kötüleneceğini biliyorum ama siyasi yeteneği fazla olmayan rahmetli siyasetçi. 2.dünya savaşına ülkeyi sokmaması başarı olarak görülebilir ama onun dışındaki başarıları elle tutulur derece de az.
türk milletinin başına gelmiş en kötünün en kötüsü şeydir. komünist takliti yapan ama ülkeyi abd ye açan kişidir, 1946 da abd ile ordu egitimi anlaşması yapan kişidir ve o gün bugündür türk subayları kurmay egitiminde abd ye gitmekteler ve orada ne tekliflerle karşılaşmaktadırlar, komutanınızın haberi olmasın isterseniz, diyerek verilen hediyeler ve komutanlarımdan habersiz ben hiç bir şey alamam diyenede bir daha komuta kademesinde ilerleyememesi durumu.
Atatürk'ün vefatından hemen sonra meydanı bos bulup ülkeyi satmaya baslayan sahsiyettir.
abd ile yapılan ilk ve en kritik antlasmalar ismet inönü zamanında imzalanmıstır. Bu antlasmalar tam anlamıyla kanımızla canımızla kazandığımız toprakları, mürekkeple satmaktan başka birşey değildir.
konunun daha açıklaycı ve somutlaşması için ismet inönü zamanında kabul edilen "Thornborg Raporunun" maddeleri söyledir :
- Türkiye'nin ağır sanayi kurması gerekli değildir.
- Karabük demir-çelik fabrikası tasfiye edilmelidir.
- Türkiye, uçak,makine,motor projelerini iptal etmelidir. Bu tür yatırımlar yerine tarımsal yatırımlara yönelinmelidir.
- Demir yolları yerine kara yolları yapılmalıdır.
- Tüm bunlar icin gerekli sermaye Abd tarafından karşılanacaktır.
Anıtkabir'in bahçesinde kapıkulu gibi yatan şahsiyettir.Bir muhterem yazarımın tabirine göre M.Kemal ''Kalk ulan köpek'' dese kalkacak kadar tırsak ,şahsiyetsiz ve satıcı bir kişiliktir.
Aynı zamanda Türkiye'yi 2.dünya savaşına girmekten kurtaran bir vatanperver mi desek acep?
gazi mustafa kemal'i hırs nefs kıskacında kalıp çekemediği rivayet edilen bir zamanların chp lideridir. ıı.dünya savaşının anadolu toprakları üzerinden yerli bir kral gibi geçip memleketi yerle yeksan etmesini önlemiştir.bu süreçte her ne kadar bir çok fedakarlık yapılıp onca vardan feragat edilmesi gerekmiş de olsa taktire şayan bir mücadeledir.gazi kemal gibi bir diplomasi dehasının kapıdaki dünya savaşının ayak seslerini işiterek montrö enstrümanıyla türkiye'yi daha güvenli bir statüye kavuşturması şüphesiz inönü'nün işini kolaylaştırmıştır.
can dündar'ın kendisi hakkında yapmış olduğu ismet paşa belgeselini izyene dek önyargı ile yaklaştığım asker, siyasetçi ve devlet adamı. belgeselden aklımda kalanları aktarmak gerekirse:
- lozan barış antlaşması'na atatürk'ün talimatı ile kendileri katılır. konferansın yapılacağı salona girer ve görür ki diğer ülkelere büyük koltuklar ayrılmış, türkiye içinse sandalye denecek kadar küçük bir koltuk ayrılmıştır. paşa bunun nedenini sorar. ilgililer ellerinde aynı cins koltuktan kalmadığını, ancak bunu bulabildiklerini söylerler. paşa şöyle der: "ziyanı yok, bulunca gelirim." salonu terketmesi ile birlikte aynı koltuktan bize de bir tane bulunur ve paşa geri döner.
- cumhurbaşkanlığı sırasında paşa ülkeyi ii. dünya savaşından uzak tutmayı başarmıştır. halk, bu durumu kabul edememiş, adamlık elden gitti sloganları atmaktadır. gittiği bir ilde esnaf yanına küçük bir kız çoçuğu gönderir. ayrıca küçük kız tembihlenmiştir. paşa'ya yaklaşarak "buraya ne yüzle geldin? zamanında bize şekeri 5 liradan yedirdin!" diye bağırır. paşa cevap verir: "evet ama seni de babasız bırakmadım."
siz de bu zamana kadar ona önyargı ile yaklaştıysanız mutlaka belgeseli izleyin. gerekirse izledikten sonra da önyargınıza devam edin ama önce izleyin.
adolf hitlerin olası rusya işgalinden kafkasya'da pay teklif ettiği siyasetçidir. adolfla saldırmamazlık anlaşması imzalayıp türkiye'yi 2. dünya savaşına sokmamayı başarmıştır. aynı şekilde stalinin taleplerini de geçiştirmiştir. o dönem türkiye için büyük bir şanstır. allah korusun turgut özal gibi bir koyalım üç alalım diyen politikacılar olsaydı türkiye yüzbinlerce gencini gereksiz bir savaş için toprağa gömmüş olacaktı.
Hazır cevaplılığını kanıtlamış bir dönemin cumhurbaşkanı . ismet inönü savaşa girmemek için her türlü yolu denediğinden çoğu ülkelerle ticari anlaşmalar iptal edilmiş ve türk milleti aç kalmıştır . Savaşın sonunda bölge değerlendirmesi yapmak için yurt gezisine çıkan ismet inönüye halktan bir kız şöyle seslenir . "Bizi ekmeksiz aç susuz bıraktın" ismet inönü den cevap gecikmezve şöyle der: "ama babasız bırakmadım"
Mustafa Kemal Atatürk hayattayken hep mustafa kemal'in gölgesinde kalmıştır . Tabi o zamanki içindeki ezilme duygusu atatürk öldükten ve inönü iktidar olduğunda kkin olarak orataya çıkmış . Paralardaki atatürk resimlerini kaldırtıp yerine kendi resmini koydurtmuştur . Ama Atatürk'ün yanında onun ne kadar hafif kişilikli biri olduğu anıtkabire gidildiğinde anlaşılır . Bir yanda koskoca atatürk semboli mezarı Bir yanda normal bir mezardan farksız inönü mezarı.
milli şef'tir. kurt hocadır. diplomasi cambazıdır. paşadır, zaferler kazanan generalidir. türkiye'yi atatürk'le birlikte yoğurmuş 1950'lere kadar başarıyla yönetmiştir. türkiye cumhuriyeti'nin ilk başbakanı 2. cumhurbaşkanı'dır. sanıldığının aksine atatürk ve ismet inönü'nün karşılıklı sevgi ve saygıları tartışma götürmez bir gerçektir ve ismet inönü birçok konuda dümenin tek sahibidir. lozan barış antlaşmasında tarih yazmıştır.
kendisi hatıralarında şöyle bir olaydan bahseder:
lozan barış görüşmelerine giden ismet inönü toplantının yapılacağı salona girdiğinde tüm ülkelerin temsilcileri hazır olarak beklemektedir. diğer tüm mağlup devletlerin temsilcilerinin koltukları varken ismet inönü için sandalye konulmuştur, ismet inönü neden böyle olduğunu sorar, koltuk kalmadığı cevabını alır. iyi o zaman bulduğunuz zaman başlarız der ve gider. sandalye yerine koltuk konulur ve görüşmelere başlanır. ismet inönü ilk görüşmelerde sonuç alamaz, sonraki görüşmelerde masadan defalarca kalkma tehditinde bulunan mağlup ülkeler sonunda ismet inönü'nün asgari şartlarını kabul etmek zorunda kalırlar. ismet inönü ingiliz temsilcisinin söylediği bir sözün aklından hiç çıkmadığını söyler; - siz şimdi bu hakları alıyorsunuz ama, gelecekte bize borç için geleceksiniz ve bu hakların hepsini sizden geri alacağız! ismet inönü bu sözleri kulağına küpe yapar ve devleti yönettiği tüm zamanlarda savaş ve kıtlık zamanında bile tek kuruş dış borç almamaya şiddetle önem gösterir.
atatürk'ün ölümünden sonra cumhurbaşkanı ve milli şef olmuştur. 1940 lı yıllarda çıkan dünya savaşı tüm hesaplarını alt üst etmiştir. 2. dünya savaşı başlamadan önce birçok büyük devletle devamlı yakın ilişkilerde bulunmuş deyim yerindeyse hepsini idare etmiştir. savaşa girmemek için her türlü taklayı atmış, ingilizlerden silah yardımı almış, almanlarla iyi geçinmiş savaşın son günü almanya ve japonya'ya savaş ilan etmiştir. savaş döneminde yaşanan kıtlıktan ve ekonominin kötü gidişinden hep o sorumlu tutulmuş fakat 17 milyon nüfüsu bulunan, çoğu yaşlı, kadın ve çocuk olan türkiye nüfüsunun eli iş tutan erkeklerinin savaş için askere katılmasıyla üretimin normal olarak düşmesini eleştirenler hesaba katmamış ya da katmak istememektedirler.
sanıldığının aksine kendi iktidarı döneminde 1946 yılından öncede kendi isteğiyle demokrasiye geçiş için çok partili sisteme geçmeyi denemiştir. ayrılıkçı, bölücü gurupların yuvalandığını gören serbest cumhuriyet firkasi başkanı fethi bey partiyi kontrol edemediğini sebep göstererek fesh etmiştir. 1946 yılında tekrar denemiş ve partisi seçilmiş ardından 1950 yılında kendi eliyle seçimleri kaybetmiş, kaybedilmiş seçim sonrasında halkın değişiklik istemesi son derece doğal, biz görevimize devam edelim diyerek tevazu örneği göstermiştir.
adnan menderes'in amerika'nın meşhur marshall yardımlarına karşılık, emperyalist ülkelerinin yanındaki yakışıksız duruşu ve kore'de savaşa asker göndermesine (biri bana kore'de ne işimiz olduğunu anlatsın!) karşılık ismet inönü'nün devlet yönetimi dersliktir.
adnan menderes'in, deniz gezmiş ve arkadaşlarının asılmaması için generallerle konuşmuştur. 1971 yılında bu millet 10 sene darbesiz yönetilemeyecek mi demiştir. nitekim 1961,1971,1980 yıllarında darbe olmuştur.
malvarlığı oldukça azdır, tüm yoklukları milletiyle birlikte yaşamıştır. yokluk döneminde paltolarıyla evinde soğukta oturmuştur. atatürk ismet inönü'nün çocuklarına devlet tarafından bakılması için vasiyet bırakmıştır.
siyaset yıllarında kulağındaki sorun ayıp eleştirilere karşın cepheden kalma bir madalyadır.
dürüst, milleti için çalışan, tc'nin tek dostunun kendisi olduğunun farkında olan bir liderdir. ondan sonra gelen hiçbir lider tüm milletini sahiplenmemiş sadece kendi çıkarlarına hareket eden grupları beslemiştir.
resmi tarihin atatürk'ün dava ve silah arkadaşı ve ikinci cumhurbaşkanı olarak anlattığı, rol modellerinin hitler ve mussolini olması kuvvetle muhtemel merhum 2. cumhurbaşkanı. özellikle "nuri ulusu'nun anıları" okunursa soğuk durulması ve hatta şüpheyle yaklaşılması bile mümkün olan devlet adamı. atatürk vefat ettikten hemen sonra kütüphanesini bile zincir ve kilitlerle kapatan, atatürk'e ait ne varsa ama ne varsa silip atan, ülkenin geleneğinde olmamasına rağmen garip ve şekilsiz stadyum törenlerini bize ithal eden, hedefi türkiye'yi dinden uzaklaştırmaksa elindeki mutlak güce rağmen onu dahi beceremeyen, atatürk'ten sonra chp'nin başına sadece basiretsizler ve beceriksizler geçecektir kuralını hayata geçirmiş merhum. keşke son savaşının son günü şehit olsa ve bir efsane komutan olarak gömülebilseydi.
ikinci adam. tevhid-i tedrisat'la denetim altına alınan, 1932 ve 1933 yıllarında imam hatip mektepleri ve darülfünün ilahiyat fakültesi'nin de kapatılmasından sonra ortadan kalkan din eğitimini; dp'nin 1946 seçimlerinden gücünü hissettirerek çıkması ve artık ciddiye alınması gereken bir rakip olmasından çekinerek 1949 yılında okullarda din dersi verdirtmeye başlayarak milli eğitim müfredatına sokan siyasimizdir.
milli mücadeleye uzun süre tereddütle yaklaşmış, mücadelenin en zor dönemi olan kongreler döneminde ve mustafa kemal'in en zor zamanlarında o'nun yanında olmamış, daha sonra tepeden inerek o zor zamanlarda canla başla mücadele eden insanların tasfiye edilmesi için bizzat uğraşmış bir askerdir. kendisinin 1946'da demokrasiye geçilmesini sağladığı şeklinde düşünenler var mı hala bilemiyorum...
(bkz: ATATÜRK)ÜN YERiNDE GÖZÜ OLAN, (bkz: ATATÜRK) ANKARAYI TERK ETTiĞiNDE PARALARIN ÜZERiNE KENDi RESMiNi BASTIRAN, iKTiDAR SEVDASI iÇiN ÜLKEYi PARÇALAYAN, DÜNYA DEMOKRASi TARiHiNiN EN UTANÇ VERiCi OLAYINA (bkz: AÇIK OY GiZLi TASNiF) YÖNTEMiNE iMZA ATAN, (bkz: ATATÜRK)ÜN ÇAĞ ATLATTIĞI ÜLKEYi KARANLIK YILLARA SÜRÜKLEYEN ADAM.
niye böyle saldırıyorsunuz ki? söylesenize kuran toplattı bu adam, ezanın sesini kıstı, hoparlörden yayını yasakladı, said nursiyi süründürdü desenize. Eğer ismet inönüye vuruyorsanız bu atatürke vuramadığınızdan ya da ismet inönünün dine bakış açısındandır. atatürkle ilişkileri için birbirleri arasındaki özel tüm mektupları ve günlüklerine ulaşabilir okuyabilirsiniz. Abilerinize söyleyin doğru anlatsınlar. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın. Önce bir okuyun. Para konusuna gelince paranın üzerindeki resmin devlet başkanlarına göre değişmesi osmanlıdan kalan geleneksel bir hadisedir.
ismet inönü kuşkusuz çok partili bir düzenin seçimiyle gelmemiştir, ama Atatürk'le arası açıksa madem ne gücü vardır da Cumhurbaşkanı olmuştur? Meclis seçmemişmidir bu ismet inönü'yü? Orduyla meclisin üzerine mi yürümüştür? O meclis Türkiye'nin meclisi değil midir?
demokrasiyi paramparça eden ismet inönü demokratik bir rejimi devralmamıştır ki, kendisi bir devrim sürecini yöneten asker kökenli bir devlet adamıdır. Yeni Türkiye Cumhuriyetini yoğurmaya devam etmiştir. işinize gelince Atatürk erken öldü bi 30 yıl daha yaşasaydı ülke bu halde olmazdı demeyi biliyorsunuz. işte Adnan Menderes'le demokrasi geleceğine 30 yıl daha ismet inönüyle müslüman devlet hüvviyetini kaybedip, tek kuruş borç almadan, yabancılara tek bir hak vermeden yaşaydı bu ülke Atatürk'le kurduğunuz hayallerin aynısının gerçekleştiğini görürdünüz.
batı seviyesinde savaş uçağı yapan fabrikayı kapattırması bile ismet inönü nün ne olduğunu açıklar. bu gün bu ülke hiç bir şey üretemiyorsa bunun en büyük suçlusudur.