türkiyenin gerilemesinde büyük rol oynayan şahsiyettir. sağlam tarih kitaplarında lozanda şarap eşliğinde kahkaha atarak önüne konulan sözleşmeye anında imza attığı yazılır.
Atatürk’e laf söyleyemeyen geri zekalıların saldırdığı “adam”dır. Gerek kurtuluş savaşında gerekse de lozanda bu millete büyük hizmetler etmiştir. Ülkeyi ikinci dünya savaşına sokmayarak son büyük hizmetini de yapmıştır. Denge politikasının allahını yapıp aynı anda hem stalini hem hitleri oyalayarak bu ülkeyi savaşa sokmadı. Ulan bu adam olmasa malın biri baskıya dayanamayıp savaşa girecekti şimdi ne siz olacaktınız ne de sülaleniz.
Anıtkabire gidince herkesin atatürkün naaşının olduğu yere gidip fotoğraf çekinip ismet inönünün naaşının olduğu yerde kimsenin olmaması çok koymuştu bana.
türk devriminin kahramanlarından biridir. ülkemiz için verdiği emekler görmezden gelinmeye çalışılıyor. gerçek devlet adamı. çağdaş türkiye'nin mimarlarındandır.
Hakkında habire iftira/karalama kampanyaları düzenlenen ve bu karalamalara da haklılık payı kazandırabilmek için, atatürkün gölgesinde kaldığından ona kin güttüğü safsatası ortaya yayılan adam gibi adam..
"namuslularda en az namussuzlar kadar cesur olmalıdır" ismet inönü.
Milli mücadele kahramanı.
1. Ve 2. inönü zaferlerinin kahraman komutanı.
Lozan kahramanı.
Tc. kurucularından ve ilk başbakanı.
Tc. ikinci cumhurbaşkanı.
Gazi mareşal mustafa kemal atatürkün yoldaşı.
türkiye'de atatürk'e direkt çatamayanların vurduğu şahıs.
sırf lozan'da bile 'on yaş yaşlandım' diyebilecek kadar emeği vardır. lozan'a diplomat olarak gönderilmesini 'atatürk'ün sağ kolu' olmasına bağlayanlar varsa da (ki gazi paşa ile çok tartışmışlıkları vardır) işin aslı o değildir.
ismet paşa yemen'de ingiliz kışkırtması sonucu ayaklanan zeydi'leri ikna etmedeki kabiliyetinden ve mudanya görüşmeleri'ndeki taviz vermeyen diplomatik başarısından dolayı lozan'a gönderilmiştir.
eleştirilecek konu arayanlar o günlerde bu denli önemli görüşmelere gönderilecek bir diplomat yetiştirilememesinin nedenlerini araştırıp eleştirsinler.
tarihi her şahıs, konjonktürel olarak ele alınmak şartıyla eleştirilebilir. zira tarih konjonktürel olarak tahlil edilen bir bilimdir zaten.
'adaları ismet verdi yeaa' diyerek eleştiri yapmış olmaz, stand up yapmış olursunuz. o da komik olmaz.
...Evli ve üç çocuk babasıdır. Babasının görevi nedeniyle Sivas'ta ilkokula başlamış, 1892’de Askeri Rüştiye'ye girmiş, 1895’te okulu bitirmiş, Sivas Mülkiye idadisinde (lise) öğrenimine devam etmiştir. 31 Temmuz 1897’de babasının istanbul'a tayini nedeniyle 6. sınıfta ayrılmış, Halıcıoğlu'ndaki Harp okulunun lise kısmını kaydolmuştur. 1900’de liseyi bitirmiş, 14 Şubat 1901’de Topçu Harbiye sınıfına girmiş, 1 Eylül 1903’te okulu birincilikle bitirmiş ve Topçu Mülazımı Sanisi (Teğmen) olmuştur. Okuldaki başarısı nedeniyle Erkânı Harbiye (Kurmay) sınıfına ayrılmış ve burayı da birincilikle bitirerek altın Maarif madalyası almıştır. 1903’te Pangaltı'da bulunan Harp Akademisine girmiş ve 26 Eylül 1906’da sınıfının birincisi olarak Kurmay Yüzbaşı rütbesi ile mezun olmuştur...
Gerçek devlet adamı.
ikinci dünya savaşı gibi dünya için de çok zor çok buhranlı geçen bir dönemde, ülkede rahatlık tesis edebilmesi zaten olanaksızdı. yönetimden kaynaklanmayan sebeplerle zamanında türkiye halkına belki açlığı paylaştırmıştır fakat onursuzluğu değil, yolsuzluğu değil, içeriden ve dişarıdan sömürülmeyi değil.
böyle isimler çomarların ağzına düştükçe daha değerlenir.
ruhu şad olsun.
Gazeteci-yazar Cengiz Çandar'a, Bilgi Üniversitesi Dolapdere Yerleşkesi'ne girerken, dışarıda bekleyen protestoculardan
bazıları yumurta ve domates attılar. Atılan yumurtalardan ikisi Çandar'ın sırtına isabet etti.
ERDAL iNÖNÜ'NÜN DEĞERLENDiRMESi
Öte yandan, toplantıya dinleyici olarak katılan ve Dolapdere
Yerleşkesi'ne girişinde bir grup tarafından yuhalanan Prof. Dr. Erdal inönü, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Fikirleri tartışmaktan hiçbir şey çıkmaz. Korkmamalı” dedi.
büyük komutan ve devlet adamı, dün ölüm yıldönümüydü. yurdun kurtuluşundaki fevkalade katkıları yanında islami teröre göz açtırmamasıyla hafızalarda yer etti. bugün gelinen noktada kıymeti daha iyi anlaşılmakta.
Dinin siyasete en yaldızlı şekilde alet edilmesi yüzünden memleketin iki defa battığını görmüş olan benim gibi bir adamın, din istismarcılarının zararı karşısında duyduğu heyecanlı hassasiyeti, vatandaşlarımın anlamasını isterim. Bu hakkımdır.
Şu tavukları görüyor musun sevgili Türk çocuğu? O tavuklardan biri ingiltere Dış işleri Bakanı Lort Curzon, diğer tavuk Fransa Başbakanı Poincare. Yumurtaları altına alan horoz kim? ismet Paşa. Ne yapıyorlar? Lozan Anlaşması'nı imzalıyorlar. Kim çiziyor bunu? Yunanlılar! Ne zaman? Lozan Anlaşması'ndan 5 gün sonra. Nereye? Yunan Kedi mecmuasının kapağına. Yumurtaların üzerinde de konuşulan diğer konular yazıyor.
ismet Paşa'nın altında neden Lort Curzon var diye soracak olursan, bu adam hakiki bir Türk düşmanıydı ve yıllarca Türklere her türlü adiliği yapmış bir adamdı. Lozan'da ismet Paşa'yı yola getirmek için elinden geleni yaptı ama Paşa boyun eğmedi. Bu yüzden bu Curzon denen aşağılık adam, ismet Paşa'ya her türlü hakareti ve küfrü ederek Lozan'ı terk etmiştir! Sana bu Curzon'u, Türk dostu olarak tanıtanların tamamı haindir, tamamı ingiliz uşağıdır.
ismet Paşa'nın altında neden Fransa başbakanı var diye soracak olursan, o da hem Büyük Taarruz'da hem de Lozan sürecinde tam bir Türk dostu oldu. Dur hemen şaşırma, dost dediysem, kara kaşımıza değil! ingiltere Irak'ı aldı, Hindistan'ı aldı, Mısır'ı aldı, Yemen'i aldı, Kafkaslar'ı tuttu eee? Fransa'ya ne kaldı? işte sevgili Türk çocuğu, Fransa bu sebepten Türklerin yanında olmuştu. Bu da Mustafa Kemal Paşa'mızın dehasıdır. italya'nın, izmir'i ve Trakya'yı alan Yunanistan'a desteğini çekmesi gibi.
Lozan'ı bilmek zorundasın Türk çocuğu. Dedelerinin en büyük zaferi Lozan'dır. Çünkü bu topraklar üzerinde yüzyıllarca kapitülasyon düzeni hakimdi. Padişahlar yabancılara öyle ayrıcalıklar verdi ki askerlikten muafiyet, vergi ayrıcalığı, idari, hukuki, ticari, eğitim ayrıcalığı yüzünden dedelerimiz 3. sınıf vatandaş olmuştu. Bugün Suriyelilere verilen ayrıcalıklar gibi... Sonunda tepemize çıktılar. Ordumuzu Almanlar yönetirken, paralarımızın üzerinde bile Fransızca, Ermenice, Yunanca ibareler vardı. istasyon isimlerinden su faturalarına kadar her şey Fransızca, ingilizce'ydi bu topraklarda. Osmanlı parlamentosunda ve hatta Saltanat Şurası'nda neredeyse Türk yoktu. Olanların da sözü geçmiyordu. Lozan'la işte bu düzen bitti. Lozan'la yabancı bayrakların hepsi indirildi ve yönetim Türk milliyetçilerine geçti. Zulüm dedikleri budur! Atatürk'ün, Türk ırkından olmayan hiç kimseyi memur yapmadığını biliyor muydun? işte zulüm dedikleri budur! Atatürk'e, Lozan'a bu yüzden düşmanlar. işte bu sebeplerdendir ki Yunanistan, ismet Paşa'yı horoz, diğerlerini tavuk olarak çizmişti.