hayatı boyunca din ile arasına mesafe koymuş bir insanın mezarında minber olması da ilginçmiş.
üstelik sadece bununla da kalsa iyi.
mezarının zeminindeki geometrik çizgiler tbmm binasının zeminindeki geometrik çizgilerle konsept olarak aynı gibi görünüyor. biraz kurcalasam subliminal mesaj bulacağımdan adım gibi eminim.
ama bence ''bu işin de arkasında illuminati var'' diyerek kestirip atmak en güzeli galiba.
kastamonu köylerinden toplanan tahılların sahilde denize dökülmesini balıkların yemlenmesi olarak sunabilecek bünyelerin savunucusu olduğu kişi.
atatürkçü olanınız için bile pullara paralara resmini bastıran bir kişi ismet inönü. bunu nasıl izah edeceksiniz. -matbaada atatürk resmi ile karışmış falan mı diyeceksiniz.
öğrenilen şeyler ile öğretilen şeyler arasındaki fark kapanmadığı sürece öğrenilemeyecek adam.
bu kadar kolay harcanmaması gereken isimdir. bu savaşın sembol isimlerinden bir tanesi her anında var adam bu ülkenin kuruluşunda katkısı büyük. bana göre tek hatası çok geç çekilmiş siyasetten hata çekilmemiş bile. sadece 2. dünya savaşı sırasında çok iyi yönetim ile ülkeyi savaştan kurtarmıştır. türkiye'nin 2. dünya savaşına girmesi cinayet olurdu.
hayatı boyunca mustafa kemal olmak istemiş ama olamamış bir adam.
bu yüzden paralara resmini bastırtmıştır zaten.
askerliğine gelince bize laf düşmez. iyi bir asker olduğu kesin.
Tutmuşlar; garip garip söylentiler: Milleti aç bıraktı, buğdayları çürütüp de denize döktü Onun zamanında pek çok caminin kapılarına kilit vuruldu; kapılarına millet gelmesin diye jandarma dikildi
Evet; doğru, hepsi yapıldı bunların Kimi cami kapılarına kilit vuruldu, başına da jandarma dikildi.
Çıkarın ağzınızdan baklayı da gerçeği itiraf edin; nedenini de anlatın bunun... Niye mi?
Dönem, ikinci Dünya Savaşıydı. Türkiye her an savaşa girebilirdi. Savaşı, savaşın getireceği kıtlığın ne gibi kıyımlar yapacağını biliyordu o savaş görmüş kahramanlar Bu nedenle, savaşa her an girilebilir kaygısıyla, elde avuçta ne varsa biriktirmeye başladılar.
Gelelim Camilere:
Her an istanbulun Almanların hava taarruzuna uğrayacağından korkuluyordu. Gece karartmaları uygulanıyor, sivil savunma önlemleri alınıyordu. Limanlara giriş ve çıkışlar durdurulmuş; büyük limanların girişlerine mayınlar bile döşenmişti. Ve bu arada bir şey daha yapıldı: Başta Peygamberin kutsal eşyaları olmak üzere, saraylarda bulunan değerli tarihi eserler, bir bombardımandan zarar görmesin diye, Anadolunun ıssız yerlerinde camilere taşındı; oralara gizlice yerleştirildi; sonra da güvenlik amacıyla, kapılarına jandarmalar dikilip, güvenliği sağlandı
Öğrendiniz mi beyler!
Kapılarına kilit vuruldu dediğiniz camiler bunlar işte
Vicdanınız ve yüreğiniz var mı bunları söylemeye!
Hiç sanmıyorum
Çünkü işiniz gerçekleri öğrenmek değil; tarihi ve tarihi kişilikleri karalamak
Çamur at, izi kalsın hikâyesi yani
tam bir görev adamı başarılı bir liderin (bkz: atatürk) emrinde çok önemli işler yapabilir ama kendisinden liderlik beklenilemez (bkz: mili şef dönemi) başarısızlığı kaçınılmazdır...
türk milletini üç kere yok olmaktan kurtaran adam. inönü savaşlarında,lozanda ve ikinci cihan harbinde türk milletini yok olmaktan kurtarmıştır. tanrı ruhunu şad etsin.
demirkırat belgeseli izlendiğinde çok partili hayat boyunca demokrasiyi nasıl savunduğu, darbeden bir gün sonra halk sokağa çıkma yasağına karşın tankların üzerine çıkıp zafer geçitleri yapıyorken ''mani olamadım kusurluyum, şimdi daha mı iyi oldu?'' diyebilen büyük siyasetçidir.
ismet paşanın tarih önünde kusurlu bulunabileceği tek dönem 1938-1946 tek parti dönemi iç politikasıdır.
hataları olmuştur ama bu devletin başından menderes, erdoğan, unakıtan, arınç gibi rezil siyasetçiler geçtiği için türkiye tarihinde başarılı olduğu bile söylenebilir.
onun hatası demokrasiyi gerçekleştirmek için seçimlere adnan menderes'in karşı parti olarak seçime girmesine izin vermesi olmuştur bundan bahsetmez bazıları. siz elinizde nüfuz ve yetki anlamında ciddi bir güç varken demokrasi amacıyla bu yetkiyi bırakmayı anlayamazsınız ama padişahların tahtı bırakmamak için çocuklarını katletmesini mantıklı bulursunuz ilginç.
1963 yılında türkiye ile o zamanlarki adı ile avrupa ekonomik topluluğu arasındaki ortaklık anlaşması imzalanırken, dönemin başbakanı ismet inönü'nün konuya ihtiyatlı yaklaştığı söylenir.
savaştığı güçlere egemenliği teslim etmekten kaygılanan inönü'ye "paşam, bu medeniyete giden bir tren, binmemiz gerek" dendiği anlatılır. inönü'nün buna cevabı, "peki ama, istediğimiz zaman inebilir miyiz o trenden" olmuş.
kurtuluş savaşında sen topçu subayı olsaydın da, sağır olmadan çıksaydın o muharebelerden. elbet yanlışları vardır, ancak vatan haini diyecek kadar iftira atan öküzleri gördükçe, yazık...
bir imza ile, yunanistan'ın talep bile etmediği batı trakya ve 12 adaları kendilerine hediye etmiştir..
malatyalıdır.. kendisi için kürt derler, hayır o bir kürt değildir.. başka bir ırktandır, zaten insanın hangi ırktan olup olmadığı şerefine bir şey ekleyip çıkarmaz..
aile babasıdır, kimi devrimbazların aksine.. kimi devrimbazlar için nerede sabah orada akşam.. romen kızlarıyla yatıp, sarhoş kusmuğunda yuvarlanırken devrim yapmaya kalktılar.. daha ileri gidenleri de oldu..
öldü gitti, tarih onu hiç iyi yad etmeyecek.. ama gerçek tarih!?! masalcı tarih okulu ona hala methiyeler düzmektedir..
Savaş kazanamamış demek ahmaklıktır ama onu savunurken Kazım Karabekir'i itham etmekte ahmaklıktır. ismet inönü de her siyasi gibi doğrular, yanlışlar yapmıştır. inönü işlerini yaparken en büyük dezavantajı Atatürkün gölgesinde kalmış olmasıdır ki bu yüzden paraya kendi resmini koymak gibi feci hatalar yapmıştır ama 2. dünya savaşındaki politakaları silmek ve onu tamamen loser bir devlet adamı göstermek büyük bir hatadır.