yönü düşünülmüş bir oyun planına ihtiyacı var.
olmasından en korktuğum olay. düşünüyorumda hayat ailem için benim için nasıl olur. bir türk için de bir israilli için de kötü olur eminim ama türkiye deki yahudiler için ayrı bi zor ayrı bi kötü olur. tanrı bizi o günlerden uzak etsin.
yakın zamanda çıkacak savaştır. israiloğulları kudüsü yıktıklarında kaçınılmaz sonlarını da beraberinde getirecekler. yeniliriz falan diyen arkadaşlar nasıl böyle bir düşünceye kapılıyor anlamış değilim. bu iş öyle ''ye adamlarda atom var bi atsalar hepimiz ölürüz'' şeklinde kolay bir iş değil. birinci dünya savaşında kaç ülke ile savaştık? askerlerin elinde ne vardı? düşmanda ne vardı? galip kim geldi? siz ruhsuz et yığınları her zaman kaybetmeye mahkumsunuz. türk yenilmez, türkün ardında rabbi var. Allah kendi ordusunu hezimete uğratmaz.
Bütün güçler bir olup Türkiye'ye saldırır, Türkiye kesin kaybeder.. vs vs diyen ahali
Ne çabuk unuttunuz çanakkaleyi, istiklal savaşımızı o zaman da bütün dünya direkt ya da dolaylı bize katlı değil miydi,
Nasıl silkeledik?
not: bu senaryo bizim israilin üzerine yürüdüğümüz senaryodur:
havada bir çarpışma olur, iki taraf da kayıp verir ama sonuçta israil elimize verir havada. hem de onların topraklarına yakın bir yerde... denizde, gemilerimiz hava kuvvetlerimizin koruması olmadan israilin bir tek toprağını görmeden denizin dibini boylar.
not: bu senaryo da israilin bizim üzerimize yürüdüğü senaryodur:
yalnızca havada bir çarpışma olur. iki taraf da kayıp verir ama savaş genel olarak bizim topraklarda veya bizim topraklara yakın yerlerde olacağından israilin eline veririz.
velhasıl, taş yerinde ağırdır. türkiye ve israil de ortadoğunun en büyük iki taşıdır. bu iki taştan biri diğerinin üzerine yürürse savunma yapan savaşı kazanır.
kaybedenin türkiye olacağı savaş. öncelikle mossad'ın eğitip orta doğu'ya servis ettiği peşmergeleri bir türlü doğuda alt edemeyen ülke kim ? türkiye. yine mossad tarafından silahlandırılıp eğitilen işid teröristleri tarafından konsolosluğu basılan, diplomatları ve askerleri kaçırılan ülke kim ? türkiye. bütün bu olaylara rağmen türkiye ne yaptı ? sustu.
askere güveniyoruz evet. ama askerin moralini birkaç sene önce bozdular, daha da toplamadılar. üstüne öyle bir iktidarımız var ki; sürekli mağduru oynayan ve sürekli bir kurumu ya da bir topluluğu düşman, suçlu profiliyle topluma servis eden bir iktidar. zor gençler yani.
ayrıca korkmayın. böyle bir savaş olmaz. iki ülke de amerika'nın kucağında. bu savaşın çıkması tüm dünyadaki dengeleri bozacağından böyle bir sava mümkün deği.
sik kadar israil'in türkiye'yi alaşağı etmesi ile sonlanacak savaştır. hani sebep israil'in güçlü olmasından değil türkiye'nin birileri tarafından "yavaş ol" diye uyarılmasından kaynaklanacaktır.
böyle bir savaşın olması yakın tarihte pek mümkün olmamak ile beraber yeniliriz diyen ergen kitleyi görünce her türk asker mi doğar yoksa korkak mı doğar diye şüpheye düştüm. neyse o vakte kadar bu veletlerin çocukları belki daha mantıklı düşünür.