1936 yılında Faşizmi incelemek üzere italya'ya gönderilen CHP Genel Sekreteri (Katib-i Umumi) Recep Peker'in dönüşünde yazdığı TBMM üzerinde bir "Faşist Konsey" kurulmasını öngören raporu onaylayıp imzalaması üzerine Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk "Başvekil hazretleri anlaşılan yorgunluktan, önüne gelen raporları okumadan imzalıyor!" dedi ve kararı reddetti. Bu değerlendirmeye "Koskoca memleket rakı sofrasından mı idare edilecek?" diye yanıt verince aralarında gerginlik çıktı. Dersim isyanı'nın bastırılması sırasında da düşünce ayrılıkları çıkınca Eylül 1937 tarihinde Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından başbakanlık ve CHP Genel Başkan Vekilliği görevlerinden alındı ve yerine Celâl Bayar atandı. Bu dönemde yalnızca TBMM'de Malatya milletvekili olarak görev yaptı.
kendisi dağlık karabağlı bir ermenidir. bu toprakların yüz karasıdır. tam manasıyla diktatördür kendileri, menderesin idamının baş müsebbibidir. torunları halen buralarda cirit atmaktadır.
kendisi dağlık karabağlı bir ermeni falan değildir. malatyalı bir kürttür. şerefsizlerin ismet paşanın adına trollük adı altındaki karalamaları bu ülkenin yüz karalarından sadece biridir. nitekim malatyalı bir kürt olması ve ya karabağlı bir ermeni olması ve ya türk oğlu türk olması en ufak zekaya sahip bireyler nazarında bir fark teşkil etmez. çünkü kendisi askerlik çağından beri canını ortaya koyarak ülkesi için çalışmış kahraman bir komutan ve başarılı bir siyasetçidir.
yahu bırak. atatürkün yamacına sokulup nüfuz sahibi oldu kendisi. basit bir albaydı bu. öyle bir anlattı ki sanki bana kartacalı hannibal'ı, halid bin velid'i anlatıyor. zalim birisidir. islamcı ve milliyetçilere zulüm etmiş birisidir hem baş bakanlığında hem milli şefken. boş sözlere gerek yok.
zamanının ahmet davutoğlu'dur. her zaman ikinci planda kalmasından mütevellit, atatürk'ten sonra para kendi resmini bastıracak kadar ezikliği bu yüzdendir.
Mustafa kemalin yakın arkadaşı Yakup kadri karaosmanoğlunun anlattığına göre ismet paşaya birgün bir mebus gelip kemal paşa gece yaveri Cevat abbası gönderip kızlarımı evden aldırttı çankayaya götürdü kızlarım hala gelmedi anneleri evde ağlar yaptığı doğru değil sıra bizim kızlarımıza mı geldi der.
inönü bunu gelir mustafa kemale söyler
Mustafa kemal bu olaydan habersiz Cevat abbası çağırır sorar oda sarhoşken çağırdınız atam hatırlamıyomusunuz der
Mustafa kemal olabilir ne olmuş çağırttıysak der. inönü bunun üzerine atam rakı masasından devlet yönetilmez sözünü söyler oda inönüyü huzurundan kovar ve araları bu şekilde açılmıştır.
Mustafa Kemali heybeli adadan ingiliz işbirlikçisi olduğunu ifşa ederim ve dizbağı nişanını niye aldığını anlatırım diye tehdit eden bu sebepten mustafa kemalin ölüm emri verdiği kişidir.
mustafa kemal ölüm döşeğindeyken inönü kalp sektesinden öldü diye yalan haber çıkarılır mustafa kemal inönünün öldüğünü sanarak vicdanını rahatlatmak için vasiyetinde inönünün çocuklarınada bazı şeyler bırakmıştır.
atatürk ilke ve inkilaplarinin, kemalistliğin içini tamamen boşaltmiş, yeniden dizayn etmiş ve günümüz chpsinin temelini atmiş kişi.
kisaca atatürkün en büyük hatası.
Hakkinda anlatilanlarin çoğu hikayede kaynak göttür. Yok 12 adayi vermis ama gercekte görünce de ulan cok yakinmis keske vermeseydim demis yok ermeni harfleri sayiklamis. Ulan adam nerelerde savasmis ne isler yapmis, herifcioglu 12 adayi bilmediğinde inaniyor. Mina kodugumun mallari.
Atatürk ü kıskanan, devlet yönetiminden bir bok anlamadığı halde devleti yönetmiş karaktersiz şahsiyet. Milli mücadeleye katılmadan öncede ingiliz mandasını savunuyordu.
cumhuriyetin günah keçisidir. siyasi görüşünü, yaptığı uygulamaları beğenmem tasvip etmem mümkün değil ama bu adama çok yükleniyorlar. ezanı mustafa kemal türkçe okuttu ismete yüklen, dersim harekatını mustafa kemal yaptırır hatta yanlış bilmiyorsam ismet o zaman başbakan bile değildir ismete yüklen, mustafa kemal sirozdan ölsün ismet zehirledi de, de oğlu de.
seversiniz sevmezsiniz ama inönü namuskâr bir adamdır, zengin falan da değildir. mustafa kemal vasiyetinde çoluğu çocuğu okusun ismetin diye para bırakmıştır hatta. eşi mevhibe hanım hayattayken dul maaşı yatırıldı ulan nesi namuskâr diyeceksiniz ama o para mustafa kemal'in emriyle bağlanmıştır.
1937 yılında mustafa kemal'e sert bir çıkış yapmıştır köşkte bugün ben o tarz bir çıkışı tayyip erdoğana yapacak bir adam göremiyorum. çıkış şu şekilde olmuştur bu memleket daha ne kadar içki sofralarında idare edilecek kimi rivayetlere göre sarhoş masalarında daha ne kadar idare olunacak bu memleket demiştir. mustafa kemalde onun üzerine sizi de bir sarhoş mu başbakan yapmıştır demiştir.
bu adam 1937 den 38 e kadar ha bugün öldüm ha yarın ölecem diye arafta kalmıştır. mustafa kemalin yanındaki ekip özellikle dönemin içişleri bakanı şükrü kaya'nın kendisine suikast düzenleyeceği söylenmektedir kendisine. ankara garına gitmiştir mustafa kemalin hasta olduğu dönemde ziyaret için istanbula gitmek nedeni. refik saydam engel olmuştur, gitmeyin öldürecekler sizi gerekirse trenin önüne yatarım diyor gitmemeniz için. rezaya da muammer mi demişti böyle bir şey o geldi aklıma. neyse inönü zavallı bir adamdır günah keçisidir vurun abalıyadır. bu konuda daha detaylı bilgi için; kayıp tarimiz.
kimi eblehin savunuyor görüntüsü altında bir araba laf ettiği milli şefimizdir. neymiş? "zavallı"ymış!..
şu hale bakın! inönü'nün ayakkabısına bağcık olamayacak, her dolmayı yutmaya teşne zavallılar, yalancı abilerinin yazdıkları ile gaza gelip nasıl saçmalıyorlar!..
milli şefimize bir eleştiri yapmak için bu başlığa girmiştim lakin yazılan bazı haksızlıkları görünce bundan vazgeçtim.
1- kıldığı namaza laf edilmiş, bunu sorgulayanlar olmuş, bu yanlış. kimsenin kıldığı namazı sorgulamaya hakkınız yok, lakin size onunla ilgi bir şey söyleyeyim; ismet inönü'nün henüz gençlik yıllarında, sıradan bir subayken eşiyle birçok mektuplaşması kayıtlardadır ve genelde mektuplarında "sabah namazımı kıldım, şimdi sana bunu yazıyorum" gibi cümleler yer alır.
2- hiçbir hizmeti yokmuşcasına kötüleyenler şunu bilsin; sırf ikinci dünya savaşında yeni kurulan bir ülkeyi hem alman nazisinden, hem sovyet rusyasından korumayı başardığı için bile çok çok büyük bir iş başarmıştır.
3- lozan antlaşmasıyla alakalı çok anlamsız eleştiriler yapılmış, zira lozan antlaşması o günün şartlarında türkiye devleti için bir zaferdir. kendisi oraya gittiğinde müzakere ettiği ülkeler için büyük koltuklar verilirken, kendisi türkiye temsilcisi olduğu için "koltuk bulamadık" denilmiştir ve daha ilk dakikadan durumun vaziyeti görülmüştür. ismet inönü o dakikadan itibaren büyük bir duruş sergilemiş, "koltuk bulduğunuzda gelirim" diyerek bu antlaşmaya muhtaç değiliz tarzı bir rest çekmiştir. ilk müzakerede 3 aya yakın süre orada kaldıktan sonra anlaşamayıp geri dönmüştür. dönemin ingiliz başbakanı tarafından inanılmaz bir baskıya maruz kalıp işgalle tehdit edilmiştir. ilk müzakereden sonra ülkeye döndüğünde birçok vekil tarafından "neden anlaşmadın" diye baskıya alınmıştır. mustafa kemal'de o dönem kendisine ciddi şekilde baskı uygulamıştır. ikinci kez müzakereler için gittiğinde de çok daha iyi şartlarda bir antlaşma imzalayıp lozan'dan türkiye için zaferle ayrılmıştır.
4- avrupaya ve amerikaya yaptığı seyahetlerde gördüğü demokrasiyi her zaman kıskanmış, türkiye'nin de demokratik, çok partili, çok sesli bir rejimde yönetilmesini istemiştir. tüm dünyada "demokrasinin gelişmesi için kendi iktidarından vazgeçen tek lider" olarak görülmüş, takdir toplamıştır. (keşke o dönem de değil daha sonra yapsaymış da bizi adnan menderes gibi bir şerefsizle tanıştırmasaymış)
5- adnan menderes'in demokrasi düşmanlığına, tek adam olma çabalarına, kendisine karşı attığı iftiralarına, tüm uyarılarına, mecliste "seni ben bile kurtaramam" demesine rağmen askeri darbeden sonra menderes için çıkan idam kararında, menderes'in eşi tarafından aranıp "kocamı ancak siz kurtarırsınız, çocuklarım yetim kalmasın" feryadına dayanamayıp, menderes'in idamını reddetmiş, askeriyeye karşı çıkmış, herkese insanlık dersi vermiştir. sonuç olarak menderesi idamdan kurtaramamasına rağmen sonraki yaşamı boyunca darbelere karşı çıkmış, yeri geldiğinde darbeci askeriyeye "gerekirse kan dökülür, hemde oluk oluk" demiş, ülkeyi çok kez darbeden kurtarmıştır. (evet bu kurtarılmış hali)
yanlışı olmuştur, ancak yanlışından çok hizmeti olmuştur. bu millet zamanında kendisine milli şef ünvanını yakıştırmış, 90 yıllık ömrünün her gününü vatana vermiştir. menderes döneminden kalan iftiralarla haksız eleştiri yapmayın, kendisini okuyup anlayın, tanıyın. facebook'taki akit sayfalarıyla paşanızı tanıyamazsınız. youtube kanallarıyla tanıyamazsınız.