her zamanki gibi her hangi bir olay cereyan ettikten sonra belli bir süre olana bitene bakıp, daha sonra değerlendirme yapmanın ne kadar mantıklı olduğunu bir kez daha ispat etmiş operasyondur.*
anlaşılan o ki, yardım gemileri israil yönetimine, ülkesine, rejimine kurulan bir tuzaktı ve israil de bu zokayı yuttu ve fakat yutarken masum canları da katletti. vatandaşı çok kıymetli avrupa ülkelerinin, israil'in tutumunu, vurdumduymazlığını, umursamazlığını bildikleri halde vatandaşlarının bu gemilere binmelerine ses çıkarmamaları, israil'e karşı alınmış uluslararası bir tavırdan, bölgenin yeniden dizayn edilebilmesi için gerekli görülen bir operasyondan ileri geliyor ve muhtemelen bu planın başını da yine ingiltere çekiyor. sebep de çok basit aslında; israil'in kan bağı ve din bağı ortak paydalarında yeri olmayan filistin, iran, suriye vb. ülkelerle işi bitince yine kendisi ile kan bağı ve din bağı bulunmayan avrupa ülkelerinin ve hatta abd'nin de başına "bela" olacağı, çünkü "bela" olmak için sebep arama gayreti içinde olmadığı ve olmayacağı açık. yardım gemileri ile ilk adımı atılan bu planın varacağı nokta ise, israil'in mevcut ve uzun yıllardır süregelen politika ve katliamlarını destekleyen her kim varsa üzülecek olsa da; israil ve filistin için kıbrıs formülüne benzer bir formülün hayata geçirilmesi (iki ayrı devlet, garantörler vs.) ve uzunca bir müddet israil'in suskunları oynaması olacak gibi görünüyor.
diplomatik ilişkiler göz önüne alınırsa eğer, böyle bir durumda bile herkesin birbirine bir şey yapmalıyız der gibi olduğu ancak kimsenin kılının kıpırdamadığı günlerde yaşanan bir katliamdır israil'in bu saldırısı. olaya hala ümmet, cihat, müslümanlık mantığı dışında bakamayan bünyeler olduğu sürece de olayın ne kadar vahim olduğu anlaşılamayacaktır. müslümanlıkla galeyana gelip, sırf yahudi düşmanlığı sergilemek adına adolf hitler gibi bir katilin yaptıklarını bile savunmak insaniyetsizliktir. nasıl ki bizim ülkemizde bir kürt sorunu var ve bazıları her kürt'ü düşman bellemiş kendine hatta ve hatta abartıp bütün doğulu vatandaşlarını pkklı ilan etmiş, yahudilerin hepsini aynı kefeye koymak yine bu mantığın işidir. adolf hitler onlarca yahudiyi katlederken buna karşı çıkan almanlar olmamış mı? olmuş. açın ernst von salomon'un bin sayfalık kitabı soruşturma'yı okuyun, görün. amerika ırak'a saldırırken yüzlerce amerikalı sokaklara dökülmedi mi savaşı protesto etmek için? döküldü. şimdi yok mu o yahudilerin içinde bu katliama yaşin yaşin ağlayan insanlar? var. filistin, israile'e giden yardım gemisine saldırsa zil takıp oynayacak mısınız? oynamayacaksınız ya da en azından oynamayın. o halde davanızı iyi belleyin, savunduğunuzu iyi savunun. olayı müslümanlığa mal etmeyin, bu bir insanlık meselesidir. orada öldürülenler her şeyden önce insandır. bir devlet var ki adı israil, fütursuzca katlediyor insanları. öyle pişkin ki "önce onlar saldırdı" diyor. bu devlet güçlü. bu devlet yaptığının sonuçlarının ne olacağını bilecek kadar görmüş geçirmiş ancak buna rağmen bir yerlerden cesaret alabiliyorsa bunu sorgulamak lazım.
açın gözünüzü! yahudi düşmalığı ya da müslümanlık söylemleri ile olayı sadece belli bir kesimin problemiymiş gibi yansıtmayın. bu bir insanlık sorunudur!
biz ki filistin kurtuluş örgütü'nün neferini* asmış bir ülkeyiz. bizim de tarihimiz kirli, unutmayın.
Zamanında adolf hitler'inde yahudilere yaptığı sivil katliamından sonra hırçınlaşan çakma adolf hitler'lerin yetiştiği ülke olan israil'in önceden ettikleri tehditleri ele alırsak olma olasılığı önceden tespit edilebilecek olan vahim olay.
yapılan yorumlardan bazı insanların hem kendilerini hem de diğerlerini ya israilci ya türkiyeci olarak ikiye ayırdığını görüyorum. bu büyük resmi görmeyi engelleyen bir tutumdur. olay israil'in mavi marmaraya yani türk bandıralı bir gemiye çıkartma yapmasıyla başlamasına ve ölen 10 kişinin altısının türk olmasına rağmen; bu filoda iki adet yunan ve bir adet irlanda bandıralı gemi olduğu, ölenlerden dördünün başka milletlerin vatandaşı olduğu, tüm filoda 33 ayrı ülkeden insan olduğu ve sonuç olarak bunların hepsinin yardım filosunun bir parçası olduğu gerçeğini değiştirmiyor. yani bu olay sadece türkiye'nin sorunu değil, ancak iplerin türkiye'nin elinde olduğu bir durum. türkiye'nin kolayca karar verebileceği bir durum da değil, fakat vereceği kararların iki ülke dışında başka ülkeleri de ilgilendireceği bir durum. hele hele bazı yazarların evlerinden taşşaklarını yayarken yazdıkları gibi "türkiye askeri misilleme yapmalı!" seçeneğinin asla göz önünde bulundurulmaması gereken bir durumdur. çünkü türkiye askeri misilleme yaparsa üçüncü dünya savaşı çıkar, bu kadar basit. "savaş". kitaplarda, internette, filmlerde geçen değil. gerçek savaş. türkiye'nin yardıma gittiği insanların içinden çıktığı, içinde olduğu şey. türkiye savaşını ancak hukuksal platformda başlatmalı ve devam ettirmelidir. filisti'nin de arkasında olmayı bir kenara bırakıp, yanında olsa iyi olur. hiç bir şey şu anda türkiye'nin önünde olacak durumda değildir. filoyu neden savunmasız gönderdiler denmiş. bir yardım filosunu silahlı kuvvetlerle mi göndermek daha uygun olurdu acaba? ayrıca diğer taraftan belki filonun uluslararası sularda izlemesinden dolayı böyle birşey öngörülmemiş, ancak israil tehdidini savurmuş, buna rağmen yola devam edilmiş. başka bir taraftan alışılmadık bir pkk saldırısına maruz kalınmış altı askerimiz öldürülmüş, yedi askerimiz yaralanmış. hatta şehitler toprağın altındalar şu an. ve buna rağmen savaş naraları atanları okuyabiliyoruz hala burada. bir yandan abd'nin dili varmadı olayı kınamaya. obama da heralde barış nobelini götüne sokmuştur. sonuç olarak olay çok yönlü düşünülmek zorundadır ve duygusal yaklaşımlarda bulunmaya gelmez. sadece türkiye hükümeti için değil, başka devletlerin de girdiği bir sınavdır.
gösterilere katılan yeşil bayraklı sakallı insanlar. allahu ekber nidalarıyla gösterilen tepkiler. bir yardım grubuna yapılan saldırıyı islama yapılmış bir saldırı olarak görüp sokağa çıkan binlerce insan. o zaman ne farkımız kalır vaat edilen toprakları uğruna dünyayı birbirine katan bu insanlardan? türkiye bir tepki gösteriyorsa uluslarası medyaya yansıyan bu tepkide toplumsal vicdani duyarlılık din kardeşliği öfkesinden önde yansımalıdır. bunun için de toplumun çeşitli kesimlerinden tepkiler gelmelidir. eğer böyle bir tepki yoksa sokaklardaki insanlarda çeşitlilik göremiyorsak bu duyarlılık islami bir duyarlılıktır sonucu çıkar. bu da iyidir. ama gerçekten yansıttığımız gibi insani değerler için endişelenen bir dünya devletiysek olması gereken diğeridir.
(bkz: israilin defalarca "Gelmeyin vururuz! Eğer yardım yapacaksanız, bu konu ile ilgili kuruluşlara baş vurun onların aracılığı ile ulaştırısın" çağrılarına Şovenist bir yaklaşımla "bizzat gideriz, kralını tanımayız" hareketinin karşılığı olan operasyondur. israil haklı mıdır? tabiki haklıdır. hamas bu gün bizdeki pkk ne ise, israil için odur! pkk ya silah bir kenara ilaç ve yiyecek yardımı gidecek olsa türkiye israilden daha acımasız olur.) (bkz: LordProcell)
hala haması bir terör örgütü olarak gören zavallılara acıyorum. adamlar kendi toprakralarını işgal etmiş işgalci güçlere, çoluk çocuk demeden öldüren katillere buyurun hoşgeldiniz mi diyecekler. tabiki direnecekler. Anlamıyorum bu insanları müslümanların yanında olacaklarına kafirin yanında saf tutuyorlar.
israil'in yardım konvoyuna yaptığı çağrı tamamen aldatmaca. "biz gazzeye yardım ediyoruz, siz verin biz güvenlik taramasını yapıp, yardımları biz dağıtalım" diyorlar. kimse israil'in güvenlik tanımları nedir farkında değil. burda elinde litrelik suyla dolaşan bir sivili, "bir kişiye yarım litrelik su şişesi yeter, niye litrelikle dolaşıyorsun" diye askerine vurma yetkisi veren bir devletten bahsediyoruz.
Yardımın içindeki çimento, demir gibi başta yapı malzemeleri olmak üzere herşeyi güvenlik tehditi kabul ediyorlar. Bunların hiçbiri gazzeye ulaşmayacaktı o zaman. "Silah taşıyor bunlar" diye bir düşünceleri olabilir, o zaman taramalarını yine yapsınlar.
Dünyanın gözü önünde filistinde soykırım yapıyorlar. Dünya sessiz kaldıkça daha da vahşileşiyorlar.
israil ile hamas savaş halinde. nasıl türkiye pkk ile savaşıyorsa, israil'de hamas ile savaşmaktadır. nasıl türkiye kuzey ırak'a sınır ötesi operasyonlar düzenliyorsa, israil'de yeri geldiğinde kendi karasularının dışına çıkabilmektedir. çünkü bunu bir savaş olarak algılamaktadır. öyledir de. türkiye'nin kuzey ırak'ta sivil kürtleri vurmadığını kim bilebilir ki? bakın öyledir demiyorum...
ihh'nın hamas'ı desteklediğini biliyoruz. amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok. israil'de bunu pek ala biliyor. mavi marmara gemisine asker indirme çabası, hamas ile bağlantılı olan kişileri gözaltına almak içindi. bunu da gemide askerin cebinden düşen listeden anlıyoruz. listenin başında bülent yıldırım var.
geminin provokasyon amacı taşıdığını israil'in saldırmadan önceki son ikazından gayet net bir şekilde anlaşılıyor. israil'li yetkililer "sizin gözetiminizde sevkiyatı gerçekleştirelim, ama önce güvenlik taramamızı yapalım" diyorlar. bir devletin düşmanına gitmesinden şüphelendiği bir gemiyi kontrol etmesi normal. elbette 10 insanın ölmesini hiçbirşey meşrulaştıramaz...
burada esas suç hamas'ın. hamas yüzünden insanlar gazze'de aç ve sefil. dağa taşa füze yollayıp israil'i tahrik ediyorlar. bir halt ettikleride yok. boşa kürek çekiyorlar. olan halka oluyor. filistin hamas'tan kurtulmalıdır.
israil ve rusya ile şaka olmaz. ben bunu bilir bunu söylerim. israil'in zalimliğini ispatlamak için 10 kişiyi feda ettiler. türkiye'yi zor duruma soktular.
milli ve dini gururumuzu ayaklar altına alan operasyondur. israil bunu uluslararası denizlerde yaparak (bazı izansızlar bunun islamcı bir faaliyetten ibaret ve onların meselesi zannededursun) doğrudan türkiyeyi hedef almıştır. vahşi siyonist işgal ve terör devleti; büyük israili kurmak için bizimle birgün savaşmak zorunda. zira muharref tevratın içinde yaşayan tüm yahudi olmayan köpekler dahil tüm unsurların kanını helal saydığı vaad edilmiş topraklarında bizim topraklarımızda var. savaş çıkacağı gün mü israil konusunda bilinçlenecek bu monşer müridleri,israil muhibleri tayfası.
ikinci dünya savaşı sırasında, yahudiler kıçlarını kurtarsın diye onlara vatandaşlık veren bir ülkenin * vatandaşlarının, şimdi bu karaktersizler tarafından katledilmesidir.
israilin filistine uyguladığı ambargoya dikkat çekmek * ve bunu protesto etmek isteyen aktivistlerin gemilerle gazzeye gitmeleri söz konusu. pekala, tamam. çünkü hiç kimse sivil toplum kuruluşunun bu isteğine yapamazsın diyemez, aktiviste karışılmaz, eğer tehdit unsuru oluşturmuyorlarsa. katılmıyor, gereksiz görüyor yada desteklemiyor olabilirsin, nihilist olabilirsin, ateist, filan olabilirsin, işin felsefesi o, geçelim.
bu gemi yola çıktığından beri israil tarafından uyarılar birbirini izlemedi mi? izledi. gelmein demediler mi? dediler. almayız demediler mi? dediler. peki bu adamlar zaten vicdansızın daniskası değiller mi? öyleler. rachel corrie öldüren adiler onlar değil mi? onlar. ve ayrıca, israil'in aşdod limanına gelin önerisini zatan amacımız ambargoyu protesto etmek diyerek geri çeviren gemidekiler değil mi? onlar. e israil'in bunca uyarısı, çnerisini takmayıp çocuk yaşlı erkek kadın sivil yola devam etmek, onların canını tehlikeye atmak olmuyor mu? evet oluyor.
ama zatan amaç bu, kötü anlamda söylemiyorum, yani amaç israilin zulmünü, gazzeyi filistini dikkat çekmek, taraf olmayı sağlamak, ve bu ambargoya dikkat çekmek, insanlığı çözüm arayın diye düşünmeye sevketmek. başarılı oldu mu? evet oldu. ihh başkanının gerekirse ölürüm sözleri ve gemidekilerin şehid dualarıyla uğurlanması da bunu gösteriyor zaten.
...
israil ise, insani bir biçimde 12 mil sınırını * gemilerle çevirip içeri alımı engelleyebilir ve bu sırada almamak için yada farklı bir yol için görüşmeler yapabilirdi. ama durum öyle değil, uluslararası sularda üzerinde bayrak olan bir gemiye helikopterlerle silahlı asker çıkarımı yapıyorsun, ateş açıyorsun, sonra yok efendim sopalarla çakılarla saldırdılar. yok ya? sen serbest alandaki gemiye asker indir pta küte, adamlar seni kek börekle mi karşılayacaklardı?
konu nereye mi gidiyor? bilmiyorum. benim gibi anarşist insanlar bu gibi durumlarda ya saçmalar, ya susar. devletlerin dört bir yandan sardığı bu adi, iğrenç, beş para etmez çark insanlı çiğ çiğ yiyor, yemeye devam edecek. devlet budur işte, seni o kutsadığı bayrak, değer arkasından sürükler, sömürür, kullanır ve yok eder. o gücünü bu adi yolla sağlar, sen ölüp gidersin. tıpkı o gemide ölen zavallı insanlar gibi.
zannımca -ki tamamen kişisel düşüncemdir, akp iktidarı ile israil in arası açılmıştır. davos taki one minute krizi, erdoğan ın yabancı devlet temsilcileriyle yaptığı toplantılarda israil i sık sık eleştirmesi, birkaç ay önce yaşadığımız başkonsolos sorunu ve belki bilmediğimiz birsürü olay.
önce baykal gitti hala fazlasıyla mantıksız bulduğum bir şekilde. yanlış anlaşılmasın baykalı savunmuyorum ama deniz baykal böyle bir kasetle istifa edecek bir siyasetci değildi. 2007 seçimleri sonrası chp li muhalifler baykal istifa diye kapılara dayandığında bile pişkin pişkin ben seçim kazandım niye istifa edeyim dedi. kapalı kapılar ardında neler döndü bilmiyoruz. ama deniz baykalın istifasının ardında kesinlikle farklı bir neden var. baykal gitti çünkü seçimlerde tayyip erdoğan ın karşısına çıkabilcek bir rakip değildi. haa kılıçdaroğlu öyle midir henüz bilmiyorum ama akp nin bu değişimden çok rahatsız olduğunun farkındayım.
sonra ayrıntılarını fazla bilmediğim iranla yapılan uranyum takası mutabakatında türkiye nin birden bire yalnız kalması. erdoğan güney amerika gezisine çıkmışken brezilya nın bile desteğini çekmesi. brezilya dan arjantine uçmak üzereyken arjantinin yaptığı açıklama ile erdoğan ın arjantin gezisini iptal etmesi.
tam bu sırada da kalleşlerin iskenderun saldırısı ve bu olay.
bence israil erdoğan a göz dağı veriyor. bu olaylar zinciri nereye kadar gider bilemem ancak israil ile mevcut hükümetin arasına buz dağlarının girdiği kesindir. bu da rte ve partisinin sonunu hazırlamaktadır. türkiye ekonomisinin durumu ortadadır. yabancı sermayenin parası, onlara verilen yüksek faizler, ardarda değişen gündemler ve pospembe basınımızla gerçekler gizlenmektedir. birgün yahudi sermayesi parasını türkiye den çekerse çıkacak kaos ve kriz karşısında rte ve takımının takınacağı tavrı merak ediyorum. zaten bu sonun yakın olduğunu kendileri de biliyor olmalılar ki apartopar anayasa değişikliği yaptılar iktidardan inince yargılanmasınlar diye.
bazılarına göre komplo teorileri üretiyorumdur. mutlaka hem basına yansımayan hem de benim kaçırıp burada yazmadığım olaylar da oluyordur. jet hızıyla değişen gündemler arasında yakalayabildiklerimden çıkardığım sonuçlardır yukarda yazdıklarım.
tam olarak objektif bir bilgiye sahip olmadığımızdan, saldırıya geçmek yersizdir. israil'in ne tür bir ülke olduğu ortadadır. kapitalist dünya'nın en büyük sermaye sahibi ülkelerin başında gelen israil'in, tıpkı devlet içi formda da görüleceği gibi terör eylemleri yapması doğaldır; ki bunu yapan bir devlet olduğundan bulacağı karşılıkta o ölçüde olacaktır. en fazla bir kınama cezası alır.
nasıl bir insan evladısınız ki! sadece yardım maksatlı yola çıkmış içinde sivillerin bulunuduğu gemiye saldırı!! düzenlemelerine 'hakettiler' diyebiliyorunuz yazık cok yazık..ortada kışkırtmadan çok beyaz bayraklı sivil yardım gemisine saldırı var bunu seçemiyosunuz ne soyu bozuk cinstensiniz!
eger içinizde biraz insanlık olsaydı israile bravo gemidekilere oh olsun diyecek zihniyette olmazdınız!
elinde maşa gördüğüm kişiyi öldürme hakkını bana veren olaydır.
hele ki bıçak varsa tüm sülalesini katledebilirim.
silah varsa... neler yapabileceğimi siz hayal edin.
bu kadar kolay mı oraya yardım için giden gemideki onlarca insanı katleden şerefsizleri savunmak?..
israil'i bu derece mantıksız sebeplerle savunan insanlar acaba, hiç mitinglerde, maçlarda, üniversitelerde... dayak yemediler mi polisten sebepsiz yere???
bu şekilde savunma yapan kişiler lütfen bundan sonra "yok türk polisi şöyle, yok efendim jop kullanıyorlar, bizi haksız yere dövüyorlar falan demesin"
+"ya ama benim öyle şeylerle işim olmaz ki, polis bana neden karışsın"
-kardeşim, mesele sen değil... mesele "biz" olabilmek. ben dayak yedim, senin sevgilin yedi, onun amcası hapis yattı yıllarca... sebepsiz yere.
+ "ya ama oraya yardım için gitmiyorlardı ki, yükleselerdi gemiye gönderselerdi, çok mu lazımdı 600 kişinin gemiye binmesi..."
- evet kardeşim lazımdı. şu ana kadar oraya gönderilmeye çalışılan yardımlara da ambargo koyduğu için israil hükümeti, o insanlar o gemidelerdi, o insanlar oraya o malzemelere canlı kalkan olmak için oradaydılar.
+"ama şimdi onlar pkk ya insani yardım! gönderse aynısını türk ordusu da yapmaz mı"
- yapar, yapması gerekir. ama şu ana kadar yapmamıştır. aynı anda iskenderunda askerlerimizin şehit edilmesinin tesadüf olmadığını üst düzeydeki bürokratlar, bakanlar bile söylüyor. yani bu adamlar yıllardır oraya yardım yapıyor. ama insani değil!..
zira oraya gönderilen yardım hamas'a değil, sivil halka gönderilmiştir. kaldı ki hamas terör örgütü değil, kendi elinden alınan topraklarını geri isteyen bir ordudur. şu anki filistin hükümetinden çok daha cesurdur ve onlardan daha filistinlidir. filistin hükümeti de satılık bir hükümettir.
allah aşkına biraz merhamet be kardeşim, allah aşkına. orada o kadar insan öldü. bakın türk öldü demiyorum, insan öldü. bi yol alın artık, işiniz yoksa iş bulayım, başka işlerle uğraşın.
sırf marjinal olmak için saçma sapan şeyler söylemeyin. 40 yaşını geçmiş, nereye saldıracağını bilmeyen, ne desem de insanlarla polemik oluştursam da vaktimi geçirsemden öteye geçin artık.
insanlar öldü orada, insalık öldü. siz de ölmeyin...
