boşa çabadır. sen hükümetini boykot et, milyarlarca dolarlık anlaşmaları iptal etsin diye. alacağın iki üç liralık kolayı almamandan daha önemli bu. fakat işte, böyle pasif hükümete böyle garip millet işte.
israiloğulları tevratta anılan israilin rabbı yehova ya değil paraya kulluk eden kimseler olduğundan israile karşı sivil vatandaşın vereceği en büyük mücadele mallarını boykot etmek olacaktır. türkiye devlet olarak yasal meselelerden israil ve amerikan yahudi lobisine yakın malları türkiyeye sokmak durumunda kalsada vatandaş olarak bizler israili en hasas olduğu bu noktadan tepki gösterebiliriz.
saçmadır, çünkü daha önce birçok kez bu ve benzeri protestolar denenmiştir. fakat bir iki hafta içinde rafa kalkmıştır. gelip geçicidir yani. zaten piyasa tamamen israil markalarının elindedir.
yiyorsa facebook hesabınızı kapatın. facebook'un kurucusu yahudidir. ama yok, facebook hesaplarınızı kapatırsanız vatanı kurtaramazsınız.
lan hadi coco cola yı anladıkta mc donalds %100 amerikan malı, carefeur, bild, knorr vs onlarda alman malı, nestle zaten isviçre malı ulan bari atıcaksanız usluplu atın. birileri rant sağlasın diye bütün tutan malları yahudi malı yaptılar. oldu olacak uludağsözlükte yahudi malı olsun bari.
israil kökenli markaların bir çoğunun türkiye de de üretimi yapılıyor. adamlar fabrikaya yahudide doldurmuyor. zarar kime oluyor? türk işçilere ya da müslüman olanlara.
(bkz: geçince hiç birşeyin kalmaz)
(bkz: gözlerini kapat ve 10 a kadar say)
hayatımızın büyük bölümünde yer alan ürünleri kullanmamaya kalkışmaktır ve bu açıdan bakılınca boykot etmeye çalışmak havanda su dövmeye benzer. zira pek çoğu vazgeçemeyeceğimiz ürünler. tepki göstermek gerekli elbette ama koskoca türkiye cumhuriyeti' nin tek tehdit unsuru tek yaptırımı bu mudur? kaldı ki zayıf hafızalı bir millet olarak bizim bu boykot olayını sürdürebilirliğimiz yoktur.
bugün israil' e kızdık ve diyelim ki bu ürünleri kullanmamayı da başardık. peki yarın bizi kızdıran ama özelleştirmeler ile iletişimi, bankalarımızı, limanlarımızı, fabrikalarımızı alan ülkelerden birine kızınca nasıl bir tepki vereceğiz? benzin almayacak mıyız mesela? ya da telefonla konuşmayacak mıyız? çok zor.
ciddiye alınmak istiyorsak tepkilerimiz de ona göre olmalı.
apo yu barındırdığı için fransız ürünlerinin, bölücü örgüte mayın sattığı için de italyan mallarının boykot edildiği günleri acı bir tebessümle hatırlatan harekettir.
şov peşindeki milletvekillerinin yanına iki muhabir alıp meclis bahçesinde çakma lacoste tişörtünü yakması, beşinci sınıf sulu haber programlarının sokak röportajlarında gucci marka güneş gözlüğü yiyen adam vs. vs..
hatta yine bir ara, lübnan'ın işgali miydi tam hatırlamıyorum, çarşaflı teyzelerin cuma eylemlerinde 5 kg'luk ariel deterjanları yerlere dökmesi..
ve bütün bunların dün açıklandığı gibi, "ticari ilişkilerimiz tıkırında, onda problem yok." beyanatları eşliğinde cereyan etmesi..
bazı şeyler hiç değişmeyecek, yine de "hayırlısı" diyelim artık..
bu iş tıpkı karıncanın hz.ibrahimin içinde bulunduğu ateşe ağzıyla bir damla suyu, ateşi söndüremeyeceğini bile bile götürmesidir.takdir edilir ama herkesinde bildiği gibi, üzülerek söylemeliyim ki bir işe yaramaz.bir akşam akrabaların eve çay içmeye çerez yemeye davet ettiklerinde,evin küçük çocuğunu markete göndererek aldıkları coca coladan bir bardak çerezle birlikte hüpürdetmen için önüne koymalarıyla bu kusursuz plan suya düşebilir.
yıllardır sürdürülen, klasik haline gelmiş her yıl geleneksel israil boykot günleri haline gelecek olan bu çağrıların bir sonraki yıl tekrar karşınıza çıkması ilginç bir durumdur.dunya uretim sisteminde çok buyuk bir paya sahip olan israilin boykot edilebilmesi ya da boykottan bir sonuç alınması çok zordur.bitafamızı temizlediğimiz tuvalet kağıtları bile israil ürünü çıkıyor.buyrun gerisini siz düşünün.