ismet inönü

entry1492 galeri386
    151.
  1. bir dönem için "gece atatürk'le içki masasında çıkardığımız kanunları sabah iptal ediyorduk" deyip devletin içki masasından idare edilemeyeceğini söyleyerek atatürk'le çatışan ikinci adam.
    1 ...
  2. 152.
  3. 153.
  4. bugün ölüm yıldönümüdür. 25 aralık 1973.
    1 ...
  5. 154.
  6. aramaızdan ayrılışının 36. yıl dönümünde saygı ile anılan büyük kurtarıcı ve devlet kurucumuz mustafa kemal atatürk'ün sağ kolu, en yakın arkadaşı, türkiye cumhuriyeti devleti'nin ikinci cumhurbaşkanı.

    kendisi kürt kökenli bir kişi olamasına rağmen ''milli şef'' ünvanı ile aslında türk-kürt kardeşliğinin en güzel izini taşıyan kişidir.

    mustafa kemal'in kurduğu türkiye'yi kürt kökenli bir kardeşine bırakması bugün birileri için bir anlam ifade eder mi bilinmez ama milli şef'i anlayabilenler için önemli bir şeydir.

    kendisine milli şef diyenlere atatürk de her zaman ebedi şef'tir diyerek her zaman mustafa kemal'in ışığını yansıtmıştır.

    gün gelmiş ülkenin demokratik yapıya geçmesi için koltuğunu kaybedeceğini bile bile çok partili siyasal yaşama geçirmiştir bu ülkeyi.

    kıbrıs barış harekatında ABD Başkanı Lyndon Johnson'ın

    'Kıbrıs'a harekat düzenlerseniz, bizim verdiğimiz silahları kullanamazsınız'

    sözüne karşılık

    'Kullanamayacaksam o zaman al ve münasip bir yerine koy...
    Gerekirse yeni bir dünya kurulur ve Türkiye de orada yerini bulur.'

    diyebilmiş devlet adamı.
    1 ...
  7. 155.
  8. marshall yardımı'na onay veren büyük türk, abd'ye olan bağlılığımızın ilk adımını atan şahsiyet...
    2 ...
  9. 156.
  10. ismet inönü neden demokrasiye ya da çok partili sisteme geçmiştir? konuyla ilgili tarihçiler 2-3 alternatif sebep söylemektedirler. verilen sıra tarihçilerin ve hukukçuların en çok birleştiği sıradır.

    1- ismet inönü ve chp içindeki demokratikleşme isteği
    2- atatürk'ün vasiyeti
    3- 2. dünya savaşı sonrası yükselen demokrasi hareketleri
    4- abd, avrupa, birleşmiş milletler baskıları

    şimdi gelelim sebepleri irdelemeye. ismet inönünün karşısında aydınlar, öğretim elemanları ya da güçlü bir muhalefet mi vardı? ya da nüfusun çok büyük bir bölümünü oluşturan köylüler mi demokratikleşme istiyordu? kitlesel direnişler, protestolar mı vardı?

    peki amerika ya da avrupa türkiyenin çok partili hayata geçmesini mi istiyordu yoksa türkiyede istikrarlı sorun çıkarmayan bir hükümetin olmasını mı? eğer amerika vs. istedi diyorsanız, dış güçler bugün bile türkiye'de demokrasi vs. önemli değil, varsın ılımlı islam olsun, yeter ki istediklerimizi yapsın demekteler.

    inönü zorla çok partili hayata geçmemiştir. kendisini etkileyen bir tek güç bile yoktur. yoktan var edilen devlet onlar için bir eserdir ve bu devleti kurarken ne düşündülerse onları hayata geçirmişlerdir. bu konu türk siyasal hayatı prof.dr.ergun özbudun'un kitabında objektif bir şekilde ele alınmıştır. daha çok bilgi isteyenler oradan okuyabilirler.

    1923'te kurulmuş devlet 23 yıl sonra 1946'da çok partili hayata geçmiş, 1950'de 27 yıl sonra asli kurucu iktidar başka bir partiye iktidarı devretmiştir. inönönünün demokratikleşme hareketinden sonra 1924 anayasasıdnan kaynaklanan meclis hükümeti sisteminin getirdiği denetimsizlik sebebiyle inönüye yakın komutanlar 1960da darbe yapmış, 1970 ve 80lerin siyasetçilerinin deyimiyle; "türkiyeye bol gelen türkiyenin en demokratik anayasasını" yapmışlardır.

    1961'den sonra geçen 49 senede türkiye, 1961 anayasasının getirdiklerinden ödün vermiş varolan demokrasinden dahi kaybetmiştir. 49 senede türkiye, dp ve uzantıları ile yönetilmiş ve bu demokratik yönetime rağmen halen 2. sınıf bir demokrasi olarak literatürdeki yerini sürdürmektedir.

    şimdi sorarım akp bugün, adnan menderesi, turgut özalı afişlerinde kullanmaktadır. bu adamlar demokratikleşme adına ne yapmıştır?

    atatürk ve inönü iktidarda kaldığı 30 senede türkiyenin tüm çehresini değiştirirken 55 senede diğer iktidarlar ne yapmıştır? kim faşisttir? elinde bu ülkeyi ölene kadar yönetmek varken, orduya sahipken niye çok partili sisteme geçmişlerdir?
    2 ...
  11. 157.
  12. Lozan'da delegelerin toplanacağı salon hazırlanmış ve taraflar yerlerini almaya hazırlanırken ismet Paşa'nın oturacağı sandalye, diğerlerinden küçüktür.
    Paşa sorar:
    "Benim sandalyem neden küçük?"
    "Büyüğünü bulamadık ekselans."
    "O zaman biz de toplantıya uygun sandalyeyi bulduğunuz zaman katılırız..."
    Türk heyeti dışarı çıkmak için kapıya döner.
    Az sonra diğerlerine eş bir sandalye masanın yanına konmuş ve Türk heyetinden özür dilenmiştir...

    Devlet onurunu korumak böyle bir şeydir.
    3 ...
  13. 158.
  14. 159.
  15. inönü filan

    Kasımpaşalı Başbakan...

    inönü'ye 'diktatör' dedi.

    *

    (Doğruları söyleyen siyasi yazarların tasfiyesi isteniyordu... Artık, Erman Toroğlu gibi, doğruları söyleyen spor yazarlarının da tasfiyesi isteniyor...
    E oldu olacak 'siyasi-sportif' bi yazıyı 90'a takalım da, tam tasfiye olalım bari.)

    *

    Üç büyük var Türkiye'de.
    Beşiktaş.
    Karşıyaka.
    Kasımpaşaspor.

    *

    Çünkü, armasında Türk Bayrağı'nı taşıma onuruna sahip olan'üç büyük' sadece bunlar... Öbürleri ay-yıldızı anca formasında taşır; armasında taşıyamaz.

    *

    Hasta Göztepeli olarak kahroluyorum ama, armasında ay-yıldız taşıma onuru verilen ilk kulübümüz, 'gâvur izmir'in Karşıyaka'sı... Futbolcularının Kurtuluş Savaşı'nda gösterdiği üstün cesaret ve fedakârlık nedeniyle, bizzat Mustafa
    Kemal tarafından verildi bu hak.

    *

    Beşiktaş?
    Sene 1952...
    Bizi NATO'ya ittiriyorlar, Yunanistan'la canciğer yapmaya çalışıyorlar. Adnan Menderes Atina'ya gitmiş, karşılığında Yunan Başbakanı geleceğine, Yunanistan milli takımını göndermişler,'Hadi dostluk maçı yapalım' diye... Her zaman olduğu gibi, hazırlıksızız tabii... Ha deyince milli takımı nasıl toplayacaksın birader? Apar topar ne yapılıyor, milli takımı temsil etme görevi Beşiktaş'a veriliyor... Milli takımın teknik direktörü de, Beşiktaş efsanesi Arap Sadri zaten; milli takımımızın ilk ve tek 'siyahi' hocası... Neyse, detaya girmeyeyim, adamlar bizi 1-0 yeniyor... Ama milli görev yerine getirilmiş oluyor.

    *

    Bu nedenle...
    'Gâvur izmir'in bizzat Celal Bayar'ın para yardımıyla kurulan Altay'ında kalecilik yapan... Atatürk tarafından onurlandırılan Karşıyaka'sında futbol oynayan Adnan Menderes... Stadında ismet inönü'nün adını taşıyan Beşiktaş'a, Türk Bayrağı'nı taşıma hakkını veriyor.

    *

    Gelelim, Kasımpaşa'ya!

    *

    1948, Londra Olimpiyatı, bizim güreşçiler asker bavulu gibi yerden yere vuruyor, rakiplerin sırtı soyuluyor tuş olmaktan... Altı altın alıyoruz. Üçü, aslanlar aslanı Yaşar Doğu, Celal Atik, Nasuh Akar... Diğer üçü, Gazanfer Bilge, Mehmet Oktav, Ahmet Kireççi; Kasımpaşaspor'un sporcuları... Ne oluyor biliyor musunuz? Cumhurbaşkanı ismet inönü, Türkiye'yi onurlandıran Kasımpaşaspor'a Türk Bayrağı'nı taşıma onurunu veriyor.

    *

    Kasımpaşa milli-manevi miras'a sahip üç büyükten biriyse bugün, bunu ismet inönü'ye borçlu.

    *

    Özetlersek...

    'Siyasi'olarak, Hiroşima'ya atom bombasını ismet inönü attı bile desen, illa ki, yiyen çıkar... Ama 'sportif' olarak, lütfen biraz fair play.

    http://hurarsiv.hurriyet....=249&tarih=2010-01-29

    hep kötü hatırlayanlara ismet inönü..
    1 ...
  16. 160.
  17. inadıyla çok şey başarmış devlet adamı.
    1 ...
  18. 161.
  19. lozanda sandalyeyle devlet onurunu koruduğunu sanmış, ama toprakların türk yurdu olan bir çok kesiminden gözü kapalı feragat etmiştir. bu yerlerin bazısının verilmesinin en küçük savunması olamaz, acizliktir.
    3 ...
  20. 162.
  21. sevr antlasmasi gibi sefil bir antlasmada bile turk tarafina 3 ada verilir. su anki mevcut olan 2 ada ve canakkale bogazinin hemen cikisindaki limni adasi. ne hikmetse, savas kazanip tekrar antlasma yapilacagi zaman ise bize 2 ada veriliyor. burnumuzun dibindeki limni adasi yunanlilara veriliyor. yunanlilar da o adalara askeri usleri kurup, istedikleri zaman akdeniz kiyilarini vurabilecek deniz ve hava kuvvetlerini bulunduruyorlar.

    ayrica 1950li yillarda ismet inonu meclis te yaptigi bir konusmada; "12 adalar, musul ve kerkuk'u vererek buyuk hata yaptik, pismanlik icindeyim" diyor.

    tanimi da yapalim haliyle; kendine milli sef dedirten bir adam. fuhrerden ozenilmis bir sifat olsa gerek.
    2 ...
  22. 163.
  23. simdi bircok kisi, ataturkculer bile bu adami sevmez. aslinda islam'i turkiye'den sokup atmak isteyen, ataturk degil, ismet inonu imis derler. orasini ben bilemicem, onu tarih bilir. hatta, ataturk olmek uzereyken, "asin o kopegi" ya da yok "onu benim yanima getirin, kendi ellerimle oldureyim" demis te, ismet inonu ataturk'un saglik zaafligindan yararlanarak, hayatta kalmayi basarmis, ataturk oldukten sonra onu yok etmeye calismis, islam'i kotulemis vs vs.

    bu iddialarda bulunanlara tek diyecegim sudur, ataturk'un ismet inonu'ye yazdigi mektuplari okuyun.

    ayrica;

    dininde 163 yara açan ulus'un,
    günde 163 kez cehennemde ulusun!
    ona deyin: nemrutlar, su dökemez eline,
    küfür tarihinde sen, erişilmez ulu'sun!

    demis ustad.

    unutmadan tanim; ismet inonu'yu koruma yasasi anayasamizda mevcut olmadigindan, istedigimiz gibi saydirabilecegimiz, nefretimizi uzerine kusabilecegimiz bir insan. yapar miyiz? orasini ben bilemicem, tarih bilir.

    not: 163 ve 3 nedir, ne alaka diyenler. arastirin ulan biraz, herseyi belese beklemeyin.
    bir tuyo vereyim, ismet inonu zamanindaki anayasa.
    1 ...
  24. 164.
  25. atatürk'ün ölmesini istediği söylenen asker, devlet adamı.

    ayrıca şu yazıya da bir göz atmak gerekir ki; ismet inönü'nün kim olduğunu biraz olsun anlayabilelim.

    "ismet Paşa nasıl kahraman yapıldı?

    "Hayatında hiçbir savaşı kazanamamış olan ismet inönü tarih kitaplarımızda yere göğe sığdırılamazken, girdiği bütün savaşları kazanmış olan Kâzım Karabekir nedense birkaç satırla geçiştirilir."

    Geçenlerde Ülke TV'de beraber program yaptığımız sevgili Turgay Güler'in bir sorusuna bu cevabı verince 'Vay, sen Paşamızın inönü savaşlarındaki dehasını nasıl olur da inkâr edersin?' diyenler olmuştu. Ne de olsa ismet Paşa bu ülkenin şerbetlilerindendir, Nimet Arzık'ın harika tespitiyle söylersek 'Son Padişah'tır' değil mi?

    Ekim 1917'de 3. Kolordu Komutanı olarak Filistin cephemizin yarılıp çökmesine sebep olan Birüsseba bozgunundaki hataları bir yana, Eskişehir-Kütahya muharebelerindeki beceriksizliğine ne demeli? Merak etmeyin, bu dosyaları zamanı geldiğinde açacağız. Ancak konumuzu fazla dağıtmadan, Atatürk'ün kendisine soyadı olarak verdiği inönü savaşlarını kazanan kişinin gerçekte ismet Paşa mı yoksa başkası mı olduğunu biraz sorgulayalım.

    Dikkatimi çeken bir nokta, bizim hangi metne, ne kadar güvenebileceğimiz konusundaki kuşkularımı derinleştirdi. Aynı yazarın iki ayrı zamanda yazdıkları arasında bu kadar zıtlık bulunması çok ilginçti. Kimden mi söz ediyorum? Eski Türk Tarih Kurumu Başkanı Tevfik Bıyıklıoğlu'ndan.

    Bıyıklıoğlu asker kökenli bir yazar. Atatürk döneminde bir süre Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği yapmış. Dolayısıyla sözüne güvenilmesi gerekir diyorsunuz; ama hangi sözüne? Mesele burada.

    "Resimli Tarih Mecmuası"nın Mayıs 1954 tarihli 53. sayısını açıp Bıyıklıoğlu'nun "Atatürk ve inönü muharebeleri" başlıklı yazısını okuyorsunuz. Yazıda inönü 'zaferleri' ismet inönü'ye mal ediliyor büyük ölçüde.

    Ancak Bıyıklıoğlu'nun bir de "Harp Notları" vardır ki, bunları sadece yakınlarıyla paylaşmıştır ve orada tam tersini yazmış, inönü zaferlerinin ismet Paşa ile hiç ilgisinin bulunmadığını, diğer adsız kahramanlar olmasaydı kaybedileceğini söylemiştir.

    Bu nasıl bir sansürdür ya Rabbi! Övdüğün adamın ne mal olduğunu aslında biliyorsun ama yazmıyorsun, sonra notlarında onun ne mel'un biri olduğunu kaydediyorsun. Zaten bunun için tarihimiz ayağa kalkamıyor ya.

    Yakup Kadri Karaosmanoğlu, "Politikada 45 Yıl" adlı hatıralarında başından geçen eğlenceli bir olayı aktarır. II. inönü Savaşı sırasında güney cephesi komutanı olan Refet Bele ile konuşan Yakup Kadri, Paşa'dan bir yazısında ismet Bey'i 'millî kahraman' ilan ettiği için zılgıtı yer. Şairane bulmuştur yazısını. Bunun üzerine yazarımız, iyi ama der, o zaman Atatürk'ün ismet Paşa'ya çektiği o ünlü telgraf da mı şiirdir? Asıl telgrafa kahkahalarla gülen Refet Paşa, "Ona ne şüphe!" der, "Bahsettiğiniz telgrafı yazanın da sizin edebiyat arkadaşlarınızdan biri olduğunu bilmiyor musunuz?"

    iyiden iyiye meraklanmıştır "Yaban" yazarı. Bir Nisan şakası gibidir cevap. (Telgrafın çekiliş tarihi de 1 Nisan 1921'dir!) Meğer inönü'ye, içinde "Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makûs talihini de yendiniz" övgüleri geçen telgraf aslında Mustafa Kemal Paşa tarafından değil, onun isteğiyle Hamdullah Suphi Tanrıöver tarafından yazılmıştır.

    Hem, der Refet Paşa, o telgrafta bir adres yanlışlığı da vardır. Aslında ismet Paşa'ya değil, inönü zaferinin gerçek kahramanı olan Miralay Fethi'ye çekilmeliydi. Zira Yunanlılar karşısında hezimete uğrayan kuvvetlerimiz, Fethi Bey'in aldığı inisiyatif ve gösterdiği gayret sayesinde savaşı kazanmışlardır (Paşa sonra bu gerçek kahramanın Yarbay Atıf olduğunu söyleyecektir).

    TBMM tutanaklarını okuduğunuzda Meclistekilerin inönü zaferini Fevzi Çakmak'ın kazandığından söz ettiklerini görüp şaşırırsınız. Nitekim ismet Paşa da bir telgrafında 'yüksek stratejisiyle savaşı kazandıran' kişinin Fevzi Çakmak olduğunu açık seçik yazar. Bolu milletvekili Yusuf izzet de zaferi Fevzi Paşa hazretlerine borçlu olduklarını açıkça söyler. Gariptir, tutanaklarda ismet Paşa'nın ismi hiç geçmez. Herkes Fevzi Paşa'yı kutlar; hatta Paşa bu zaferinden dolayı terfi bile etmiştir.

    ismet Paşa'nın askerî hataları o kadar göze batar olmuştur ki, Eskişehir-Kütahya muharebelerini kaybettiği için Temmuz 1921'de Genelkurmay Başkanlığı elinden alınmış ve Garp Cephesi Komutanlığı kalmıştır üzerinde. Yenilgileriyle şöhret bulmuş ve Meclis'te aleyhine kalın bir cephe oluşmuştu. Muhalefetin yoğun tepkisi yüzünden ilk Başbakanlığı çok kısa sürdü. Şeyh Said isyanı üzerine Fethi Okyar'ın yerine yeniden Başbakanlık koltuğuna oturdu. Böylece cephelerde gösteremediği zafer kazanma becerisini entrikalarda gösterdi. Bu 'zafersiz kahraman' unvanı ölümüne kadar sürüp gidecekti.

    TTK Başkanı Bıyıklıoğlu'nun özel notlarına dönecek olursak, inönü hakkındaki sözleri yenir yutulur cinsten değil.

    Ona göre inönü'ye Atatürk'ün kontrolünde dura dura bir aşağılık kompleksi gelmişti. "ismet Paşa'nın başlıca vasfı, yakın arkadaşlarına karşı nankörlüğü ve vefasızlığıdır." Birinci inönü zaferinin gerçek kahramanı Yarbay Atıf Bey'e bu sebeple takdir vereceğine, zaferden hemen sonra apar topar emekliye sevk ettirmiştir. Refet Paşa'yı Güney Cephesi komutanlığından aldırmasının altında da aynı kıskançlık yatmaktadır.

    Velhasıl, ismet Paşa'nın, sivrilen insana tahammülü yoktur. Cumhurbaşkanlığı döneminde Atatürk'ü hafızalardan silmek istemesi de bununla alakalıdır.

    Genelkurmay Başkanlığı görevinden resmen alınmasına yol açan Eskişehir-Kütahya yenilgisini bile tarih kitaplarında bir başarı gibi okutan adamdan ne hayır gelir? Tarih Kurumu eski başkanı ne kadar haklı: "ismet Paşa'nın bu muharebelerdeki kötü yönetimi, en ünlü komutanı bile Divan-ı Harp huzurunda mahkûm edecek kadar ağırdır. Bundan sonra ne Sakarya'da, ne de Büyük Taarruz'da kendi başına bırakılmamış"tı.

    Tevfik Bıyıklıoğlu'nun ağzının içinde dolandırdığını ben azad edeyim bari:

    Bu vahim hataları bir başkası yapsa çoktan ipi boylardı ama aynı hataları yapan ismet Paşa millî kahraman ilan edildi.

    Yeter mi, anlatmaya devam edeyim mi?"

    http://www.zaman.com.tr/y...5BFA4AF725E?yazino=951281
    2 ...
  26. 165.
  27. zavallı zaman gazetesinin bok attığı milli kahraman.
    aslında zaman gibi zavallı zihniyetin bu kurtuluş savaşı kahramanına bok atması, ismet inönünün ne kadar başarılı olduğunun kanıtı olsa gerek. * * * *
    ayrıca ismet inönü ile lozan anlaşmasından bazı kesitler;

    " lozan görüşmeleri anlaşmayla sonuçlandıktan sonra.

    ingiltere başmurahhası:
    - bakın size ne getirdiysem kabul etmediniz, istediğim hiçbir şeyi bana vermediniz. şimdi ne istiyorsanız aldınız gidiyorsunuz. ama gittiğiniz yer yoksul bir ülke. savaşın sıkıntılarının yaşandığı bir ülke. ülkenize gideceksiniz, ülkenizde insanlar kalkınma isteyecek, refah isteyecek, yatırım isteyecek. bunları yapmak için paraya ihtiyaç var. o para bir bende var, birde bunda var (amerikan baş delegesini gösteriyor). bize geleceksin ve bize diyeceksin ki, bana yardımcı olun, borç verin, para verin. biz sana vereceğiz borcu parayı ama unutma şimdi istediğimiz halde vermediğiniz bütün taleplerimizi yazıp cebime koyuyorum. önümüze gelip bizden borç istediğin anda o taleplerini teker teker çıkaracağım ve önüne koyacağım. bunu unutma genç general.
    ismet paşa’nın cevabı;

    + evet haklısınız eğer sizin önünüze bana para verin, borç verin diye gelirsem işte o zaman o reddettiğiniz talepleri çıkarıp önüme koyabilirsiniz. "

    ek olarak;

    " lozan antlaşması'nın görüşmeleri başlamak üzereyken, inönü, kendileri için ayrılan koltuğun diğerlerine göre çok küçük olduğunu farkeder. nedenini sorduğunda "diğerleriyle aynı boyda koltuk bulamadık." gibi alaycı bir yanıt verilir. bunun üzerine inönü aynı boyda bir koltuk bulununcaya dek görüşmelere katılmayacağını bildirir ve çıkar. hemen koltuk çıkartılır, kendisine haber verilir ve görüşmeler başlar. "

    işte yukardaki ülke şerefi, ülke menfaati ile yanıp tutuşanlara zaman gibi, akp gibi, fetoş gibi taraf gençliği gibi zihniyetin bok atması aslında şereftir.

    zira şimdikiler imf kölesi olanlara, ab emretti diye apoya arkadaş yollayanlara, abd istedi diye tezkere çıkarmak isteyenlere, papa heykelleri önünde imza atanlara secde ettiği için böylesi onurlu insanlara anca bok atarlar.
    3 ...
  28. 166.
  29. açıklığa kavuşturulması gereken konulardan birisi de devrim gerçekleşirken, zamanında omuz omuza cephede savaşmış yoldaşların bazen yol ayrımına düşebileceği gerçeğidir. zaten atatürk bu ayrılığı demokrasi adına desteklemiştir. ama rejim tehlikeye girdiğinde bazı tedbirler için geçmişe karşı da bir savaş açılabilir, açılmalıdır. bu böyledir. ismet paşa mevz-u bahis silah arkadaşları için komutanı mustafa kemal'e kırgınlık yaşamıştır. ama bu kırgınlık sürecini ölüm döşeğinde yanına bir kez gelmeyecek kadar kuvvetli yapan neydi? bana kalırsa bu hep bir sır olarak kalacak. çünkü son kaynak 1973'te öldü.
    1 ...
  30. 167.
  31. 168.
  32. mustafa armağan'a ve onunla aynı zihinsel özrü bulunanlara hayatta olmasa dahi hala batan kişi.
    hayır anlaşılmayan nokta şudur ismet inönü'nün neyi tartışılmaktadır?
    ismet inönü'yü askeri yönden tartıp siyasi olarak aynı fikirde olmadığı için yerden yere vurmaya çalışan zaman gazetesi yazarına sormak lazım 'acaba geceleri rüyasına ismet paşa mı giriyor da bu saçma sapan çıkışları yapıyor?'

    ismet inönü nasıl komutandır? işte bu sorunun cevabını en iyi o devrin insanları vermiştir.
    hayatında savaş meydanında bulunmamış evinde klayesi ile ertesi günkü yazısını yazıp cebini sıcak tutanlara ismet inönü'nün komutanlığını tartışmak düşmez.
    o devirde, milli mücadelede halk mustafa kemal'i ve ismet inönü'yü seçmişse buna saygı duyacaksın.
    sonradan şöyleydi böyleydi demeyeceksin.
    ne ismet inönü'ye babasından koltuk kalmıştır,
    ne de mustafa kemal'e.

    o insanlar sözüm ona demokrasi yıldızlarımız gibi seçilerek gelmişlerdir.
    fakat seçilmek için ne afişe değil cesarete ihtiyaçları vardı.
    o devirde herkes isterdi mustafa kemal olmak, herkes isterdi ismet paşa olmak.
    ama sadece ve sedece bu insanları diğerlerinden ayıran birbirlerine bağlılıkları ve cesaretleri olmuştur.
    haklarında idam kararları verileceğini bile bile çıkmışlardır yola.
    öyle afiş bastırarak, kömür dağıtarak seçilmemişlerdir.
    seçilmek için, seçilince vatanı için seçilmek için, onları seçenlere bağımsızlık getirebilmek için canlarını ortaya koymuşlardır.
    avrupaya kaçmamışlardır birileri gibi.
    kazım karabekir'e gelince,
    o değil midir ki bu insanların şeymsiyesi altına girme cesaretini göstermiş,
    yeri gelmiş şemsiyeyi o insanlardan daha çok sahiplenmiş.
    işte bu kararı veren kazım karabekir'in de kararını tartışmak kimseye düşmez.

    hele zaman gazetesinin sözüm ona 'tarih' yazarına hiç düşmez.
    2 ...
  33. 169.
  34. alemdar yalçın'a göre Atatürk'le ters düşmesinin 3 ana nedeni vardır. bunlar;

    -hatay meselesi.
    -nyon konferansı.
    -devletçilik politikası.

    yine alemdar yalçın'a göre inönü değişime kapalı statükocuydu, atatürkse değişime açık bir devrimciydi. *
    2 ...
  35. 170.
  36. bu dünyaya zerre faydası olmayan çapulcuların bok atıığı, faydasız dediği kurtuluş savaşı kahramanı.
    tarih bilgisinden yoksun bu zavallılar sürüsü genelde zaman gibi gereksiz gazetelerin iftiraları ile hareket ederler.
    bu klavye delikanlıları ismet inönü hayatını cephelerde harcarken, ülkesi için kurşunlar arasında gezerken genelde abd ve onun yalakası olmuş ak işbirlikleri yalar, yediği kaba pisler.
    bir savaş olsa ilk olarak kaçacak kişiler hatta düşmanla işbirliği yapacak kişiler yine bunlardır.

    lan ne garip ülkeyiz ya.
    şu ülkede taktir almak için illa abd yalakası olmak, şerefsiz mi olmak lazım.
    2 ...
  37. 171.
  38. dp zamanında sefil dincilerin asker kaçağı diye çamur attığı osmanlı kurmay albayı cumhuriyet generali .
    atatürk kadar başarılı elbette değildir. ama türkiyeyi 2. dünya savaşına sokmayarak yüzbinlerce hayatı kurtarmıştır.
    1 ...
  39. 172.
  40. kuyruk acısı olan eziklerin genelde kendisi için sağır, askeri deha değil diye bok atmakta bıkmadığı kişi.
    şu adamın milyonda biri kadar şerefe sahip olsalardı zaten şuanda taktir ediyor olurlardı.
    0 ...
  41. 173.
  42. yahu bir durun, düşünün, önce sakin olun.

    vay efendim, zaman gazetesi yazarı kimmiş de, ismet paşamıza bok atarmış?

    eğer senin koskoca yazıda gördüğün tek şey yazanın kim olduğu ve onun çalıştığı kurum ise zaten hiç okuma yazacaklarımı. şimdi sessizce kapat bu sayfayı ve başka sayfalara doğru yelken aç.

    öncelikle madem çok takıldınız bu zaman gazetesi olayına, söyleyeyim: ben de öyle zaman gazetesi taraftarı falan değilim. ama nerede iyi bir yazı yazılmışsa, kim nerede doğruyu söylemişse alıp okumaktan da çekinmem. bakın siz de öyle yapın, boşverin insanların kişi ve kurumlara yüklediği sıfatları. boşverin şekilciliği.

    ismet inönü'nün kurtuluş savaşına katkısı elbette inkar edilemez. zaten başta kurtuluş savaşının kurucularındandır. başka söze gerek var mı?

    ama bir insanı sadece iyi yönleriyle değerlendirmek gerçekci olmaz.

    yazıda anlatılan gizli tarihtir. şahsen ben resmi tarihe güvenmem, çünkü resmi tarih halkın psikolojisine göre yön kazanmış olabilir.

    yazıda anlatılan ismet inönü'nün inönü savaşlarının kahramanı olmadığıdır.

    yazıda anlatılan ismet inönü'nün kişiliğidir.

    ki kimse bana ismet inönü'nün muhteşem bir insan olduğunu savunmasın. tüm yaptıklarını es geçerim de, devlet dairelerinden ve paralardan atatürk'ün resmini kaldırıp da kendi resmini koymak ne demektir?

    adını siz koyun.
    5 ...
  43. 174.
  44. 2 ayaklı öküz dolu yurdumuzda memlekete çaktığı 2 çivisi var mı yok mu bilinmeyen denyoların ağız ishaline maruz kalmış kahraman asker ve güzel insan.
    0 ...
  45. 175.
  46. hadi hepsini geçtim, ismet inönüye bok atanların ellerindeki en güçlü argüman paradan atatürk resmini çıkarması.
    lan sanki görende bu adamları atatürk aşkı ile yanıp tutuşuyor sanacak.
    şimdi gelse tayyip veya feto benim resmim koncak dese ilk elden alkış tutacak yine bu zihniyettir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük